- Bu ilginç. Prenses Leiay'ı oynamaya çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت بجانب الأميرة ليا لقد كنت قريبة منها هكذا |
Boşalamadığım için özür dilerim. Çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنني لم أستطع الوصول للنشوة كنت قريبة جدًا |
Neredeyse boynumu kırıyordum. Çok yaklaşmıştım ama. Bir santim, bir kilometre gibiydi. | Open Subtitles | كنت على وشك كسر عنقي، لقد اقتربت جداً بوصة تشعر وكأنها ميل |
Altı, yedi metre kadar yaklaşmıştım ki, köşeyi döndü ve bastı gitti. | Open Subtitles | لقد اقتربت منه على بعد 20 قدماً حين صعد على الرصيف عبر الناصية و بعدها اختفى |
Ama onu canlı istiyordum ve ona çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | إلا إني اردته حياً، و قد كدت ان اقبض عليه |
1936 Olimpiyatları'nda çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | كدت أن أفوز بالألعاب الأوليمبية عام 1936م |
Çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت قريبٌ جدّاً |
Çok yaklaşmıştım ama artık gitti. | Open Subtitles | هل كان لديك أي فكرة ما كنت أفعله كنت قريبة جدا والآن ترحلي |
Sonunda yerleşim yerine yaklaşmıştım. | Open Subtitles | النهاية كانت قريبة للغاية من المستوطنة |
Artı k sona iyice yaklaşmıştım. | Open Subtitles | أصبحت قريبة جدا من إنهاء كل شيء |
Kahretsin çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | اللعنة لقد كنت قريبة جداً |
Çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | أنا كنت قريبة جدا |
Özür dilerim ama çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | أنا آسف ، كنت قريبة جدا. |
Ama sanırım ayağını görmüştüm. Ne de olsa, rüyalarımın kadınıyla tanışmaya biraz daha yaklaşmıştım. | Open Subtitles | لقد أعتقد أنني لمحت قدمها لكن اقتربت أكثر لمقابلة فتاة احلامي |
Birkaç ay önce, kullanmaya bu kadar yaklaşmıştım. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر, اقتربت إلى هذا الحد من الاستخدام. |
Birkaç ay önce, kullanmaya bu kadar yaklaşmıştım. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر, اقتربت إلى هذا الحد من الاستخدام. |
yaklaşmıştım, çok yaklaşmıştım, ama anladı. | Open Subtitles | وعندما اقتربت منه بالفعل علم بالأمر |
Ona yaklaşmıştım. Çok yaklaşmıştım ve o da bunun farkındaydı. | Open Subtitles | وعندما اقتربت منه بالفعل علم بالأمر |
Çok yaklaşmıştım. Hatta yakalamama şu kadarcık kalmıştı. | Open Subtitles | كدت أفعل، يمكن القول بأنني كنت أقرب بهذا القدر |
Çok da yaklaşmıştım zaten. Neredeyse Reno'da yakalıyordum. | Open Subtitles | على الرغم أنني كنت قريب للغايه كدت أن أحظى بـ "باب-باب" في "رينو" |
Çok yaklaşmıştım. | Open Subtitles | إنّي قريبٌ جداً. |
Hayır, ama çok yaklaşmıştım. Onu almak oldukça zordur. | Open Subtitles | لا ، لقد كنت قريباً منه و قد مررت لأعلى منه |
Altı sene kadar önce evlenmeye bu kadar yaklaşmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت قريبًا جدًا من أن أتزوج منذ 6 سنوات. |