"yakından" - Traduction Turc en Arabe

    • كثب
        
    • أقرب
        
    • قريب
        
    • عن قرب
        
    • قريبة
        
    • فاحصة
        
    • القرب
        
    • مقربة
        
    • قُرب
        
    • بعناية
        
    • اقرب
        
    • بتمعن
        
    • أمعن
        
    • أقترب
        
    • قريبه
        
    Çok yakından bak. Bu noktada bir tuhaflık fark ettin mi? TED انظر عن كثب أكثر. هل تلاحظ شيئًا مضحكًا في هذه النقطة؟
    Bu hareket halindeki yıkıcı güce daha yakından bakmak istiyorum. Open Subtitles أود أخذ نظرة عن كثب لهذه القوة المدمرة وهي تعمل.
    Biliyorsun, eğer yakından bakarsan, onlar gercekten de at kafası. Open Subtitles كما تعلمين , إذا ألقيتى نظرة أقرب, فإنهم حقاً خيول
    Hepinizin benim cennet gibi adamı daha yakından ve şahsen görmenizi istiyorum. Open Subtitles أريد منكم جميعاً , أن تروا جزيرتي الشاعريه من منظر قريب وشخصي
    Ve size bu araçlardan birinin yakından nasıl göründüğünü göstermek istiyorum. TED و أود أن أريكم كيف تبدو أحد هذه المركبات عن قرب.
    Ama sonraki iki mermi oldukça yakından ateşlenmiş, sanırım 6 adım kadar. Open Subtitles ولكن الطلقتين القادمتين كانت من مسافة قريبة داخل 6 أقدام ، ربما
    Kadın, elini adamın dudaklarına uzatmış... ama yakından görebileceğin üzere adama bakmıyor. Open Subtitles لمست بيديها شفاهه لكن بنظرة فاحصة ستكتشفي انها لم تكن تنظر إليه
    Arayanları aktarma yapacaksan, beni o kadar yakından izleme. Open Subtitles لو كنت ستتعقبنى باتصالاتك لا تتعقبني بهذا القرب
    Bu, bir istiridye resifinin yakından çekilmiş bir fotoğrafı ve istiridyeler muhteşem. TED هذه صورة مقربة لشعاب من المحار، والمحار كائنات مدهشة.
    Her şeyi daha yakından görmemi sağlıyor. Çok uzakta olmasalar bile. Open Subtitles يساعدني على رؤية الأشياء عن كثب وإن لم تكن بعيدة للغاية.
    Gördüğün dışında biraz daha yakından baktıysan gerçekte bu bunlar herhangi bir şey olmak için çok küçükler. TED إلا انك اذا نظرت عن كثب تُشاهد ,في الحقيقة,أن ذلك الشيء هو صغير جداً ليبدو كذلك.
    İlgi çekici işaretler bulmak amacıyla yakından bakılan bölüm galaksimizdeki yıldızların yalnızca küçük bir kısmı. TED قد تمّت دراستها في عن كثب بحثاً عن علامات مثيرة للاهتمام.
    Bu çiftleşen ikiliye daha yakından bakmak için zumlayabiliriz. TED يمكننا تقريب الصورة أكثر لنرى عن كثب ما يجري بين هاذين الزوجين.
    Gezegende yaşayan yok, ama daha yakından bakmaya değer diye düşünmüştüm. Open Subtitles الكوكبَ غيرُ مأهولٍ بالسّكان لكني أعتقدت أنه يضمن لنا نظرة أقرب
    Belki de eve daha yakından bakmalısın. Senin "Ev"inin genç adamları... Open Subtitles رُبما يجب أن تبحث أقرب إل المنزل الرجال الصغار فى ولايتكَ
    Çok yakından kafasına ve göğsüne iki el ateş edilmiş. Open Subtitles طلق نارى فى الرأس من مدى قريب وطلقتان فى الصدر
    Gözleri iyi görmüyor da, Bn. Lee'ye yakından bakmak istiyor. İzin verildi. Open Subtitles السيد برتشارد لا يرى جيدا و يود رؤية السيدة لي عن قرب
    Bir kadın CIA ajanının hayatına kişisel ve yakından bakmak istemişti. Open Subtitles لقد أراد نظرة قريبة وشخصيّة لحياة عميلة أنثى في الإستخبارات المركزيّة.
    Bu adamı daha yakından incelemek istiyorum. Eşyaları arasında bu vardı. Open Subtitles أود أن ألقي نظرة فاحصة على هذا الرجل كانت بحوزته هذه
    Bilmem, sen bu kadar yakından gördüğüm ilk siyahsın. Open Subtitles لا أدري , أنت أول من أراه بهذا القرب من قبل
    Burada yakından baktığımız şey, bir yüksek basınç sistemi, alçak basınç sistemine baskı yapıyor. Open Subtitles ما لدينا هنا هى عبارة عن صورة مقربة لنظام عالى الضغط يندفع داخل منطقة ذات ضغط منخفض
    Bu benim bulduğum bir şey, buraya çok yakından bakın. TED الأن، لقد وجدتُ هذا، أنظر إليه عن قُرب.
    O yüzden önümüzdeki bir kaç gün, onu çok yakından izlememiz gerek. Open Subtitles الورم قد يخّف في أي وقت نريد متابعتها بعناية في الأيام القادمة
    Size biraz daha yakından bunu göstermek istiyorum. TED اريد ان اريكم ذلك مرة اخرى , اقرب قليلاً
    Kafatasının yeniden yapılandırılmasından geri kalan iki parçaya daha yakından baktım. Open Subtitles نظرت بتمعن في تلك القطع المتبقية من إعادة تشكيل الهيكل
    yakından bak, çünkü her şey orada. Böö! Ee, ne kadar ücret alıyorsunuz? Open Subtitles أمعن النظر, لأن كل شيء هنا إذا, كم من المال تريد أن تتقاضى؟
    Bir adam daha vardı fakat tarif edebilecek kadar yakından göremedim. Open Subtitles هل رأيت أحداً آخر معه ؟ كان هناك شخص آخر لكنني لم أقترب بما يكفي للحصول على هوية
    2,5 kilometrede bile, merminin çarpma enerjisi, yakından ateşlenen 44'lük bir Magnum'dan daha fazla olur. Open Subtitles من علي بعد ميل و نصف سيكون في الطلقه طاقه اكثر من طاقه طلقه ماجنوم 44 من علي مسافه قريبه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus