Ailemle yüzleştim, onları yola getirdim patronun kim olduğunu gösterdim. | Open Subtitles | و واجهت أهلي و أدبتهم و أريتهم من هو المسيطر |
Kendi içimde bu çelişkiyle yüzleştim ve toplumdaki diğer aktivistlere katıldım. | TED | ولقد واجهت هذا التناقض داخلي، ثم انضممت إلى ناشطين آخرين في مجتمعي. |
Şeytanla yüzleştim ve yine geri gelmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لقد واجهت الشيطان ولا اريده ان يعود مجددا |
Uyuşturucu baskınına katıldım, tüm kariyerinde karşılaşacağından fazla seksist ve düzeysiz yorumla yüzleştim. | Open Subtitles | وشاركت بكمين للمخدرات و إنني اتلقى تلميحات ضدي أكثر مما واجهته يوماً بعملك |
Ben...onunla yüzleştim ve ağlayıp hikayeler uydurdu. | Open Subtitles | وعندما واجهته أجهش بالبكاء , وإبتكر قصة ما |
Korkularımla yüzleştim ve artık kimin ne düşündüğü umrumda değil. | Open Subtitles | لقد كان علي فقط أن أواجه مخاوفي وأن لا أهتم بمن يشاهد |
Ama gerçekleri onun ağzından duymam gerekiyordu. O yüzden onunla yüzleştim. | Open Subtitles | لكن تحتم سماعي الحقيقة من فمها، لذا واجهتها. |
Ben çok önce yüzleştim. Yaşlı bir enkaza dönmeden önce. | Open Subtitles | لقد قمت بمواجهته مبكراً جداً قبل أن أصبح حطاماً عجوزاً |
Korkularımla yüzleştim ve süvarinin mezarını bulmaya karar verdim. | Open Subtitles | واجهت مخاوفى وخرجت مصرا على تحديد موقع قبر الفارس |
Fakat günahlarımla yüzleştim. Seni eve götürmeye hazırım. | Open Subtitles | لكنني واجهت ذنوبي و أنا مستعد لآخذك إلى المنزل |
Ben ölümle yüzleştim, ve şimdi haftalar önce yapmam gereken şeyi yapacak cesaretim var. | Open Subtitles | لقد واجهت الموت و تتملكني الشجاعة الآن لفعل ما كان علي فعله منذ أسابيع |
Ama günahlarımla yüzleştim. Seni eve götürmeye hazırım. | Open Subtitles | لكنني واجهت ذنوبي و أنا مستعد لآخذك إلى المنزل |
Romantik bir akşam yemeği yiyecektik ama ben Jeremy ile yatta yüzleştim. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون لدينا عشاء رومانسي لكنني واجهت جيرمي على اليخت |
Seninkilerden daha acımasız gözlerle yüzleştim ben kadın. | Open Subtitles | لقد واجهت أعين أكثر قسوة من عيناك يا امرأة |
Gidip onunla yüzleştim. Kandırıldığını öğrendim. | Open Subtitles | لذا واجهته وأتّضح أنّه كان يتصيّد ضدّ القانون |
Tüm bunlar beni mahvetti ben de onunla yüzleştim. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أنه يريد أن يعبث معي لذا واجهته |
Onunla yüzleştim. Olaylar çığırından çıktı. | Open Subtitles | لقد واجهته بالأمر والأمر تطور بشكل سيء |
- Ait olmadığım bir yerde yaşadığım gerçeğiyle yüzleştim. | Open Subtitles | جعلني أواجه حقيقة باني أعيش في مكان لا أنتمي إليه |
Pekçok kez kimseyi tanımadan ölümle yüzleştim. | Open Subtitles | مرات عديدة أواجه الموت دون شخص اعرفه |
Onunla yüzleştim. Ona ölümünün benim hatam olmadığını söyledim. | Open Subtitles | لقد واجهتها وأخبرتها أن موتها ليس ذنبي |
Onunla yüzleştim. İtiraf etti. | Open Subtitles | لقد واجهتها بذلك وإعترفت بذلك |
Bu gece kulübüne gidip onunla yüzleştim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى ناديه الليلة ، وقُمت بمواجهته |
Durumu farkettim, ve onunla yüzleştim ve sonuçta da hepsini geri ödettim. | Open Subtitles | اكتشفت ذلك ، وواجهته وفي النهاية أجبرته على ردّها .. |
- Yapmadım, bununla yüzleştim. - Ben yapamam. | Open Subtitles | لم استطيع, لكني قمت بمواجهة ذلك ولكني لم استطيع ذلك |
Mutlak ölümle yüzleştim ve galip geldim. | Open Subtitles | لقد واجهتُ الموت المحتّم وانتصرت |