| Uzun süre boyunca çok yakındık ailesi Çiftlik'e taşınana kadar. | Open Subtitles | كنا قريبين لفترة طويلة حتي نقلاه أبويه للمزرعة ثم سقطنا |
| Adımızı tarihe yazdırabileceğimiz bir şey yapmaya o kadar yakındık ki. | Open Subtitles | كنا قريبين جداً لتحقيق أمراً أمراً جعل أسمائنا تذكر في التاريخ |
| Biz birbirimize Evelyn'nin düşündüğünden çok daha yakındık. | Open Subtitles | لقد كنا قريبين جداً أكثر مما تصورت إيفلين. |
| Çok fazla insan yoktu bu nedenle hepimiz çok yakındık. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الناس هناك , كنا جميعا مقربين |
| Tabii ki, Jeremiah benim üstümdü; ama çok yakındık yine de. | Open Subtitles | باتأكيد كان جيريمايا أعلى رتبة مني لكننا كنا مقربين |
| Çok iyi arkadaştık. Çok yakındık. | Open Subtitles | كنا صديقين جيدين متقاربين من بعضنا البعض |
| Apollo 8 de iken çok yakındık, sadece 60 mile aşağıda idi ve-- | Open Subtitles | كنا قريبين للغاية في أبوللو 8 على بعد 60 ميلا فحسب |
| Ve biliyorum çünkü bir zamanlar biz çok yakındık. | Open Subtitles | وأنا أعرف ذلك لأننا كنا في يوم ما قريبين من بعضنا |
| Lilly,Frank ve ben ne kadar yakındık söylemiştim sana. | Open Subtitles | هل تتذكرين عندما اخبرتك انني و ليلي وفرانك كنا قريبين من بعضنا |
| Bu kadar uzun süre görüşmememiz ne yazık. Çok yakındık halbuki. | Open Subtitles | إنها جريمة ان هذا لم يحدث منذ وقت طويل لقد كنا قريبين جداً |
| Sen ve ben yakındık, birbirimize bağIıydık. | Open Subtitles | انا وانت ترعرعنا سوية لقد كنا قريبين و قويتين |
| Biz, bilirsin işte, yakındık, sonra beni terketti. Evet. Görünüşe göre yakın olduğu birisi daha varmış. | Open Subtitles | لقد كنا قريبين جدا، عندما تخلت عني يبدوا أنها أصبحت قريبة من شخص آخر الآن |
| Ders, tüm cinlerin, ama nokta biz yakındık olduğunu. | Open Subtitles | اللعنة ، كل الجن أشقائي لكن القصد هو أننا كنا مقربين |
| çok yakındık, sonra o, geçen sene Vermont'a taşınmıştı, | Open Subtitles | كنا مقربين جداً وانتقلت الى فورمانت السنة الماضية |
| Eskiden o kadar yakındık ki, artık öyleymişiz gibi hissetmiyorum. | Open Subtitles | لقد اعتدنا أن نكون مقربين وأنا لا أشعر أننا كذلك إلى الآن |
| Son zamanlarda birlikte olmasak da birbirimize hala çok yakındık. | Open Subtitles | وحتى لو لم تصبحوا مع بعضكم مرة اخرى... سنظل متقاربين |
| Paul ile çok yakındık, ama onun bu kadar acı çektiğini bilmiyordum. | TED | أنا وبول كنّا مقرّبين جدًا، لكن لم يكن لدي فكرة أنّه يمر بمثل هذه المعاناة. |
| Biz çok yakındık, ben arkadaşın olmayı gerçekten özledim. | Open Subtitles | لقد كنا مقربتان حقاً وأفتقد حقاً صداقتكِ |
| Bir ara mutfakta bayağı birbirimize yakındık beni öpmeye çalıştı... | Open Subtitles | و في مرحلة ما كنا قريبان للغاية في المطبخ ...حاولت تقبيلي |
| Ve biz farklı dünyalardan gelmemize rağmen yakındık. | TED | وكنا مقربتين بالرغم من اننا أتينا من عالمين مختلفين كثيراً. |
| Yalnızca üçümüz, yani birbirimize çok yakındık. | Open Subtitles | هناك ثلاثتنا فحسب لذا نحن مقربون للغاية |
| Ne kadar yakındık, onu düşünüyorum. | Open Subtitles | كُنتُ أُفكرُ كم كُنا مُقربين من بعض |
| Eskiden ne kadar yakındık, değil mi? | Open Subtitles | اعتدنا أن تكون قريبتين جدا ألم نكن كذلك؟ |
| Ayrıca Lance'yle çok yakındık yani sadece kocamı değil en iyi arkadaşımı da kaybettim. | Open Subtitles | كما ان لانس كان مقرباً مني لذا فقد خسرت زوجي وأعز أصدقائي |
| İhtiyacın olursa haber ver yeter. Ben parti denetçisiyken onunla çok yakındık. | Open Subtitles | لو إحتجتِ مساعدتي، أعلميني أنا وهي كنا مقربان جداً عندما كنت أعزب |
| Elimi yavaşça yanağına koydum ve o an gerçekten çok yakındık. | Open Subtitles | رفعت يدي وتلمست وجنتها وفي هذه اللحظة شعرت أننا قريبتان من بعضنا للغاية |
| Sonsuza dek yok olmaya o kadar yakındık ki. | Open Subtitles | نحن كنا قريبون من الأنقراض إلى الأبد |
| Onlarla gerçekten çok yakındık. Kendimize "Üç Silahşörler" adını takmıştık. | Open Subtitles | لقد كنّا مُتقاربين جداً "وكنّا نسمّي أنفسنا "الفرسان الثلاثة |