İşe zamanında yetişmek için saçımı mutfakta yıkamam gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن أغسل شعري في مغسلة المطبخ إن كنت أريد الوصول للمطعم في الوقت المناسب |
Tamam, güzel. Ona yüzümü yıkamam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | حسنا, جيد أخبريه أنه كان لابد أن أغسل وجهي |
Ben vaizlerin yakalarını yıkamam. Kızlara sorabilirsin. Ben onları yıkamam. | Open Subtitles | لم أغسل ياقات الكهنة، أطلبي من أحدٍ آخر، أنا لا أفعل ذلك |
Marge, her sabah banyoyu esir alıyorsun. Saçlarımı yıkamam lazım. | Open Subtitles | مارج، أنت تقفلين الحمام كل صباح يجب علي غسل شعري |
Sadece altı saattir yok. Aslında çamaşır yıkamam gerekiyor. | Open Subtitles | انها متغيبه لست ساعات فقط حسناً, يجب أن اغسل الغسيل |
Gidip iç çamaşırlarımı ağzımla yıkamam gerek. | Open Subtitles | لغسل ملابسي الداخلية بفمي |
...çok ama çok titizdi. Arabayı her gün diş fırçası ile yıkamam gerekiyordu. | Open Subtitles | الاعتناء بها، لذا فكنت أغسلها بالفرشاة يومياً |
Telefonlarına cevap verme servisi değilim ve çamaşırlarını yıkamam. | Open Subtitles | و لا أرد على الهاتف ولا أغسل الملابس الأطباق؟ |
"Ne dediğin umurumda değil, Peder. Bu kadının kıçını soktuğu suyla ağzımı yıkamam ben." | Open Subtitles | إننى لا أهتم لما تقوله يا أبتاة إننى لن أغسل فمى بتلك المياه بعدما وضعته هى هناك |
- Yüzümü yıkamam lazım. - O zaman ben de televizyonu açarım. | Open Subtitles | يجب أن أغسل وجهي - حسنــاًـ سوف يعود التلفاز للعمل ثانيةً - |
O bulaşıkları ben yıkamam çünkü en zor iş bendeydi zaten. | Open Subtitles | ,أنا لن أغسل الأطباق لأنه لدي أصعب وظيفة |
Büyükbaba Cobb'u ağzımdan yıkamam gerek. | Open Subtitles | أيضا , أريد حقا أن أغسل جدي كوب خارج فمي |
Evet. Ellerimi yıkamam gerek. Bana lavaboyu gösterebilir misin? | Open Subtitles | يجب أن أغسل يدي أيمكنك أن تدليني الحمّام؟ |
Tuvaletten çıktığımda ellerimi yıkamam için bana kaç kez bağırabilir ki bir insan yani? | Open Subtitles | أعني، كم مرة يمكنها أن تصرخ في وجهي لكي أغسل يداي بعد الدخول للحمام؟ |
Onunla yatarsam bir daha gözlerimi falan yıkamam. | Open Subtitles | . لن أغسل عيونى ! إذاً مارست الجنس معها هنا |
Diş fırçamı banyodan kaldırmam istendi. Aynı havluyu paylaşmamam istendi. Hatta çamaşırlarımı daha sıcak programda yıkamam istendi. | TED | أنهم طلبوا مني أن أُخرج فرشاة أسنانى من المرحاض، طلبوا منى ألا أُشاركهم المناشف، حتي أنهم طلبوا منى أن أزيد درجة حرارة المياه أثناء غسل ملابسى. |
Yok, ben iyiyim. Sadece saçımı yıkamam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا بخير ، احتاج غسل شعري فحسب |
O kanepe iğrençti. Ellerimi yıkamam lazım. | Open Subtitles | تلك الأريكه كانت مقرفة وأريد غسل يداي |
- Evet... Ben bu bulaşığı yıkamam. | Open Subtitles | لا , انها ليس لي انه لك , انا لن اغسل هذا الطبق |
Bu soru ellerimi yıkamam gerektirdiğini hatırlattı. | Open Subtitles | هذا يذكرني احتاج لغسل يدي |
Ben bu beyaz kurta ile yatıyorum ve bunu hiç yıkamam! | Open Subtitles | أنام دائماً بهذه الملاءة البيضاء ولا أغسلها مطلقاً! |
Ve benim de yıkamam gereken bulaşıklar var. | Open Subtitles | و أنا عندى صحون لأغسلها |
- Bunu yıkamam gerekecek. - Cesurca bir öneriye hazır mısın? | Open Subtitles | الآن سأغادر لأغسل هذا أمستعدة لإقتراح جرئ ؟ |
Şu şeyi yıkamam gerekiyor. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أَغْسلَ هذه الاشياء |