Bazıları bir yıldıza çok yakın olacak ve yanacak. Bazıları da çok uzak olduğu için donacak. | TED | بعضها سيكون قريبًا من النجم وهذا سيجعلها محترقة، وأخرى ستكون بعيدة جدًّا ممّا سيجعلها مجمدة. |
Eğer yıldıza sahip olsalardı, herkez seninki gibi müthiş bir chakraya sahip olurdu değil mi? | Open Subtitles | هل سيكون الجميع بنفس التشاكرا المدهشة لو أخذوا النجم ؟ |
Aslında, bir daha gerçekten moral çöküntüye uğradığınızda, aynaya bakın ve kendinize bakıp, merhaba, burada bir yıldıza bakıyorum diyebilirsiniz. | TED | لذلك في المرة القادمة عندما تكون محبطاً انظر في المرآة و تستطيع القول لنفسك، مرحبا أنا أنظر إلى نجم هنا |
Oğlum, iki saniye içinde, eleştirimi bir yıldıza düşürebilirim bak. | Open Subtitles | يمكنني تعديل تقييمي إلي نجمة واحد خلال ثواني، يا صاح |
Samanyolu Galaksisi ve parlak tozlu kollarındaki yüz milyarlarca yıldıza karşı o kara deliğin gölgesinin düştüğünü görürdük. | TED | سنرى خيالا لهذا الثقب الأسود فوق مئات المليارات من النجوم الموجودة بدرب التبانة و على زقاق غبارها المضيء. |
Bu gece, ikimizin de aynı yıldıza baktığımızı hayal ediyorum. | Open Subtitles | انني اتسأل اذا كنا ننظر معاً الليلة الي نفس النجمة |
Ama eğer yıldıza sahiptiyse, neden Sumaru'yu kaçırdı? | Open Subtitles | ولماذا يخطف سومارو بما أنه يمتلك النجم ؟ |
İlgilendiğimiz yıldıza doğru biraz büyütüyoruz. | Open Subtitles | الآن نقوم بتكبير المشهد قليلاً النجم الذي يهمنا |
yıldıza yaşamı boyunca güç ve daimî bir ısı ve ışık kaynağı veren işte bu nükleer tepkimedir. | Open Subtitles | هذا التفاعل النووي هو ما ينتج الطاقة ليغذي النجم في فترة حياته يعطيه مصدر ثابت من الضوء والحرارة |
Bu durum, yıldıza kütleçekimine karşı direnç kazandıran bir basınç üretir. | Open Subtitles | وهذا يولّد ضغط والذي بدوره يحمي النجم ضد الجاذبية |
Çünkü gezegen yıldıza kıyasla son derece sönüktür. | Open Subtitles | هي أن الكوكب خافت جدًا جدًا مقارنة مع النجم |
Bizim dünyamıza gelen radyasyonla karşılaştırdığımızda yıldıza bu kadar yakınken yıldızdan gelen radyasyon inanılmaz boyutlarda olacak. | Open Subtitles | الإشعاع الصادر من النجم هائل جدًا بالمقارنة مع ما لدينا هنا على الأرض البعيدة نسبيًا عن شمسنا |
Bir yıldıza bu kadar yakınken bu kadar büyük bir şey oluşamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يتكون شيء بهذه الضخامة وعلى هذا القرب من نجم |
Konuyla alakalı kalmam gerekirse, kampımda bir yıldıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | اذا اردت البقاء , احتاج الى نجم , في معسكري |
Çağımız astronomları, bizim galaksimizde patlayan bir yıldıza hiç tanık olmadılar. | Open Subtitles | لم يسبق لعلماء الفلك المعاصرين أن شهدوا إنفجار نجم في مجرّتنا |
Ama bir tavuğun bir kalbe, zürafaya ya da yıldıza benzemesi gerektiğine kim karar verdi? | TED | ولكن الذي قرر أن الدجاج يجب أن يبدو على شكل قلب , زرافة أو نجمة ؟ |
İsteyenlerin doğrudan bir satışçıyla ya da yıldıza basıp muhasebeyle görüşebildiği yeni bir telefon sistemleri var. | Open Subtitles | لديهم نظام هاتف جديد الآن يمكنه أن يرن مباشرة للبائع، أو عندما يضغط شخص نجمة يذهبون لقسم المحاسبة. |
Şarkıyı beğenirseniz indirmek için yıldıza basın. | Open Subtitles | إذا كنت أحب هذه الأغنية ثم نجمة الصحافة لنسخه. |
Gece New York'un üzerinde uçarken sanki aşağıda milyonlarca yıldıza bakıyor gibisinizdir. | Open Subtitles | ديلان: عندما تطير لوت؛i غ ؛فوقنيويوركفيالليل لوت؛i غ ؛هومثلكنت تبحثأسفل بملايين النجوم. |
Şu anda yan yana duran üç küçük yıldıza doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | والأن نتجه نحو النجوم الثلاثة الصغار في الصف المائل هناك |
Ağızdan ağıza, kalpten kalbe, yıldızdan yıldıza. | Open Subtitles | من الفم إلى الفم، من القلب إلى القلب، من النجمة إلى النجمة |
İçe doğru büzülmeye devam ederken, doğa yıldıza bir cankurtaran halatı uzatıyor. | Open Subtitles | كما تستمر بالإنكماش للداخل الطبيعة تعطي للنجم طوق نجاة |
Beyaz cüce, çiftli yıldız sisteminin parçası olarak kütleçekimsel bakımdan diğer yıldıza bağlıysa, yaşamsal ihtiyacını eşinden çalabilir. | Open Subtitles | .. لو أن هناك قزم أبيض مربوط بالجاذبية لنجم آخر فى نظام ثنائي فهو يستطيع أن يسرق دم الحياة من رفيقه |