Ağaçların hemen üstünden uçmak, enerji hatlarının yakınlarına inmek ve bunun gibi şeyler. | Open Subtitles | تكسير بعض الأشجار الهبوط بالقرب من خطوط طاقة أشياء من هذا القبيل ماذا؟ |
Fabrikanın biri atıklarını bir okulun yakınlarına döküyordu. O'da onları kapattı. | Open Subtitles | مصنعٌ ما كان يتخلص من الأوحال بالقرب من مدرسة، وهي أغلقته. |
Bu sabah uçak gemisi grubunun Okinawa yakınlarına konuşlanması emrini verdim. | Open Subtitles | هذا الصباح أعطيت أوامري لحاملة طائرات أن تتمركز بالقرب من أوكيناوا. |
Bu rota bizi bu sulardaki en vahşi adaların yakınlarına götürecek. | Open Subtitles | سيأخذنا بالقرب من أكثر الجّزر وحشية في هذه المياه. |
- yakınlarına bile güvenmiyor. - Ben de güvenmezdim. | Open Subtitles | هو لم يأتمن النبلاء المقربين لوكنت مكانه، ما كنت فعلت أنا أيضا |
Shaksville,Pennsylvania yakınlarına saat 10:03'te çakıldı! | Open Subtitles | التي لم تصل لهدفها وتحطمت بالقرب من شانكسفيل.بنسيلفانيا في الساعة 10: 03 صباحا ولم ينج أحد |
Tanıtım malzemelerini bastırıp, Benny'nin görebileceği yerlere barlarının yakınlarına asmalıyız. | Open Subtitles | ,بالقرب من كل حانة لبيني .حيث يستطيع رؤيتهم |
Siz, güneydeki o tepenin sonunda bulunan eski bir pompa evinin yakınlarına silahlarınızı kuracaksınız. | Open Subtitles | أنتم ستستبدلون طاقم المدفع الواقع جنوب هذا التل بالقرب من غرفة المضخات |
Kocanızın laboratuvarının yakınlarına bile girmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نذهب الي اي مكان بالقرب من مختبر زوجك , حسنا؟ |
İnsanların evimizin yakınlarına grafiti yapmasından ben de hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحبّ أن يقوم الناس بالرسومات بالقرب من بيوتنا أيضاً. |
Kısa süre önce derenin yakınlarına üç tane haç dikmiş. | Open Subtitles | هو ايضا ربما قام مؤخرا بوضع ثلاث صلبان بالقرب من الجدول |
Katolikler bu lanetli Protestanların yakınlarına gömülmez. | Open Subtitles | الكاثوليك لا يمكن أن تتواجد جثثهم بالقرب من كل هؤلاء اللوثريون اللعينون |
Pekala, sinyalin kaynağının yakınlarına iniyoruz. | Open Subtitles | حسنًا، ستنزلنا الآن بالقرب من مصدر الإشارة |
Yani yakınlarına otopark bulunan Hint restoranlarına bakacağız. | Open Subtitles | المرائب فرستبارك ذلك بالقرب من المطاعم الهندية. |
Bu yerin yakınlarına gelirseniz, sinyal alamazsınız. | Open Subtitles | اذا كان لديك في أي مكان بالقرب من هذا المكان، يسارع الإشارة |
Üç gün önce tifüsten ölmüş ve Golgotha yakınlarına gömmüşler. | Open Subtitles | توفيت بسبب التيفود منذ ثلاثة أيام و دفنت بالقرب من جولجثا جولجثا : مكان للدفن بالقرب من موقع صلب المسيح عليه السلام |
Ve bu hikayeyi yazıya dökerek altın levhaların üzerine modernize edilmiş Mısır hiyeroglifleri ile kazımış, daha sonra da bu levhaları da New York'ta, Palmyra yakınlarına gömmüş. | TED | وتأكد من أن هذه القصة كتبت بأكملها باللغة الهيروغليفية المصرية و حفرت على لوحات من الذهب، دفنت بعد ذلك بالقرب من بالميرا ، نيويورك. |
Mangalı o kadar yakınlarına koymamalıydım. | Open Subtitles | ما كان عليّ بأن أضع الشواء بالقرب منها. |
- yakınlarına bile güvenmiyor. | Open Subtitles | هو لم يأتمن النبلاء المقربين لوكنت مكانه، ما كنت فعلت أنا أيضا |
Geçmişe baktığın zaman en yakınlarına söylemediğine pişman olmanı istemem. | Open Subtitles | لا أود أن تتذكر الماضي وتندم على عدم إخبار المقربين إليك |
Mercia ve Wessex ordularıyla buluşup Lunden'in yakınlarına karargâh kuracağız. | Open Subtitles | نقابل جيوش (ميرسيا ) و ( ويسكس) نخيم على بُعد مسافة قصيرة من (لندن) |