2000 yıldan uzun bir süredir Batı ve Doğu'nun bağlantısı. | Open Subtitles | كان همزة الوصل بين الشرق والغرب لأكثر من ألفيّ عام |
Canlılar bunu bir milyar yıldan uzun bir süredir aynı şekilde yapıyorlar. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي كانت تقوم بها الكائنات الحية لأكثر من مليار سنة. |
On yıldan uzun bir süredir doktor olarak evsiz gazilerle, işçi sınıfı ailelerle ilgilendim. | TED | كنت طبيبًا لأكثر من عقد اعتنيت بمحاربين قدامى مشردين من عائلات الطبقة الكادحة |
İkinci defasında adayı bir yıldan uzun bir süre zapt ettiler. | Open Subtitles | في المرة الثانية استولوا علي الجزيرة الداخلية لمدة تزيد عن العام |
Rahibeler üstüne bir araştırmada, çalışma başladığında 75 yaşın üzerinde olan 678 rahibe, yirmi yıldan uzun bir süre takip edildi. | TED | في دراسة على الراهبات، تم متابعة 678 راهبة - جميعهن كنّ فوق سن ال75 عندما بدأت الدراسة - لمدة تزيد عن عقدين. |
İki yıldan uzun bir süre sessiz kaldım. Bu süreyi, neden başaramadığımızı anlamaya çalışarak olan biteni düşünerek değerlendirdim. | TED | بقيت صامتا لأكثر من عامين، واستخدمت الوقت للتفكير حول كل ما جرى، محاولا فهم لماذا جرى. |
Ve bu tasarımcı T hücreleri, yani CAR T hücreleri, 17 yıldan uzun bir tahmini yarılanma ömrüne sahiptir. | TED | وهذه الخلايا التائية المعنية بالسرطان وخلايا الكار تي، يمتد نصف عمرها الافتراضي لأكثر من 17 عامًا. |
Bu noktada, on yıldan uzun bir süredir, görünüşe göre inatçı bir sorun olan flört şiddeti üzerinde çalışıyordum. | TED | لحد تلك اللحظة، كنت عملت لأكثر من عقد على مشكلة العنف في المواعدة التي بدت مستعصية. |
1 0 yıldan uzun bir süredir onu temsil ettiğimiz için... çok fazla belge var. | Open Subtitles | ولأننا مثلناه لأكثر من 10 سنوات هناك الكثير من الملفات |
20 yıldan uzun bir süredir Teşkilat'ın çözemediği bir sırdı. | Open Subtitles | لقد استمر ذلك لغزا داخل الوكالة لأكثر من عقدين, |
20 yıldan uzun bir süredir Teşkilat'ın çözemediği bir sırdı. Bu CIA ajanlarını kimin öldürdüğünü bilinmiyordu. | Open Subtitles | لقد استمر ذلك لغزا داخل الوكالة لأكثر من عقدين, من قتل ضباط المخابرات المركزية هؤلاء. |
Bir yıldan uzun bir süredir ortalarda yoksun ve şimdi de beni polisin erkek arkadaşını tutukladığı hikâyesiyle arıyorsun. | Open Subtitles | تختفين لأكثر من عام ثم تتصلي بي لتخبريني تلك القصه عن الشرطه التي اعتقلت صديقكِ |
Michelle ve Tony bir yıldan uzun bir süredir etkin değiller. | Open Subtitles | ميشيل و طوني لم يعملا لصالح الوحدة لأكثر من سنة |
Michelle ve Tony bir yıldan uzun bir süredir etkin değiller. | Open Subtitles | ميشيل و طوني لم يعملا لصالح الوحدة لأكثر من سنة |
2 milyar yıldan uzun bir süre dünyamız mikropların hâkimîyetinde kalmıştı. | Open Subtitles | لأكثر من ملياري سنة، هيمن على عالمنا المايكروبات. |
Bu bina 100 yıldan uzun bir zamandır terk edilmiş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو كأن هذه البناية تركت لأكثر من مائة سنة |
Bir doktor, ölen bir hastasının cesedini 8 yıldan uzun bir süre korumuş ve bu süre içinde derin bir ilişki kurmuş. | Open Subtitles | هذا الطبيب حافظ على جثة مريض ميت لأكثر من 8 اعوام و على علاقة حميمة بها طوال هذا الوقت |
Öldüğünde 62 yaşında olan Bumpy Johnson 40 yıldan uzun bir süre Harlemliler için bir halk kahramanı olmuştu. | Open Subtitles | (بومبي جونسون) كان بعمر 62 عندما توفى كان ذو شعبية عالية هنا في ضواحي (هارلم) لمدة تزيد عن أربعة عقود |