"yaklaşmama" - Traduction Turc en Arabe

    • أقترب
        
    • بالاقتراب
        
    • بالإقتراب
        
    • بالأقتراب
        
    • بالتقرب
        
    • المنع
        
    • تقييدي
        
    Sana ulaşmak için çok uğraştım ama polisler yanına yaklaşmama izin vermedi. Open Subtitles حاولتأنأصلإليك.. ولكن الشُرطة لم تسمح لي أن أقترب منك
    Daha önce söylediğim gibi, Carter deponun yakınana yaklaşmama izin vermediler. Open Subtitles أنهم لم يدعوني أقترب من المستودع ،كارتر كما أخبرتك بأنهم لم يفعلوا.
    Ama ben bunu fark edene kadar beni bir masa işine atmışlardı ve davaya yaklaşmama bile izin vermiyorlardı. Open Subtitles لكن عندها وضعوني للعمل على مكتب للطلبات ولم يسمحوا لي بالاقتراب من القضية
    Ama, deney tüplerine yaklaşmama izin vermedi. Open Subtitles لكن لم يسمح لي بالاقتراب من انابيب الاقتراب
    Planımı anladılar. Şimdi sana yaklaşmama izin vermiyorlar. Open Subtitles فاكتشفوا خطتي, و الآن لا يسمحون لي بالإقتراب منك
    Mazimi dikkate alınca yalnızca bir aptalın onlara yaklaşmama izin vereceğini. Open Subtitles ذلك منح تاريخي إن فقط الأحمق من سيسمح لي بالأقتراب منه مجدداً
    Sanki her gün biraz daha yaklaşmama izin veriyorlardı. Open Subtitles كل يوم كانوا يبدون أنهم سمحوا إلي بالتقرب.
    Haklarında yaklaşmama emri çıkarttığı kişilerinkiyle karşılaştıracağım. Open Subtitles وسوف أطبقها مع سجلات أوامر المنع لنرى هل يخرج أي إعتقال
    Lisedeki kız arkadaşın, mahkemeden yaklaşmama emri çıkarttırmış. Open Subtitles حبيبة لك فى الكلية حصلت على أمر تقييدي ضدك
    Senin özel beslenen insan yiyen hayvanın klavyenin yanına yaklaşmama izin vermez. Open Subtitles وكلبك آكل الإنسان ذو النظام الغذائي الخاص لن يدعني أقترب من لوحة المفاتيح.
    Dün küçük meclisin yanına yaklaşmama izin vermiyordu. Open Subtitles بالأمس، حاشيتك الصغيرة لم تدعني حتى أقترب منك.
    Seni uyardım sana yaklaşmama ne kadar müsaade edersen o kadar tehlikeli olacaktım. Open Subtitles حذرتك كلما جعلتني أقترب منك سأزداد خطورة عليك
    Ona yaklaşmama yardım et. Open Subtitles ساعدنى لكى أقترب منه
    Yardım etmeyi teklif ettim ama Lex yanına bile yaklaşmama izin vermiyor. Güvenli değil diyor. Open Subtitles لقد عرضت أن أتدخل , ولكن (ليكس) لن يدعني أقترب منه , يقول بأنه غير آمن
    Önce, Kamini yanına bile yaklaşmama izin vermedi. Open Subtitles في السابق، لم تسمح (كاميني) لي أن أقترب منها
    Hep mesafeli davranıyorsun, yaklaşmama hiç izin vermiyorsun! Open Subtitles دائماً ما تبتعدي عني. لم تسمحي لي أبداً بالاقتراب.
    Driscoll yanına yaklaşmama izin vermiyor. Open Subtitles دريسكول لن تسمح لي بالاقتراب منه
    Driscoll, adamın yanına yaklaşmama izin vermiyor. Open Subtitles دريسكول لن تسمح لي بالاقتراب منه
    - Koyunlar bu kadar yaklaşmama izin vermiyor. Open Subtitles -أنت ! -الأغنام لا تسمح لي أبداً بالاقتراب هكذا
    Planımı anladılar. Şimdi sana yaklaşmama izin vermiyorlar. Open Subtitles فاكتشفوا خطتي, و الآن لا يسمحون لي بالإقتراب منك
    Ama Daisy'nin dediği gibi, onun yanına yaklaşmama izin vermez. Open Subtitles (لكن كما قالت (دايزي هي لن تسمح لي بالإقتراب منها
    yaklaşmama izin vermiyorlar. Open Subtitles لنّ يسمحوا ليّ بالأقتراب.
    Temel vücut ısısı ve rahim salgıları hizalandığı zaman, sonra... .. ve sadece ondan sonra demek istedim, vajinasına yaklaşmama izin var. Open Subtitles عندما تكون درجة حرارة الجسم متوازتة ومخاط عنق الرحم يترابط، بعدها وأعني بعد ذلك فقط، يسمح لي بالتقرب من المهبل
    Tıpkı yaklaşmama emrinde belirtildiği gibi. Bence saçmalık ama neyse. Open Subtitles كما يقول أمر المنع وهذا لو سألتني فهو هراء
    Beş yıl önce eski bir erkek arkadaşı her şeyini camdan atınca hakkında yaklaşmama emri çıkarttırmış. Open Subtitles قبل خمس سنوات ، حبيبها السابق رفع أمر تقييدي ضدها بعدما رمت كلّ أشياؤه من خارج النافذة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus