Umurumda değil. Yalan söylüyorlar. Hiç kimse beni kovalamadı. | Open Subtitles | لا أبالي ، إنهم يكذبون لم يطاردني أحد في أي مكان |
Yalan söylüyorlar. Üçkağıtçılık yapıyorlar, ama ödeşeceğiz. | Open Subtitles | إنهم يكذبون لقد عبر مرّتـان لكنّهم يجب أن يدفعوا |
Yalan söylüyorlar. Bırak Drazak hesaplarını görsün. | Open Subtitles | أنت تعرف أنهم يكذبون لماذا لا تتخلص منهم ؟ |
O halde size de Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | إذن، هم يكذبوا عليكم أيضاً، بموت زعيمهم، ينتهي الحصار |
Açıkça görülüyor ki birbirlerine her iki tarafın da tutamayacağı sözler vererek Yalan söylüyorlar | Open Subtitles | حسناً ، من الواضح انهم يكذبون على بعضهم يتفقون على شئ كلاهما لا يمكنه الحفاظ عليه |
- Doğru söylüyorlar, ama farkında olmadan Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | ،هم كانوا يخبروني الحقيقة ولكنهم كذبوا دون إدراك |
Buna inanmıyorum. Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | لا أصدق الأمر, لابد أنهما تكذبان |
Sanırım bize Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنّه يتمّ الكذب علينا. |
Yalan söylüyorlar. Hep söz veriyorlar. | Open Subtitles | هم يكذبون علينا دائما وعود فقط |
Yalan söylüyorlar. Olayı büyütmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | حسناً إنهم يكذبون لقد زادوا من حدة الصراع |
Devlete Yalan söylüyorlar buna ses çıkarmazsak, biz de söylemiş sayılırız. | Open Subtitles | حسنا، إنهم يكذبون على الحكومة وإن لم نقم بشيء، فنحن كذلك أيضا. |
Yalan söylüyorlar. Yalan söylüyorlar ve bu yalancılara karşı merhametli olmalıyız. | Open Subtitles | إنهم يكذبون ويكذبون ولكنعليناأن نكونرحماء... |
Colorado'ya olanlar hakkında Yalan söylüyorlar! | Open Subtitles | إنهم يكذبون بخصوص ما حدث لكولورادو |
Bu insanları tanıyorsun, para için Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | عليك أن ترى هؤلاء الناس ، أنهم يكذبون للحصول على المال |
Beni Los Angeles'a yolla, Sully hakkında Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | أريدك أن ترسلني الى لو أنجيلوس أنهم يكذبون بشان سلي. |
Ama bence birbirlerine Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | لكني أعتقد أنهم يكذبون على بعضهم البعض |
Onlar sokak çocuğu, Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | حسناً , أنهم أطفال شوارع , أنهم يكذبوا |
Yapma. İlk günden beri Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | لقد كانوا يكذبوا منذ اليوم الأول |
Yalan söylüyorlar. Askeriye, federaller... | Open Subtitles | انهم يكذبون القوات العسكرية و الاتحاد الفيدرالي |
August. Bu olmayacak. Bize Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | هذا لن يحدث, لقد كذبوا علينا يوم القيامة لاوجود له |
İkisi de Yalan söylüyorlar, Michael. | Open Subtitles | إنهما تكذبان يا (مايكل) |
Sanırım bize Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنّه يتمّ الكذب علينا. |
Güya panzehir hazırmış. Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | العلاج بالخارج، وهم يكذبون علينا هنا. |
Eğer seni eve götüreceklerini söyledilerse, - Yalan söylüyorlar... | Open Subtitles | لو قالوا لك أنّهم سيرجعونك إلى الديار فهم يكذبون عليك |
Gördük ki ileri zihin okuma ve özdenetim becerisi olan bu küçükler, daha erken yaşta Yalan söylüyorlar ve daha maharetli yalancılar. | TED | ووجدنا أن هؤلاء الأطفال الصغار الذين لديهم قدرات أكثر تقدماً فيما يتعلق بقراءة أفكار الآخرين وضبط النفس يكذبون بعمر مبكر وهم كذابون مهرة. |
- Ne anlattılarsa Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | ـ أيا كان الذي أخبروكِ به, لقد كانوا يكذبون. |
- Yalan söylüyorlar! - Onlar yalancı insanlar! | Open Subtitles | إنهم يكذبوا، إنهم كاذبون |
Hayır, anne. Sana Yalan söylüyorlar. | Open Subtitles | لا يا أمي، إنهما يكذبان عليكِ. |