| Konseye olan yükümlülüğüm başka bir yerde olmamı gerektiriyor. | Open Subtitles | ماذا كان يفعل على الأرض يتطلب واجبي نحو المجلس التواجد في مكان آخر |
| Başbakanınız olarak bunun Anayasal yükümlülüğüm olduğuna inandığımdan size şunları tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | بصفتي رئيس وزرائك... أعتقد بأن واجبي الدستوري... بأن أنصح بالآتي |
| Bunu avukatına söylemek benim yükümlülüğüm. | Open Subtitles | من واجبي أن أبلغكم بهذه المعلومات |
| Ama adama karşı bir yükümlülüğüm olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | لكن يمكنك ان تقول اني اشعر ان لدي التزام نحو هذا الرجل |
| Ne zaman olacağı var. Yasal yükümlülüğüm var, biliyorsun. | Open Subtitles | بل متى، لديَّ التزام قانوني أنتَ تعلم ذلك |
| Bay Pelley her yerde ölü kabul edilene kadar ahlaki yükümlülüğüm geçerli. | Open Subtitles | إلى أن يموت السيد "بيلي" فى كُل مكان، أنا عليّ إلتزام أخلاقي. |
| Bunu avukatına söylemek benim yükümlülüğüm. | Open Subtitles | من واجبي أن أبلغكم بهذه المعلومات |
| Bu benim vicdani yükümlülüğüm. | Open Subtitles | حسنا, إنه واجبي حقا |
| Benim yükümlülüğüm uğraşmak. | Open Subtitles | واجبي أن أصارع. |
| - Bu benim yasal yükümlülüğüm. | Open Subtitles | إنه واجبي القانوني. |
| - Ya da bu benim yasal yükümlülüğüm. | Open Subtitles | أو أنه واجبي القانوني. |
| Sana bakma yükümlülüğüm vardı. | Open Subtitles | من واجبي رعايتكِ |
| Bilimin geleceği için ahlâki bir yükümlülüğüm var. | Open Subtitles | انا لدى التزام اخلاقى من اجل مستقبل العلم |
| Kararınızı anlamaya çalışıyorum fakat Dunark'a, insanlara ve aileme karşı yükümlülüğüm var. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أفهم قرارك ولكن لدي التزام لشعبي وعائلتي |
| Yerine getirmem gereken bir yükümlülüğüm vardı ve yerine getirmek için döndüm. | Open Subtitles | حسنا، كان لديّ التزام عليّ أن أنهيه... و عدتُ كي أنهيه... . |
| Ve aynı şekilde, sana kocanla ilgili bazı şeyleri söylemek konusunda bir yükümlülüğüm olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | التزام معين لأخبركِ ببعض الامور... بخصوص زوجكِ. |
| Angela'ya karşı yasal yükümlülüğüm var. | Open Subtitles | لدي التزام قانوني مع أنجيلا |
| - yükümlülüğüm var. Her... | Open Subtitles | ...لدي التزام لكل - ...التزامك لهذه المؤسسة - |
| Gizliliğimi korumak için bir yükümlülüğüm vardı. | Open Subtitles | كان لدي إلتزام على الأقل بألا أكشف غطائي |
| Artık bu bilgiye sahip olduğum için, bunu bildirmek gibi yasal bir yükümlülüğüm var. | Open Subtitles | -حسناً، الآن بما أنّي أعرف هذا -لدي إلتزام قانوني للتبليغ عن هذا -ماذا؟ |
| Dinleyicilere karşı bir yükümlülüğüm vardı. | Open Subtitles | لدي إلتزام مع مستمعـّي |