"yaşlı adamı" - Traduction Turc en Arabe

    • الرجل العجوز
        
    • رجل عجوز
        
    • الرجل المسن
        
    • ذلك العجوز
        
    • العجوز الذي
        
    • الرجُل العجوز
        
    • الشخص المسن الذي
        
    • هذا العجوز
        
    • الرجل العجوزِ
        
    • الرجل الكبير من
        
    • الرجل المُسن
        
    • بالرجل العجوز
        
    • رجلاً عجوزاً
        
    O yaşlı adamı terk edip benimle kaçmaya ne dersiniz? Open Subtitles حسناً , متى ستتركين ذلك الرجل العجوز وتهربين معي ؟
    İçi geçmiş yaşlı adamı ve yeşil saçlı orospuyu verelim. Open Subtitles إعطهم الرجل العجوز المحتضر، وتلكَ الساقطة ذات الشعر الأخضر هناك.
    İçi geçmiş yaşlı adamı ve yeşil saçlı orospuyu verelim. Open Subtitles إعطهم الرجل العجوز المحتضر، وتلكَ الساقطة ذات الشعر الأخضر هناك.
    Yani, kötü yaşlı adamı yaralamak yerine, masum yaşlı bir adamı öldürmüş olabilirim. Open Subtitles لذا بدلاً من جرح رجل عجوز شرير قد أكون قتلت رجلاً عجوزاً بريئاً
    Gerçekten de o yaşlı adamı öldürdün mü? Open Subtitles أين شارتك الان ؟ هل حقا قتلت هذا الرجل العجوز ؟
    Bu yaşlı adamı efendin olarak kabul edecek Zumurrud? Open Subtitles تقبلين هذا الرجل العجوز مالكاً لك، زمردة؟
    O halde, yarın yaşlı adamı da yanımıza alıp kayıkla gezmeye çıkarız. Open Subtitles في هذه الحالة سوف نذهب للقوارب غدًا، وسآخذ الرجل العجوز معي.
    - Creed'de hareket yok. - yaşlı adamı yendim. - Öldü mü? Open Subtitles ليس هناك اى حركة من ابولو انا هزمت الرجل العجوز
    O her şeyi halleder, siz sadece yaşlı adamı getirin. Open Subtitles هو سيقوم بكل شيء فقط أنت اجلب الرجل العجوز
    Yarın Tiran'da olacağım. yaşlı adamı bakanlığa götüreceğim. Open Subtitles سأكون في تيرانا غداً، سأخذ الرجل العجوز إلى الوزارة
    yaşlı adamı bulup ona bunu haketmediğimizi söylemek istiyorum. Open Subtitles أنا اريد ان اعثر علي الرجل العجوز و ان اخبره اننا لا نستحق هذا
    Haa, atölyede çalışan yaşlı adamı Kastediyorsun. Open Subtitles أوه تعني الرجل العجوز الذي يعمل في الورشة
    Peşimde olup olmadıklarını bilmek zorundaydım. yaşlı adamı buldular. Open Subtitles يجب ان اعرف اذا كانوا هنا من اجلى لقد وجدوا الرجل العجوز
    yaşlı adamı öldürenin lanet olduğunu düşünürdü . Open Subtitles إنه يعتقد أن اللعنة هي من قتلت الرجل العجوز
    Uçuşa daha 10 saat vardı, ben de yaşlı adamı ziyarete kara verdim. Open Subtitles كان لدى عشر ساعات قبل ميعاد الطائره لذا قررت زيارة الرجل العجوز
    Ben bırakıyorum. yaşlı adamı sen öldürebilirsin. Open Subtitles أنا مستقيل يمكنك أن تقتل الرجل العجوز بنفسك
    Bob'un yaşlı adamı, budala, tüm mülkünü Ray Ritchie'ye fiyat kırarak sattı. Open Subtitles "بوب" رجل عجوز و أحمق، لقد باع كل ممتلكاته بخسارة ل"راي ريتشي".
    Belki de yaşlı adamı ısınması için buraya davet edebiliriz. Open Subtitles ربما علينا دعوة الرجل المسن ليجلس قرب نارنا
    - Unut bunu. Bu yaşlı adamı senin makineye bağlamak ister misin? Open Subtitles أتريد تسليك ذلك العجوز بآلة تخطيط الدماغ ؟
    Hadi ama kestirmedeki çılgın yaşlı adamı herkes bilir. Open Subtitles بِرَبِّك , الجميع يعلم بأمر الرجُل العجوز الموجود في الاختصار
    Lisenin önünde konuştuğumuz yaşlı adamı hatırladın mı? Open Subtitles هل تتذكرين الشخص المسن الذي تحدثنا أليه أمام المدرسة الثانوية ؟
    Anlaşılmıştı ki, artan Noel istekleri adeta zavallı yaşlı adamı tüketmişti. Open Subtitles إتَّضح ان الزيادة في مطالب اعياد الميلاد دمر هذا العجوز المسكين
    O zavallı yaşlı adamı mı soyacaksın? Open Subtitles تُريدُ أَنْ تَسْرقَ ذلك الرجل العجوزِ الفقيرِ؟
    Ricardo, yaşlı adamı Brezilya'dan getiriyor. Open Subtitles ريكاردو جلب الرجل الكبير من البرازيل.
    Orası benim de banyom ve banyomdaki o yaşlı adamı seviyorum ben. Open Subtitles إنّه حمامي أيضًا وأحب أن يكون ذلك الرجل المُسن في الحمام
    yaşlı adamı alıp, bir doktora göster biraz şurup, vitamin falan alsın. Open Subtitles وأذهب بالرجل العجوز لرؤية الطبيب لإعطائه مقويات أو بعض الفيتامينات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus