"vurduğunda" - Traduction Turc en Arabe

    • عندما تضرب
        
    • عندما يضرب
        
    • أرديت
        
    • عندما ضربت
        
    • عندما ضرب
        
    • اطلقت النار
        
    • يصفعني
        
    • عندما ضربته
        
    • عندما ضربك
        
    • عندما ظربت الرجل
        
    • عندما أطلق
        
    • عندما أطلقت
        
    • عندما أطلقتِ النار
        
    • بإطلاق النار على
        
    Bu büyük tsunami Dünya'yı vurduğunda her türlü tahribata yol açabilir. Open Subtitles كافّة أنواع الدمار قد تحدث عندما تضرب الأرضَ تلك الموجة الضخمة
    Ve gıdıklama çalışmasına dayanarak bir tez öne sürdük, buna göre bir çocuk diğerine vurduğunda, hareket emrini üretiyorlar. TED ونحن نفترض استنادا إلى دراسة الدغدغة أنه عندما يضرب طفل الآخر، فهم يولّدون أمر الحركة.
    Yanılmıyorsam o hakkını, Armstrong'u vurduğunda kaybettin. Open Subtitles -أظنّكَ تنازلت عنه حين أرديت (آرمسترونج ).
    Geçen hafta Sandy kasırgası vurduğunda bir arkadaşım orada kalıyordu. Open Subtitles كان لي صديق هناك عندما ضربت العاصفة ساندي الاسبوع الماضي
    Bunun ispatı yaklaşık bir ay kadar sonra, 8.8 büyüklüğünde bir deprem Şili'yi vurduğunda ortaya çıktı. TED و الدليل على هذا ظهر في تشيلي، بعد حوالي الشهر، عندما ضرب تشيلي زلزال بقوة 8.8 ريختر.
    Paul Brantson'ı vurduğunda terliyordun. Open Subtitles لقد كنت تتعرق حينما اطلقت النار على بول برانستون
    Birine vurduğunda, elin kopar. Open Subtitles عندما تضرب شخصاً آخراً، يَدّكَ سَتَسْقطُ.
    Ona verdiğimiz steroid tedavisi yüzünden enfeksiyon bir kez daha vurduğunda, çok sert vuracak. Open Subtitles الستيرويد الذي أعطيناه لها يعني أنه عندما تضرب العدوي مرة أخرى
    Bu fırtınalar kıyıya vurduğunda planktonların beslenmesi için gerekli besinleri denizin dibinden yüzeye çıkarıyor. Open Subtitles عندما تضرب هذه العواصف الساحل فإنهم يثيرون مواداً غذائية حيوية إلى سطح الماء، مواد غذائيّة تُطعم العوالق
    Çakmaktaşı buraya vurduğunda bir kıvılcıma neden olur. Open Subtitles عندما يضرب الصوان هنا، يتسبّب في إحداث شرارة
    Peki ya sen tomahawk ile vurduğunda köşkün yanındaki masum insanlara ne olacak? Open Subtitles ماذا عن كل الأناس الأبرياء بداخل و بجانب القصر عندما يضرب صاروخك "التوماهوك"؟
    Ve sen Andre Ricks'i vurduğunda, senin tutuklanacağını biliyordu. Open Subtitles و عندما أرديت (آندر ريكس),علم أنكقديُقبضعليك...
    Ve sen Andre Ricks'i vurduğunda, senin tutuklanacağını biliyordu. Open Subtitles و عندما أرديت (آندر ريكس),علم أنكقديُقبضعليك...
    Fırtına vurduğunda zaten kritik noktada yaşıyorduk. Open Subtitles كنا أصلاً نعيش على الحافة عندما ضربت هذه العاصفة
    Adama vurduğunda neredeyse sulanıyordum. Şey, hatta biraz oldu... Open Subtitles كدت أن أتبول في ملابسي عندما ضربت ذاك الرجل, فعلت قليلاً
    Yalnızca babam çekiciyle parmağına vurduğunda. Open Subtitles فقط عندما ضرب ابي اصبعه بالمطرقة ذات يوم
    Sen bana vurduğunda ben böyle davrandım mı? Open Subtitles هل فعلت مثلك عندما اطلقت النار على ؟
    Patron her kafama vurduğunda bana oluyor mesela. Open Subtitles يحدث لي كل مرة عندما يصفعني فيها على رأسي
    Peki onu vurduğunda titremeye başlayıp ağzından köpük çıkmaya başlamadı mı? Open Subtitles إذاً، كان غاضب و منفعل جداً عندما ضربته ؟
    şu, biri sana vurduğunda oluşan. Open Subtitles هذا ما حدث لكِ .عندما ضربك أحدهم
    Vazo plakaya bağlıydı. Rolf vurduğunda kırıldı. Open Subtitles لقد ظهر شيئا ما عندما ظربت الرجل على الجرة
    Söyle ona, MacArthur Park'ta Baby Bro'yu vurduğunda ben de oradaydım. Open Subtitles أخبره أني كنت هناك عندما أطلق النار على بيبي برو في حديقة ماكارثر
    O orospu polisin birini bacağından vurduğunda kendi kendini öldürdü. Open Subtitles السافلة قتلت نفسها عندما أطلقت الرصاص على قدم شرطى.
    Michael Ellis'i vurduğunda, beyninle mi yoksa bacak aranla mı düşünüyordun? Open Subtitles عندما أطلقتِ النار على "مايكل إيليس" هل كنتِ تفكرين بعقلكِ أم بأعضائكِ التناسلية؟
    Bırak aksın. Oğlunuz eşinizi vurduğunda, mutlak bir tehdit altında mıydınız? Open Subtitles هل كنتِ تحت تهديد وشيك ، عندما قام إبنك بإطلاق النار على زوجك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus