| Waodani'nin bulunmasını kutlamak için evimize gelen aileler onlar özeldi. | Open Subtitles | لكن تلك العائلات التي جائت إلى بيتنا للإحتفال بالعثور على قبيلة الواداني كانوا أشخاصاً خاصين ومميزين |
| Dayumae'den, Waodani dilinde cümleler öğreniyorum. | Open Subtitles | لقد تعلمت بعض الجمل من لغة شعب الواداني من دايماي |
| Waodani halkı, bir çok insanı öldürüyor. | Open Subtitles | إن شعب الواداني يقوم بقتل العديد من الناس |
| Rachel Teyze, Waodani topraklarıyla çevrili Quechua köyünde yaşıyordu. | Open Subtitles | كانت العمة رايتشل تعيش في قرية كويتشوا التي كانت تجاور أراضي شعب الواداني |
| O gün, bizi nehre götüren şeyin ne olduğunu anlamak için Mincayani'yi ve onun halkı olan Waodani'yi tanımalısınız. | Open Subtitles | لكي تفهموا ما الذي جاء بنا إلى ذلك النهر في ذلك اليوم أنتم بحاجة لكي تعرفوا عن مينكايانيي وشعبه الذي يدعى شعب الوادوني |
| Babamın, Waodani ile temas kurduğunu saklayarak onu koruduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عرفتُ أن أبي كان يحميها من خلال إبقاءه أمر الإتصال مع الواداني أمراً سرياً |
| Babamın, keşfettiği Waodani köyünün yakınındaki nehrin kumsalına indiğini hayal etmeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولتُ تخيل أبي وهو ينزل على الحاجز الترابي النهري الذي سيكون على مقربةٍ من قرية الواداني |
| Waodani geleneklerine göre babamın en büyük oğlu olarak, ölümünün intikamını alma sorumluluğum var. | Open Subtitles | طبقا لتقليد جماعة الواداني كإبن أبي الأكبر سناً، أنا سأكون المسؤول عن الإنتقام لموته |
| Waodani kabilesi, başka türlü bir hayat sürmek için bir neden buldu. | Open Subtitles | إن جماعة الواداني قد وجدوا سبباً لكي يعيشوا بشكلٍ مختلف |
| Amerika'daki büyük bir aileden gelmesine rağmen kendi ailesi olarak gördüğü Waodani'yle gömülmek istedi. | Open Subtitles | ومع ذلك جاءت من عائلة كبيرة في الولايات المتحدة أرادت أن تدفن مع جماعة الواداني التي إعتبرتها أن تكون عائلتها أيضاً |
| Waodani tarihinde ilk defa, bu kadar çok büyükbabaya sahiptiler. | Open Subtitles | إنها المرة الأولى في تاريخ الواداني الذي يحصلون فيه على الكثير من الأجداد |
| Hayır, Quechua değil. Waodani dili. | Open Subtitles | لا ليست الكويتشو , إنها الواداني |
| Hayatının geri kalanını Waodani'yle birlikte geçirdi. | Open Subtitles | ولقد أمضت بقية حياتها مع جماعة الواداني |
| Waodani dilinde "Tuvalet nerede?" | Open Subtitles | أين جون في شعب الواداني |
| Waodani mi? Neden? | Open Subtitles | الواداني لماذا؟ |
| 1994 - Waodani BÖLGESİ | Open Subtitles | 1994 أرض الواداني |
| Waodani dilindeki kelimeler. | Open Subtitles | كلمات الواداني |
| Zamanın başlangıcından beri var olan Waodani halkıyla aynı şekilde yaşıyordu. | Open Subtitles | وعاش بنفس الطريقة التي عاشها دوماً شعب الوادوني |
| Babam, Waodani kabilesini ilk olarak o zamanlar aramıştı. | Open Subtitles | كان ذلك خلال الوقت الذي كان يبحث أبي فيه عن قبيلة الوادوني لأول مرة |
| Waodani kabilesinin saldırganlığı efsaneviydi. | Open Subtitles | إن شراسة قبيلة الوادوني كانت اسطورية |