Hayatımı yaşamaya devam edebilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري إن كنت أستطيع الإستمرار بالعيش هكذا |
Bu da demektir ki... benzetimdeki herkes yaşamaya devam edecek. | Open Subtitles | و هذا يعني كل شخص سيبقي في العيش في المحاكاة |
Cindy, anı yaşamaya devam et, tamam mı? | Open Subtitles | سيندي عيشي اللحظه عزيزتي , اوكي؟ |
Sonra başka biriyle görüştüğünü söyledi. Bir yalan yaşamaya devam edemezmiş. | Open Subtitles | قالت بأنها ترى شخص ما غيري ولاتستطيع العيش على الكذب |
yaşamaya devam etmeliyim. | Open Subtitles | على أن أواصل حياتي |
Ben yalnız bir kızım ve yine de yaşamaya devam edebilirim. | Open Subtitles | أنا بنت وحيدة ورغم بإنني يمكن أن أستمر بالعيش. |
Birlikte yaşamaya devam etmek için yaptığımız anlaşmayı unutma! | Open Subtitles | لقد نسيتى الشروط ، لقد وافقت أن أكمل العيش معك |
Kopyan, çoklu evreni kurtarmak için öldü sen de mutlu mesut yaşamaya devam ettin. | Open Subtitles | مات متكررك لإنقاذ الكون المتعدد وأكملت حياتك السعيدة |
Burada yaşamaya devam edemem. | Open Subtitles | أنا فقط لايمكنني الإستمرار بالعيش هنا. |
- Böyle yaşamaya devam edemeyiz. | Open Subtitles | ميراندا), لا نستطيع الإستمرار بالعيش هكذا) |
Ve ömürlük arkadaşlarıyla, akrabalarıyla ve çocuklarıyla aynı ya da yakın yerlerde yaşamaya devam ediyorlar. | TED | يستمرون في العيش في الكوخ الخاص بهم أو في مكان آخر ولكن بالقرب من أبنائهم، وأقربائهم وأصدقاء عمرهم. |
Geçmişte yaşamaya devam edersen yalnız kalırsın. | Open Subtitles | واصل العيش في الماضي، وسينتهي بك المطاف وحيدًا. |
Bana bir cüzdan fırlattı ve "yaşamaya devam et" dedi. | Open Subtitles | "ألقى محفظة علي و قال "عيشي حياتكِ |
Ama bu hapları kullanarak yaşamaya devam edebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | العيش على هذه الأقراص , لسيت هذه مفضّلة لدّي ؟ |
yaşamaya devam etmeli... | Open Subtitles | أن أواصل حياتي و... |
Zamanı yaşamaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سوف أستمر بالعيش يوم واء الآخر |
Birlikte yaşamaya devam etmek için yaptığımız anlaşmayı unutma! | Open Subtitles | لقد نسيتى الشروط ، لقد وافقت أن أكمل العيش معك |
Kopyan, çoklu evreni kurtarmak için öldü sen de mutlu mesut yaşamaya devam ettin. | Open Subtitles | مات متكررك لإنقاذ الكون المتعدد وأكملت حياتك السعيدة |
Harika, yani ölü değilim. Artık sonsuza kadar yaşamaya devam etmem gerekiyor. Hayır, kanka. | Open Subtitles | رائع، إذا أنا لستُ ميتا، سيتوجّبُ علي مواصلة العيش للابد الآن |
Ama sonra uyanıyor ve kabus yaşamaya devam ediyoruz. | Open Subtitles | لكنها بعدها تستيقظ وهذا الكابوس الذي نعيشه يعود |
Yapamam... sizin yardımınızla yaşamaya devam edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني... لا يمكنني استغلال كرَمكِ أكثر من ذلك |
Firariler olarak vicdanınız rahat bir şekilde yaşamaya devam edebileceğiniz mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقدون أنكم ستكونوا قادرين على العيش مع أنفسكم كالهاربون؟ |
- Dış güzelliği... olmaksızın yaşamaya devam edemeyecek kadar... içi çirkin bir kadın mı ? | Open Subtitles | قبيحه جدا داخليا ولم تكن تستطيع أن تستمر فى الحياه 000 لو أنها لم تكن جميلة الشكل ؟ |
Seninle yaşamaya devam edip benim korktuğumu düşünmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أتعتقدين أنني أستطيع العيش معك وأنت تحسبيننى جبانا ؟ |