Bu, kabul ediyorum ki, bütünüyle bir değişimdir, yaşadığımız dünyanın ekonomisi için çok büyük bir değişimdir. | TED | وهذا ما أظنه، محيطا من التغييرات، تغيير عميق في اقتصاد العالم الذي نعيش فيه. |
Bugün içinde yaşadığımız dünyanın çoğunluğu ormandı. | TED | أغلب العالم الذي نعيش فيه اليوم كان عبارة عن غابات. |
Bu gerçek. yaşadığımız dünyanın gerçeği bu. | TED | ذلك صحيح. تلك هي حقيقة العالم الذي نعيش فيه. |
Şimdiki teknoloji bu gizli dünyaya kapı aralayıp, yaşadığımız dünyanın gizemlerini açığa çıkarıp, gerçek harikalarını gösterebilir. | Open Subtitles | صار بمقدور التقنية الآن فتح باب على ذاك العالم الخفي، تفضح أسراره، وتُطلعنا على العجب الحقيقي للعالم الذي نسكنه. |
Şimdi, teknoloji; bu gizli dünyaya bir kapı açıyor, gizemlerini açığa çıkarıyor ve yaşadığımız dünyanın gerçek harikalarını ortaya çıkarıyor. | Open Subtitles | صار بمقدور التقنية الآن فتح باب على ذاك العالم الخفي، تفضح أسراره، وتُطلعنا على العجب الحقيقي للعالم الذي نسكنه. |
İçinde yaşadığımız dünyanın çok tehlikeli bir yer olduğu gerçeğini düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا أفكر في حقيقة أنّ هذا العالم الذي نعيش فيه خطيرٌ جدًا |
yaşadığımız dünyanın bir parçası bu. | Open Subtitles | إنهم.. إنهم جزء من العالم الذي نعيش فيه. |
Benim kızım içinde yaşadığımız dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlamıyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | أبنتي لا تبدو بانها تتفهم نوع العالم الذي نعيش فيه |
Ama, yaşadığımız dünyanın gerçekleri bunlar. | Open Subtitles | ولكن هذا واقع العالم الذي نعيش فيه |
Sadece yaşadığımız dünyanın bizi yaptığımız kurallara uymak için fazla karışık olduğuna dair bir belirtme. | Open Subtitles | مجرد الاعتراف بأن العالم الذي نعيش فيه في كثير من الأحيان يكون معقد للغاية بالنسبة للقواعد التي نتخذها. للحفاظ على النظام. |