Bir ev dolusu ölü bilimci var ama bu işi çözmeye yaklaşamadık daha. | Open Subtitles | لدينا منزل ممتليء بجثث عُلماء و لسنا قريبين أبداً من حلّ هذا الأمر |
"Hayır kazanamadık. yaklaşamadık bile. | Open Subtitles | و في النهاية , لم نفز لم نكن حتى قريبين من الفوز |
Bakıra yaklaşamadık, patlatmaya devam edeceksek başka yatırım çekmeliyim. | Open Subtitles | لسنا قريبين من النحاس و يجب أن أدعوا إلى مزيد من الإستثمار إذا كنا سنستمر بالتفجير |
2 saattir kayıp ve hala yakalamaya yaklaşamadık. | Open Subtitles | هو هارب منذ ساعتين تقريباً ولم نقترب من القبض عليه |
Milyarlarca dolar harcıyoruz. İnsanlar ölüyor! Ama hala düşmanımızı yenmeye yaklaşamadık. | Open Subtitles | نحن نصرف مليارات الدولارت الناس تموت، ومازلنا لم نقترب من قهر عدونا |
Ama saatlerdir bununla uğraşıyoruz ve yeri öğrenmeye yaklaşamadık bile. | Open Subtitles | لقد كنا في هذا لساعات ومازلنا لم نقترب حتى من ان ندعه يفصح عن الموقع |
Yeterince yaklaşamadık. Tüm sabah boyunca hareket halindeydi. | Open Subtitles | لم نستطع الاقتراب أكثر لم يتوقف عن الحركة منذ الصباح |
Gün neredeyse bitiyor ve Ali'ye yardım edecek bir yol bulmaya yaklaşamadık bile. | Open Subtitles | اليوم قارب على الإنتهاء و نحن لسنا قريبين لإيجاد وسيلة لمساعدة آلي |
- İyiyim. Ama Joker'in gizlendiği yeri bulmaya yaklaşamadık. | Open Subtitles | ولكننا لسنا قريبين للعثور على الجوكر |
Bana oraya çoktan vardığımızı söyleme. yaklaşamadık bile. | Open Subtitles | لا تخبرني أننا وصلنا لسنا حتى قريبين |
Carmen'i yakalamaya yaklaşamadık bile. | Open Subtitles | نحن لسنا قريبين من القبض عليها |
- Cameron'ı bulmaya da yaklaşamadık. | Open Subtitles | ونحن لسنا قريبين من ايجاد .كاميرون |
Ateş edene yaklaşamadık, Mac. | Open Subtitles | " نحن لسنا قريبين من القاتل " ماك |
yaklaşamadık bile, değil mi? | Open Subtitles | لم نكن قريبين صحيح؟ |
Hayalet arabaya hiç yaklaşamadık. | Open Subtitles | مازلنا لم نقترب من العثور على السيارة الشبح |
Kevin öldü, Crowley kayıp ve melek olayını çözmeye yaklaşamadık bile. | Open Subtitles | ما أعنيه، كيفن ميت كراولي هرب، و نحن لم نقترب من حل مشكلة الملائكة |
Hiçbir yere. Ölümlü Kupa'ya yaklaşamadık. | Open Subtitles | لاي مكان نحن لن نقترب من الحصول على الذكريات |
yaklaşamadık bile. Akciğerleri test etme vakti. | Open Subtitles | لم نقترب من ذلك حان وقت فحص الرئة |
Ne yazık ki onu bulmaya yaklaşamadık. | Open Subtitles | وللاسف لم نقترب حتى من الامساك به |
Yeterince yaklaşamadık. Tüm sabah boyunca hareket halindeydi. | Open Subtitles | لم نستطع الاقتراب أكثر لم يتوقف عن الحركة منذ الصباح |