| Siz de yarının yıldızlarından biri olabilirsiniz. | Open Subtitles | نجوم الغد يعيشون فى نفس الوقت الذى تعيشين فيه |
| İlk olarak Bohr'un yükselen yıldızlarından Wolfgang Pauli tarafından geliştirildi. | Open Subtitles | أول من وضع هذه النظرية هو ولفجانج باولي أحد نجوم بور الصاعدة |
| Doğru, senin dizinin yıldızlarından birisini bafilemen, bizim için iyi. | Open Subtitles | بالطبـع .. لأنّ مضاجعة إحدى نجوم المسلسل هو شيء جيّد بالنسبة للعرض |
| Jüpiter usulü gezegenler sadece ana yıldızlarından uzakta, uzayın soğuk bölgelerinde oluşurlar. | Open Subtitles | لا تتكوّن الكواكب من نوع المشتري إلا بعيدًا عن نجمها الأم، في برودة الفضاء |
| Burada siyasetçilerden, Hollywood yıldızlarından hatta aldatılan eşlerden bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدّث عن السياسيين، ونجمات هوليوود، حتى الخيانة الزوجيّة |
| Bu araba, filmin yıldızlarından biri ve sen de ondan 40 santim uzaktasın, anlarsın ya. | Open Subtitles | السيارة هي واحدة من نجوم الفيلم، وهنا كنت، مثل، و 12 بوصة من ذلك، كما تعلمون. |
| Dünyanın en büyük yıldızlarından birinin evine trajedi getirdi. | Open Subtitles | وجلب المأساة إلى منزل واحد من نجوم العالم الأكثر شهرة |
| - Turun son durağı olarak en büyük hiphop yıldızlarından birinin cinayet mahallini ziyaret edeceğiz. | Open Subtitles | سنزور مسرح جريمة لمقتل واحد من أكبر نجوم الهيب هوب |
| Hollywood'un en ünlü yıldızlarından biri 36 yaşında hayata veda etti. | Open Subtitles | واحد من نجوم هوليوود الأكثر شهرة يموت في سن 36. |
| Şu anda karşımda oturan kişi, belgesel pembe dizisi yıldızlarından | Open Subtitles | لكنني أجلس مع أحد نجوم البرامج الوثائقية المسلسلة، |
| Tıpkı filmin yıldızlarından Joan Crawford'un doktorlarının "gizemli bir hastalık" dediği rahatsızlığa sahip olduğu söylentileri gibi. | Open Subtitles | وليس بعيد عن الإنتاج أحد نجوم الفلم جون كروفورد تتعافى من ما أطلق عليه الدكاترة وعكة غامضة |
| Uyuşturucu almış TV yıldızlarından biri, bunlarla Blackjack oynuyor. | Open Subtitles | واحد من نجوم تلفزيونك المخدرين يلعب "بلاك جاك" بهذه. |
| Film yıldızlarından inşaat işçilerine. | Open Subtitles | من نجوم السنيما إلى عمال البناء |
| - Hollywood film yıldızlarından birinin. | Open Subtitles | لأحد نجوم أفلام هوليود. |
| Amerikan film yıldızlarından mı? | Open Subtitles | نجوم السينما الأمريكية؟ |
| Sen bu filmin yıldızlarından birisin. | Open Subtitles | أنت من نجوم الفيلم. |
| Gelmiş geçmiş en büyük country yıldızlarından biriyleyim. | Open Subtitles | شكراً لك، (شون) أنني هنا مع أحد أعظم نجوم الموسيقى الريفية |
| Gezegenler arıyoruz ana yıldızına çok yakın olmayan tüm suyun kaynayıp yok olmadığı ve ana yıldızlarından çok uzak olmayan tüm suyun donarak buzun içinde hapis kalmadığı yerler. | Open Subtitles | إننا نبحث عن كواكب ليست قريبة للغاية من نجمها الأم حيث قد تغلي كافّة المياه |
| Bunlar, Dünya gibi ana yıldızlarından aynı miktarda enerji alıyorlardı. | Open Subtitles | و تستقبل تقريباً نفس كمية الطاقة من نجمها الحاضن التي نستقبلها هنا على الأرض بكلمات أخرى |
| Bu günlerde ortalık Doğu Avrupalılar ve edepsiz porno yıldızlarından geçilmiyor. | Open Subtitles | فلا يوجد سوى فتيات (أوروبا) الشرقية ونجمات الأفلام الإباحية البذيئات |