Burada bir süredir kimse yaşamadı fakat yaşanır hale getirilebilir. | Open Subtitles | لم يعش أحد هنا منذ فترة لكن سيعود المكان للحياة |
Burada bir süredir kimse yaşamadı fakat yaşanır hale getirilebilir. | Open Subtitles | لم يعش أحد هنا منذ فترة لكن سيعود المكان للحياة |
Ormandaki hiçbir geyik onun yaşadığının yarısı kadar yaşamadı. | Open Subtitles | لأنه الغزال الوحيد الذي لم يعش أحد نصف حياته. |
O hiç ölmedi! Hiç yaşamadı! Gerçek değil ki! | Open Subtitles | لم تمت قط، فهي لم تعش قط إنها غير حقيقية |
Uygun etiketleri kazanmak için yaşamadı. | Open Subtitles | جالسة أمام استاذها الذي لا يشجعها طوال الوقت وهي لم تعش لتكسب النجوم اللاصقة |
O eski evde uzun zamandır kimse yaşamadı. | Open Subtitles | تعلمون،لم يسكن أحد هذا البيت القديم لبعض الوقت |
Siktir ulan! Kimse bir Teksas Rangerını öldürüp bunu anlatacak kadar uzun yaşamadı. | Open Subtitles | لا أحد على الإطلاق قتل جوال تكساس وعاش ليقول ذلك |
Küçük kardeşim olacağı zaman annem de böyle söylemişti ama çok fazla yaşamadı. | Open Subtitles | ذلك ما قالته ماما عندما كانت ستضع أخ ذكراً لي لكنه لم يعش لمدة طويلة |
Birlikte çalıştıklarımı da- Hiç biri hikaye anlatacak kadar yaşamadı. | Open Subtitles | وجميع الأشخاص الذين عملت معهم لم يعش منهم أحد ليخبر بالقصص |
Ama açık bir zihinle bu aptallar herhangi yaşamadı şarapnel dolu | Open Subtitles | لكن لم يعش أي من هؤلاء الحمقي بصدر مليء بالشظايا |
Bneimle 10 yıl boyunca yaşamadı mı? | Open Subtitles | ألم يعش معي على مدى السنوات العشر الماضية ؟ |
Üzücüdür ki, Einstein denkleminin yıkım kadar tam anlamıyla bir yaratılış denklemi olduğunu görecek kadar uzun yaşamadı. | Open Subtitles | من المحزن أنه لم يعش "آينشتاين" ليرى أنّ معادلته كانت وبحقّ معادلة الخلق، إضافة للدّمار. |
O zamandan beri bu evde de kimse yaşamadı. | Open Subtitles | و لم يعش أحد في هذا المنزل أيضاً |
O zamandan beri bu evde de kimse yaşamadı. | Open Subtitles | و لم يعش أحد في هذا المنزل أيضا |
Bir keresinde nilüfer çiçekleri ekmiştim ama hiçbiri uzun yaşamadı. | Open Subtitles | لقد زرعت زهور اللوتس مرة ولكنها لم تعش طويلاً |
İyi ki annesi bunu görecek kadar yaşamadı. | Open Subtitles | انا سعيد أن والدتها لم تعش لترى هذا اليوم |
Kanı damarlarımda. Annem ikinci sınıf zenci gibi yaşamadı. | Open Subtitles | -على الأقل لم تعش أمي كزنجي من الدرجة الثانية |
Prentiss bir süre Reston, Virginia'da yaşamadı mı? | Open Subtitles | ألم تعش " برينتس " فى ريستون، فيرجينيا، لفترة ؟ |
Beth benim kadar uzun yaşamadı. | Open Subtitles | لم تعش " بيث " الفترة الطويله التي عُشتها. |
Yerliler, Ballinger Burnu'nu yok ettiklerinden beri kimse deniz kenarında yaşamadı. | Open Subtitles | لا أحد يسكن بجوار البحر (منذ أن مسح الهنود (بالينجرز بوينت |
Hiç kendi başına yaşamadı, ...ve hepimiz gibi, Carl'ı tanımak için önünde çok uzun bir yol olduğunu keşfediyor. | Open Subtitles | لم يسكن لوحده قط ،ومثل بقيتنا ...أكتشف أن كونه وحيداً شيء كئيب |
Kimse Goa'uld'u inkar edip bunu yayabilecek kadar yaşamadı. | Open Subtitles | لا أحد سبق وتحدى الجواؤلد وعاش ليخبر |
Tabi bunu görecek kadar yaşamadı. | Open Subtitles | وبالطبع لم يعيش إلى اليوم الذي يرى فيه خطئه |