Ama dikkat et, az önce üç kere elimi yaktım. | Open Subtitles | لكن كوني حذرة، لأنني أحرقت أصابعي ثـلاث مـرات على التـوالي |
Kanı asitle yaktım, ama kendi kendini onardı. | Open Subtitles | أحرقت الدم بالحمض، ولكنه يُجدد نفسه ثانيةً |
7 yaşında, köpeklerini yaktım ve bir daha davet edilmedim. | Open Subtitles | عندما كنت في الـ7 من عمرى حرقت كلبهم ولم يدعوني مرة اخرى |
Yolda, ona sık sık sigara yaktım. | Open Subtitles | أشعلت له السجائر بينما نحن نمضي في الطريق |
Sayfayı yaktım, aklımdan çıkarmaya çalıştım. Gerçi pek işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد حرقتها وحاولتُ أن أنساها، لكنّي لم أُفلح في ذلك. |
Görev icabı pek çok ev yaktım. Seninkini nasıl hatırlayabilirim ki? | Open Subtitles | لقد أحرقت العديد من المنازل أى منزل تقصد |
O, 20, ben bir 100 daha yaktım. Bundan tasarruf edebilirim. | Open Subtitles | ولما أحرق عشرين أحرقت مئة أخرى فلم أستطع أن أقلل المصروف في ذلك |
Geçen sefer elimi yaktım. - Uyarınız için teşekkürler. | Open Subtitles | تأكدى من وجود هذه الأشياء لأنى أحرقت نفسى المره الماضيه |
Az önce, feci şekilde elimi yaktım ve nezaketen, iyi olup olmadığımı sordum kendime. | Open Subtitles | أنا فقط أحرقت يَدِّي وأنا سَألتُ نفسي إذا كنت بخير. |
Daha dün, bir tepsi bisküviyi yaktım. | Open Subtitles | البارحة، أحرقت صينية من الحلوى الإيطالية. |
Çünkü bütün elektronik postaları yaktım, paltonun astarına gizlenmiş ikinci kopyalar da dahil olmak üzere. | Open Subtitles | عشان انا حرقت كل الرسائل حتى النسخه اللى كنتي مخبياها |
Bak elimi sigarayla yaktım, sigara içmemek için ama hâla içiyorum. | Open Subtitles | انظر مولانا، حرقت يدي بالسجائر مرات عديدة لكنني مازلت أدخن |
Bugünse kalktım ve ızgaraya bastım ve ayağımı biraz yaktım sanırım. | Open Subtitles | استيقظت اليوم و دهست الشواية و حرقت قدمي |
- Teşekkür ederim, efendim. Dindar bir adam sayılmam ama siz ambulansla götürüldükten sonra gidip bir mum yaktım. | Open Subtitles | اننى لست متدينا ، و لكن حين اقتادوك ، فخرجت و أشعلت شمعة |
- Onu önce sana aldığım klavyeyle parçaladım. Sonra da yaktım. | Open Subtitles | حسنا ، لقد كسرتها لنصفين بلوحة المفاتيح التى جلبتها لك و من ثَمَّ حرقتها |
Sigorta parası için barımı yaktım ve kocanı suçladım. | Open Subtitles | احرقت الحانة لأحصل على تعويض التأمين واوقعت زوجك |
Beni son terk eden adamın evini yaktım, o da taşındı. | Open Subtitles | آخر شاب هجرني، قمت بحرق منزله وإنتقلت للعيش في مدينة أخرى. |
Telefonlarımızı ve kredi kartlarımızın hepsini yaktım takip edilmeyelim diye. | Open Subtitles | ولقد حرقتُ هواتفنا وبطاقاتنا الإئتمانيّة لكي لا يمكن تتبّعنا |
-12 yaşında komşunun ahırını yaktım. Ne için? | Open Subtitles | أحرقتُ سقيفة جاري عندما كنتُ في الثانية عشر، لماذا ؟ |
Dün gece, korluğumu yaktım. Yani, onu yakıp kül ettim. | Open Subtitles | الليلة الماضيه حرقت الفزاعه أعني أحرقتها حتى أصبحت رماد |
Onu yaktım, böylece artık bizi rahatsız edemez. | Open Subtitles | وأنا حرقته لذا نحن يَجِبُ أَلا نَراه ثانيةً. |
Ve fenerleri yaktım ve Amazon'lar gizli limandan geldiler ve adayı aldılar. | Open Subtitles | ولقد أشعلتُ الفوانيس ولقد آتى الأمازون في الميناء السري ولقد أخذوا الكنيسة |
Ben de kendimi bir buldozere zincirledim ve fabrika planlarını yaktım. | Open Subtitles | لذا قمت بربط نفسى فى بلدوزر وأحرقت مخططات المصنع |
Ben mısır patlattım. Aslında bir tanesini yaktım, o yüzden iki tane yaptım. | TED | قمت بتحظير الفشار. في الواقع، أحرقته المرة الأولى، فأعددته مرة أخرى. |
Havaalanındaki adam, çiftlikteki adam, onları ben öldürdüm, ben yaktım onları. | Open Subtitles | ذلك الرجل في المطار, والرجال في المزرعة لقد قتلتهم, لقد أحرقتهم |