Ulus olarak başarısız olduk. Yahudilerle birlikte sosyal bir çevre oluşturmadık. | Open Subtitles | لقد فشلنا كأمة فى إيجاد بيئة معيشية واحدة تستوعب اليهود معنا |
Yahudilerle sorun yaşamayalım. Bu adamın bir parçası öyle . | Open Subtitles | ليس لدينا مشكلة مع اليهود انها مع هذا الرجل بالتحديد |
Yahudilerle diğerlerini düşman etmeye çalışanlar bunu İrlandalılar için de yapar. | Open Subtitles | ،من يزرع الفتة بين اليهود انفسهم سيفعل الأمر عينه مع الايرلندين |
Boşanmadan sonra Yahudilerle çıkmak çok ilginçti. | Open Subtitles | كم كان مثيراً حقاً أن تواعدي يهود بعد الطلاق |
Türklerle, Danlarla, Yahudilerle ve ırkçılarla olan arkadaşlığım beni kendi ön yargılarıma karşı adeta aşıladı. | TED | ولكن صداقتي مع الأتراك، والدنماركيين واليهود والعنصريين حصنتني ضد تحيزاتي المسبقة عن الأخرين. |
Burası Yahudilerle, Rus savaş esirleriyle ve ölmeyi bekleyenlerle doluydu. | Open Subtitles | كان المعسكر مكتظاً باليهود ...وأسرى الحرب من الروس وأخرين وضعوا هناك ليموتوا... |
Evanjelik Hristiyanlar'la, Hasidik Yahudilerle ve Amisler'le zaman gecirdim. | TED | لهذا قضيت وقتا مع المسيحيين الانجيليين و اليهود الحسيديين وطائفة الآمش |
Sadece Nasyonal sosyalizmin Polonya'lı bir sempatizanı olarak değil ...Yahudilerle yapılan bu kutsal savaşta aktif bir kampanyacı olarak. | Open Subtitles | ليس فقط كمؤيدة للعمل القومي الاجتماعي البولندي ولكن كعضو فعّال في الحرب المقدسة ضد اليهود |
İlk melez Yahudilerle evlenmiş ilk melezler de Yahudi'dir. | Open Subtitles | اليهود من مختلطة أولا متزوج من مختلطة أولا هي اليهود. |
Elimden gelen tek şey, Yahudilerle açıkça savaşmış olmaktan ve doğayı Yahudi zehirinden temizlemiş olmaktan gurur duymak. | Open Subtitles | يكفينى فخراً اننى حاربت اليهود فى كل مكان وطهرت العالم من السمّ اليهودي |
Lisede Yahudilerle tanışmamış olman normal ama tıp fakültesinde de mi yoktu? | Open Subtitles | يمكنني تفهم إنهائك الدراسة الثانوية دون تعلم شئ عن اليهود لكن كلية الطب؟ |
Olmaz. Alt kattaki korkunç Yahudilerle oynamak istiyor. | Open Subtitles | لا إنها تريد اللعب مع هؤلاء اليهود الرهيبين في الطابق السفلي |
Yahudilerle bu kadar çok ortak noktanız olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تكن لديّ فكرة بأنّ لديكم قواسم مشتركة كثيرة مع اليهود |
Tanrı milyarlarca yıldızı yaratan Yahudilerle bir kontrat yapıyor. | Open Subtitles | فقط على اليهود هذا الرب الذي انشأ مئة الف مليون نجم |
Sadece bilmek istedim, ben yarı yahudiyim. Yahudilerle çalışıyorum, bütün gün bana "yah"lıyorlar da ondan yani. | Open Subtitles | لا تنزعج , إنه تعبير مجازي فأنا عن نفسي نصف يهودي و كذلك أعمل مع اليهود طوال الوقت لذا أستطيع قول ذلك |
Yahudilerle Asyalı kızlar arasındaki bağlantıyı tanımlayan algoritma yazıyorum. | Open Subtitles | إنني أصمم خوارزمية لتحديد الرابطة بين الشبان اليهود والفتيات الآسيويات |
Parayı al, çöle taşınıp diğer yaşlı Yahudilerle beraber emekliye ayrıl. | Open Subtitles | خذ المال وانتقل لتقاعد صحراوي مع بقية اليهود العجز |
Sadece "Barış" yaz, tamam mı, ...Yahudilerle İtalyanlar arasında. | Open Subtitles | قم بتدوين السلام ,حسنُ بين اليهود و الإيطاليين |
Boşanmadan sonra Yahudilerle çıkmak çok ilginçti. | Open Subtitles | كم كان مثيراً حقاً أن تواعدي يهود بعد الطلاق |
Bir de etrafım katiller, çocuk tacizcileri ve Yahudilerle sarılı. | Open Subtitles | مع أنني محاط بالقتلة والمتحرشين بالأطفال واليهود |