Dün gece o bluzu yıkamaya indiğimde sanırım ütü odasında onu gördüm. | Open Subtitles | تعرفين عندما نزلت لأغسل ذلك القميص أعتقد أنى رأيته فى غرفة الكي |
Sakin olmaya çalıştım. Ama aramızda kalsın, toplarını yıkamaya hazırdım. | Open Subtitles | لكن بيني وبينك أنا كنت مستعدة لغسل حذائه |
- Araba yıkamaya dönmem bir daha. | Open Subtitles | لا أستطيع العوده إلى العمل في غسيل السيارات ، مستحيل |
O kadar pahalı ki ellerini yıkamaya bile güçleri yetmiyor. | Open Subtitles | إنها مكلفة لدرجة أنهم لا يستطيعون دفع تكاليف غسل ايديهم |
En son eve gittiğimde, benimkisi çok memnun kalmış olacak ki dışarı çıkıp arabamı yıkamaya başlamıştı. | Open Subtitles | , آخر مرة كنت بالبيت , فتاتي كانت ممتنه جداً لي هي أتجهت لليمين . وبدأت تغسل سيارتي |
Yarın için hazır ol yeter. JD bize araba yıkamaya kadar götürecek. | Open Subtitles | تأكدي بأن تكوني مستعدة صباح الغد جي دي سيعطينا دفعة لغسيل السيارات |
Kirlileri yıkamaya gönderdim, temizler ise yandı. | Open Subtitles | الملابس الوسخة ذهبت للغسيل والملابس النظيفة احرقت |
Dört yıl boyunca çalıştığın oto yıkamaya yatırım yaptın. | Open Subtitles | ثم استثمرتها في مغسلة السيارات التي عملت فيها لأربع سنوات |
Çamaşırhane çok fakir insanların kıyafetlerini yıkamaya gittikleri yerdir. | Open Subtitles | المغسلة هي مكان يغسل فيه الفقراء ملابسهم |
Şimdi, eğer senin için mahsuru yoksa eşofman üstünü yıkamaya gidiyorum. | Open Subtitles | الآن، إذا لم تمانعي، سأذهبُ لأغسل سترتكِ المليئة بالعرق |
Oo, az önce bebeğin bezini değiştirdim de. Henüz ellerimi yıkamaya fırsat bulamadım. | Open Subtitles | غيرت حفاظتها للتو لم تتسن لي الفرصة لأغسل يدي |
Nikah dairesinden önce araba yıkamaya uğrayalım. | Open Subtitles | في طريقنا إلى دار العدل سنذهب لغسل السيارة |
yıkamaya hazır olduğunda ara beni. | Open Subtitles | اتصلي بي عندما تكونين على إستعداد لغسل ذلك |
Selam bikini yıkamaya hoşgeldiniz. Seksi hizmetimizi biliyor musunuz ? | Open Subtitles | مرحباً، أهلاً بكم في غسيل السيارات بالبكيني هل تريدون الخدمة المثيرة المميزة؟ |
Birisi buradaki tampon çıkartmasını söküp arabayı yıkamaya götürmüş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنه شخص إزالة ملصقات هنا ويدير هذه السيارة من خلال غسيل. |
Başınızı sallar ve sonra yaptığınız saçma işe dönersiniz bulaşık ya da çamaşırları yıkamaya. | Open Subtitles | تهزين رأسك,و تعودين الى اي عمل غبي كنت تفعلينه غسل الصحون او ترتيب الغسيل |
Yok ama sen de oğlumuzun beynini yıkamaya çalıştın. | Open Subtitles | لا ، لكنك فقط حاولت أن تغسل دماغ إبننا |
Sen de araba yıkamaya gidip daha fazla zincir alabilirsin. | Open Subtitles | رائع, اذا يمكنك العوده لغسيل السياره وشراء المزيد من العقود |
Hey, tatlım, geçen gece yıkamaya verdiğin giysilerin çamaşırlarını yıkadığım için mutluyum. | Open Subtitles | ،مهلاً، حبيبى الثياب التى وضعتها للغسيل ليلة البارحة |
Ayrıca Kennish araba yıkamaya sponsorumuz olduğu için ayrıca teşekkür ediyoruz. | Open Subtitles | ونريد أن نحيط علمكم إلى راعينا، مغسلة سيارات كينيش. |
Bu televizyon hafta sonlarımı beyin yıkamaya dönüştürüyor. | Open Subtitles | هذا التلفزيون يغسل دماغي في عطلة نهاية إسبوعي. |
Düzenli olarak buraya gelip beraber çamaşır yıkamaya ne dersin? | Open Subtitles | إستمعْي لماذا لا نَنْزلُ هنا بانتظام سوية و نغسل حاجاتنا؟ |
Çamaşır yıkamaya, alışverişe kendim gitmek zorundayım. | Open Subtitles | علي أن أقوم بغسيل الملابس وأبتياع الطعام بنفسي |
Günde 20 kez yüzümü yıkamaya zorlardı beni asla yeterince temiz olduğuna ikna olmazdı. | Open Subtitles | أجبرتني أن أغسل وجهي 20 مرةً في اليوم ومع ذلك تراه غير نظيفاً |
Evet bunlarda yıkamaya uygun yazıyor. Ne kolaylık. Evet bulaşık yıkamayan biri için çok kolay. | Open Subtitles | نعم, هذا سهل لمن لا يقوم بغسل الأطباق اطلاقاً ,مانفعله منحرف للغاية أليس كذلك؟ |
Pantolonunu yıkamaya attığında telefonu cebinde bıraktı. | Open Subtitles | تركه بجيبه عندما وضع بنطلونه في الغسالة |
Tang hanedanlığı zamanında acemi asker olarak küçük çocukları kaçırıp beyinlerini yıkamaya başladılar. | Open Subtitles | خلال عهد أسرة تانغ شرعوا في خطف وغسل أدمغة الأطفال الصغار والجدد |