"yüzlü" - Traduction Turc en Arabe

    • وجه
        
    • الوجه
        
    • الوجهين
        
    • منافق
        
    • وجهين
        
    • الوجوه
        
    • المنافق
        
    • النفاق
        
    • بوجه
        
    • بوجهين
        
    • منافقاً
        
    • منافقة
        
    • وجهان
        
    • منافقًا
        
    • المنافقة
        
    Beyaz yüzlü siyah başlıklı maymun Rus salatası ve turşuyla birlikte. Open Subtitles إنه قرد اسود ذو وجه ابيض بلباس روسي ومخلل على الجانب
    Cesareti diğer tüm tanrılara ilham veren sivilceli, cılız biri sayesinde güneş günlük yörüngesini izliyor ve tavşan yüzlü ay da beraberinde onu takip ediyor. TED بفضل البائس ذي البثور، الذي ألهمت شجاعتُه كل الآلهة. تدور الشمس في مدارها اليومي، ويعقُبها القمر ذو وجه الأرنب.
    Soluk yüzlü, yapmacık sersem. Ondan nefret ediyorum. Ashley öyle düşünmüyor ama. Open Subtitles ذات الوجه الشاحب و اللسان المعسول، كم أكرهها
    Kovuldun, defol git buradan seni iki yüzlü, içten pazarlıklı adi herif! Open Subtitles أنت مفصول ، أخرج من هنا يا ذو الوجهين ، أيها المزدوج المؤقت
    Seni bir fahişeyle aldatan iki yüzlü bir yalancıya ! Open Subtitles لكاذب أناني و منافق و الذي خانك مع عاهرة
    Sen iki yüzlü kaltağın tekisin, Peyton. Open Subtitles انتِ خائنة, ذات وجهين .. عاهرة يا بايتون
    Doğum günümü sizin gibi güler yüzlü insanlarla geçirmek harika. Open Subtitles من الرائع أن أقضي عيد ميلادي محاطًا بهذهـ الوجوه السعيدة
    İki yüzlü bir zavallıları kimin yaşayıp kimin öleceğine karar veriyor. O düşünüyor! Open Subtitles أنت,أيها المنافق الخسيس,تقرر . من يموت ومن يعيش
    isminin yanında da parantez içinde, zekice bir tanımlamayla AT yüzlü yazılıymış. TED بعد إسمها كتبت بين أقواس الوصف الملائم، وجه الحصان.
    Güzel yüzlü bir kız tarafından küçük düşürülmeni istemiyorum. Open Subtitles لا اريد ان اراك مغفلا بسبب فتاة ذات وجه جميل
    Kutsanmış, solgun yüzlü minik bir aziz. Open Subtitles كنت كالقديس الصغير المبارك و ذو وجه شاحب
    The Inquirer de zaten var seni uzun yüzlü rüküş giyinmiş anarşist ben rüküş giyinmedim sen de öyle. Open Subtitles بالفعل الصحيفة أعلنت ذلك أنت يا ذات الوجه الطويل والثياب الفوضوية ثيابى ليست فوضوية
    Esmer, ince yüzlü bir adam, yara izi olan ve yeşil gözlü. Open Subtitles رجل اسمر ، نحيف الوجه ذو ندبة ، وعيون بنية
    Şu ezik yüzlü, küçük, komik kızla. Open Subtitles الفتاة الصغيرة الغريبة ذات الوجه المُنقَبِض.
    - Gerçeği söylüyor olsan iyi olur, seni iki yüzlü köpek. Open Subtitles من الأفضل لك أن تكون تلك هي الحقيقة أيها الكلب ذا الوجهين
    Doğruyu söyluyor olsan iyi edersin seni iki yüzlü köpek. Open Subtitles من الأفضل لك أن تكون تلك هي الحقيقة أيها الكلب ذا الوجهين
    En azından ben iki yüzlü değilim. Senin ve benim aynı kişi olduğumuzu düşünüyorlar. Open Subtitles علي الاقل انا لست منافق هم يظنون ان انا وانت شخص واحد
    En azından ben iki yüzlü değilim, her Pazar kilisede rahatsız biri olduğunu düşünmesine rağmen Kevin gibi, iyi biri olacağıma yemin ediyorum. Open Subtitles علي الاقل انا لست منافق اجلس علي مقعد الكنيسه كل أحد اقسم لله اني سأكون جيد تماما مثل كيفن حتى وهو يعرف انه مقرف
    Birinin spot ışığını çalmasına izin vermektense, canlı yayında yavrusunu diri diri yiyecek bencil, iki yüzlü bir panter değil mi? Open Subtitles محبة لنفسها, ذات وجهين, فهد قد يأكل الشباب أحياء على إظهار الحقيقة بدلاً من السماح لأحد أن يسرق الأضواء منها؟
    Her sabah, aynı sivilce yüzlü suratları görürdüm. Onları sayardım. Open Subtitles كل صباح اقابل نفس الوجوه الملأى بالبثور قمت بعدّهم
    Bak, adamı sevmiyorum demiyorum, ama iki yüzlü birine saygı duymak çok zor. Open Subtitles حسنا – ليس لأنني لا أحب الرجل – و لكن من الصعب احترام المنافق
    Ortamdaki iki yüzlü devasa file rağmen kendimi seni uyarmak zorundaymışım gibi hissediyorum dehşete düştüm. Open Subtitles على الرغم من النفاق الأخلاقي الكبير في هذه الغرفة أشعر بإن عليَّ القلق و الفزع
    Bu bacağımla ilişki kuran ve halınıza işeyen, köpek yüzlü bir şeytan. Open Subtitles هو شيطان بوجه كلب يقفز على قدمى, يتبول على السجاد
    Bir şey demek istiyorum. Seni izliyordum, sen iki yüzlü değilsin. TED أُريد أن أُخبرك شيئاً. لقد كنت أُراقبك وأنت لست بوجهين.
    Fibromayı çıkarın anında eski mutlu iki yüzlü haline dönsün. Open Subtitles استخرجوا الورم الليفي وسيعودُ منافقاً سعيداً في أسرع وقت
    Yalancı olmak bir tarafa ama iki yüzlü olduğunu fark etmemiştim. Open Subtitles انه شئ أن تكون كاذباً لكني لم أعرف انك منافقة أيضاً
    Sorunum, şişman elbisesi içindeki iki yüzlü, dört gözlü sinsi pislik. Open Subtitles مشكلتي هي صاحبة وجهان وأربعة أعين يرتدي لباس سمين
    - Bunu yapmana karşı olmam beni iki yüzlü yapmaz. Open Subtitles واقع أنّي لم أردك أن تفعلي ذلك لا يجعلني منافقًا.
    Seni bencil, tembel iki yüzlü. Open Subtitles لهذه الاشياء ايته الانانية, الكسولة و المنافقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus