Bazı yönlerden şempanzeler kadar zekiler. | TED | وذكاؤها يضاهي ذكاء الشمبانزى في بعض النواحي. |
Bu insanların diğer yönlerden tamamen normal olduğunu unutmayın. | TED | ضع في الاعتبار، أن هؤلاء الناس طبيعيون جدا في النواحي الأخرى |
Bazen sakindir, bazen bir fırtına gibi eser ve bazen de hayal bile edemeyeceğiniz yönlerden eser. | TED | فأحيانًا تكون هادئة، وأحيانًا أخرى تعصف، وأحيانًا تأتي من اتجاهات لم تكن لتتخيلها. |
Yeniden girdiğinizde, tüm yönlerden şehre bakıyorsunuz. | TED | و عندما تدخل مرة أخرى، تبحث في كل الاتجاهات نحو المدينة. |
Zihninize farklı yönlerden, farklı objelerden, farklı o kadar çok düşünce gelir ki | Open Subtitles | هناك أفكار كثيرة تأتي إليك من نواح كثيرة جدا حول مواضيع عديدة جدا |
Bütün bu yönlerden yaratıcılığı çağıran. | Open Subtitles | استدعي هذه البدع مِنْ كُلّ الإتّجاهات |
Ve böylece göktaşları, bazı yönlerden deyim yerindeyse gökyüzündeki altın madenleridirler. | Open Subtitles | لذا، الكويكبات بطرقٍ أخرى هي مناجم ذهبٍ في الفضاء |
Ve belki de bazı yönlerden tekrardan başlayabiliriz. | Open Subtitles | . .. ربما بشكل من الأشكال يمكننا أن نبدأ ثانية |
Evet, başka yönlerden de bayağı kısıtlayıcı olabiliyorlar. | Open Subtitles | نعم,ومن الممكن أن تكون مُقيّدة من بعض النواحي |
Evet, bu beni rahatlattı ama bazı yönlerden daha çok canımı sıktı. | Open Subtitles | نعم، هذا مريح، ومزعج أكثر من بعض النواحي. |
Demirin icadı, bazı yönlerden, mikroçipin bizim neslimize yaptığı etki gibi bir etki yaratmıştır. | TED | إدخال الحديد في بعض النواحي كان له أثر كأثر الشرائح الإلكترونية الدقيقة على جيلنا كأثر الشرائح الإلكترونية الدقيقة على جيلنا |
Bu makina, ışık hızına yakın hızdaki parçacıkları, karşıt yönlerden bir tünele gönderecek. | TED | و هي عبارة عن آلة تقوم بإرسال جسيمات حول قناة، في اتجاهات متعاكسة، بسرعة تقارب سرعة الضوء. |
Sesini yerini ve onlardan kaç tane olduğunu gizlemek için farklı yönlerden yansıtıyor. | Open Subtitles | إنه يكبر صوته من عدة اتجاهات لكي يخفي مكانه الحقيقي |
İşin aslı, ben farklı yönlerden gelen C4 dolu yedi veya sekiz kamyonun aynı anda çarpması fikrini daha çok seviyorum. | Open Subtitles | شخصياً، أعجبتني هذه الفكره C4 مع سبع أو ثمان شاحنات محملة بقنابل تتحرك في وقت واحد من اتجاهات مختلفه |
Bu düzende artık ön plan, arka plan veya alana yerleştirilmiş bir kamera yok, ışığı yakalayan ve hareketi olası tüm yönlerden yakalayan yüzlerce alıcı var. | TED | في هذا المشهد، لا يوجد عناصر أمامية أو خلفية، أو كاميرا موضوعة في الفضاء، لكن مئات من الأجهزة الاستشعارية تصور الضوء، وتصور الحركة من كل الاتجاهات الممكنة. |
Ama tam işleyen zengin bir toplumun hayalgücünün ve ilhamın çarklarını döndürmek ve büyütmek için tüm yönlerden ve tüm disiplinlerden gelen bu tohumlara ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. | TED | لكنني حقيقة اؤمن انه اي مجتمع غني ونشيط يحتاج تلك البذور من جميع الاتجاهات وجميع التخصصات في سبيل ابقاء عجلة الالهام والخيال تسير وتدور وتنمو. |
Nasıl yapılacağını bildikten sonra bunu yapmak çok çok kolay, ama başka yönlerden de oldukça karmaşık. | TED | إن الأمر بسيط للغاية متى عرفتم الوسيلة ولكنه شديد التعقيد في نواح أخرى |
Meraklı ve çevik bir akla sahip başka yönlerden meraklı ve çevik olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. | Open Subtitles | لديها عقل فضولي سريع البديهة بالإضافة لكونها فضولية و سريعة البديهة في نواح أخرى |
Diğer yönlerden ise, tamamen aynıydı. | Open Subtitles | في نواح أخرى كانت بالضبط نفس الشيء |
Tüm yönlerden geliyorlar. | Open Subtitles | الإقتراب من كلّ الإتّجاهات! |
- Farklı yönlerden mücadelemizi verdik. | Open Subtitles | قاتلنا بطرقٍ اخرى |
Ve belki de bazı yönlerden tekrardan başlayabiliriz. | Open Subtitles | . .. ربما بشكل من الأشكال يمكننا أن نبدأ ثانية |