| Wall Street'te geçirdiğim onlarca yılda bir şey öğrendim ki; gücünüzü arttırmanın yolu onu dağıtmaktır ve sesiniz de işin kalbindedir. | TED | شيء واحد تعلمته بعد عقود في وول ستريت هو أن الطريقة لتنمية قدراتك هي بالتخلي عنها، وصوتك هو في صميم ذلك. |
| Wall Street dingillerinin bizim köylü araci kurum oldugumuz düsüncesini durdurmanin tek yoluydu. | Open Subtitles | كانت الطريقة الوحيدة لإيقاف أوغاد وول ستريت بالتفكير فينا على أننا نشالين صغار |
| Lezbiyenlerin gücü ve ayakkabıları Wall Street borsacıları ve sigaraları gibidir. | Open Subtitles | مثليات الطاقة وأحذيتهم هي مثل السماسرة في وول ستريت والسيجار بهم. |
| Wall Street dingillerinin bizim koylu araci kurum oldugumuz dusuncesini durdurmanin tek yoluydu. | Open Subtitles | كانت الطريقة الوحيدة لإيقاف أوغاد وول ستريت بالتفكير فينا على أننا نشالين صغار |
| Wall Street'te dost diye bir sey yoktur demistin ya. | Open Subtitles | و لكنك قلت أنه لا يوجد أصدقاء في وول ستريت |
| Baum, daha sonra Wall Street'de kendi yatırım sermayesini oluşturdu. | Open Subtitles | لاحقا بوم قام بتكوين شركته الخاصة للسندات في وول ستريت |
| "Wall Street Journal"ı ara ve bu adamlarla şimdi bir anlaşma yapacağımızı söyle. | Open Subtitles | إتصل بـ صحيفة وول ستريت واخبرهم بأن يبرّموا الصفقة الآن مع هؤلاء الناس |
| Ve eğer bu algoritmalar, Wall Street'tekiler gibi, bir günde çökse ve ters gitseydi, nasıl görünebileceğini | TED | وإن حدث لتلك خوارزميات ما حدث لخوارزميات وول ستريت أي إن اصابها عطب بصورة مفاجئة فكيف سنعلم ذلك .. ومن سيعلم ذلك |
| Çünkü Wall Street algoritmaları herşeyin üstünde tek bir özelliğe bağlılar, hıza. | TED | لأن الخوارزميات في وول ستريت هي الاكثر تعقيداً ورقياً والتي تعتمد على ميزة هامة جداً وهي السرعة |
| Ama bir Wall Street algoritmasıysanız, ve 5 mikrosaniye gerideyseniz, kaybettiniz demektir. | TED | ولكن إن كنت خبير خوارزميات في وول ستريت وكنت متأخر بما يقارب 5 ميكرو ثانية فأنت خاسر ومتأخر على الركب |
| Piyasaya sürüldüğü gün bu konuda Wall Street Journal de 12 sayfalık bir ilave yayınladılar. | TED | كان لديهم يوم إطلاقه ملحق ضم 12 صفحة في وول ستريت جورنال. |
| Wall Street Journal'a göre Katolik Kilisesi geçtiğimiz yıl 97 milyon dolar topladı. | TED | الكنيسة الكاثوليكية صرفت 97 بليون دولار في العام الماضي وفقا لصحيفة وول ستريت جورنال |
| Wall Street'ten Mohammed Mahmoud Street'e sıradan insanların bu arzularını anlamak hiç bu kadar önemli olmamıştı. | TED | من وول ستريت لشارع محمد محمود، لم تكن أبدا أكثر أهمية فهم طموحات الناس العاديين. |
| Wall Street'in en temel işleyiş mantığı neredeyse küresel kapitalizmi yerle bir ediyordu. | TED | طريقة العمل الأساسية في وول ستريت أسقطت تقريباً الرأسمالية العالمية. |
| Wall Street'te yaşananlar artık Wall Street'te kalmıyor. | TED | ماذا يحدث في وول ستريت لم يعد في وول ستريت. |
| İnsanlar bunun da tıpkı Wall Street gibi olduğunu söylüyorlar. | TED | الناس تقول لنا أنها مجرد مثل وول ستريت. أنها ليست مجرد مثل وول ستريت. |
| Dinleyin. Wall Street`te kurtarma paketleri oldu. | TED | استمعوا. لقد حصلوا على كفالات في وول ستريت. |
| "The Wall Street Journal"da kullanılan dil kadar sofistike değil. | TED | أنها ليست متطورة كما كاللغة في "صحيفة وول ستريت جورنال". |
| Eş-dost kapitalizmi Çay Partisi için ne kadar önemliyse Wall Street İşgal Et için de o kadar önemli. | TED | نقد رأسمالية المحسوبية أمر أساسي بالنسبة لحزب الشاي كما هو الحال في احتلال وول ستريت. |
| Wall Steet'in suya hiç kıyısı yoktu, çünkü bu kıyıya yanaşmak imkânsızdı. | TED | كانت وول ستريت غير ساحلية بشكل أساسي لأنه ليس من الممكن لك الاقتراب من الحافة. |