Bunlardan birini kullanırken yakalanırsanız elenirsiniz. | Open Subtitles | إذا كنت اشتعلت باستخدام أي هذه هي اهمال لك |
Burada yakalanırsanız soluğu Leavenworth'ta alırsınız. | Open Subtitles | CABE: حسنا، يمكنك الحصول اشتعلت هناك، و هو خارج ليفنوورث. |
Bunun olmasına izin verdiğine inanamıyorum. Eğer yakalanırsanız, ben biterim. | Open Subtitles | لا أصدق بأنك تركت هذا يحدث فإن تم القبض عليك، فأنا هالكة |
Siz yakalanırsanız, Leavenwort'da bir hücre ve oda arkadaşı alırsınız. | Open Subtitles | أذا أنتَ تم القبض عليكَ، سوف تحصلُ على زنزانة ورفيق في سجن ليفينورث |
Eğer yakalanırsanız, hayatınız kesinlikle tehlikeye giriyor. | Open Subtitles | إنكم تُجازفون بالموت المحقق إن قُبض عليكم. |
yakalanırsanız işkence görür, vurulur ve/veya asılırsınız. | Open Subtitles | إذا قبض عليك ستحصل على التعذيب او الشنق او تحصل على طلقة |
yakalanırsanız sizi kurtarmaya gelen kimse olmayacak. | Open Subtitles | أنه لو قُبض عليكِ فلن يأتي أحد لأنقاذك |
Bildiğiniz gibi bugünlerde elinizde dolu bir silahla, ...yakalanırsanız 20 yıl yersiniz. | Open Subtitles | ..جميعكم يعلم أنه إن تم القبض عليكم في السباق هذه الأيام بسلاح محشوّ, ستُسجن عشرين سنة في السجن |
Takımımızdan biri sizi yakalamadan önce tekmelemelisiniz... yakalanırsanız, hapise girersiniz. | Open Subtitles | عليك ركلها قبل يقوم أحد ما من فريقنا بأسرك، إذا تم القبض عليك، فسيتم وضعك بالسجن |
Yani, teslim olursanız ya da yakalanırsanız bile, sevdiğiniz birini öldürürüm. | Open Subtitles | لذا، إن قمتما بتسليم نفسيكما، أو حتى تم القبض عليكما، سأُبقر بطن شخصاً تحبّانه. |
yakalanırsanız beni tanımıyorsunuz, tamam mı? | Open Subtitles | أذا تم القبض عليك أنت لم تسمع بي أبدآ.. |
Bunların hiçbiri, dağınıklığı yaparken yakalanırsanız işe yaramaz. | Open Subtitles | لا شي من هذا جيد بمافيه الكفاية إذا قبض عليك وأنت تقوم بهذه الفوضى |
yakalanırsanız sizi tanımam. | Open Subtitles | لو قُبض عليك فأنا لا أعرفك |
Dinleyin, yukarıda yakalanırsanız, haber verin. Bir şeyler uydururum. | Open Subtitles | اسمع، إذا قبض عليكم هناك، إتّصل بي وسأحلّ الأمر |