Diğer konularda yalan söylediniz, ama biz size inanmamıştık zaten. | Open Subtitles | لقد كذبت علينا بشأن أختك وما عنها, لكننا لم نُصدّقك. |
Buradaki danışmanların sayısı hakkında yalan söylediniz. TDY eğitmen sayısı hakkında yalan söylediniz. | Open Subtitles | كذبت في وسائل الاعلام بشأن المستشارين هنا و بشان المدربين العسكريين |
Neden aylardır görmüyorum diye yalan söylediniz? | Open Subtitles | لماذا كذبت علينا ؟ تزعم أنك لم تراها من قبل |
Bir soruyla başlayayım. Çocukken hiç yalan söylediniz mi? | TED | دعوني أسأل الجمهور سؤالاً: هل كذبتم كأطفال في أي وقت مضى؟ |
- Bana yalan söylediniz. - Mesafe kurmayı öğrenmelisin, Stevens. | Open Subtitles | لقد كذبتِ عليّ إنكِ يجب أن تتعلمي درجات التفاوت فقط، ستيفنز |
Yani bina konusu gerçekten kapandı ve bana yalan söylediniz. | Open Subtitles | ـ إذن لقد مات المشروع بالفعل ، وانتما كذبتما علىّ. |
Bakın, yeminliyken yalan söylediniz, Dr. Gramn, bunu biliyorsunuz? Bunun benimle ilgisi yok. | Open Subtitles | لقد كذبت تحت القسم دكتور غرام و أنت تعرف هذا |
Her şey hakkında yalan söylediniz, bunu nasıl açıklayacaksınız? | Open Subtitles | لقد كذبت حول كلّ شيء آخر. فلمَ لن تكذب حول هذا أيضاً؟ |
Bana yalan söylediniz. MIT'ye gittiğinizi söylediniz. | Open Subtitles | لقد كذبت علي ، لقد قلت أنك درست في معهد التكنولوجيا كما فعلت أنا |
Kardeşinizi tanımadığınız konusunda da yalan söylediniz, değil mi? | Open Subtitles | كذبت بخصوص معرفة أخوك ايضا ، أليس كذلك ؟ |
Eli'ın buraya gerçek geliş sebebi konusunda bana yalan söylediniz. | Open Subtitles | لقد كذبت على حول السبب الحقيقى لزياره ايلاى |
Ve aslında bakarsanız, az önce bize yalan söylediniz ve sizin olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | ونظراً لحقيقة أنّك كذبت علينا للتو، فأخمّن أنّك كنت الفاعل. |
İkiniz de bariz şekilde bir emre karşı geldiniz ve üstüne üstlük yalan söylediniz. | Open Subtitles | إذا الآن نقوم بتوزيع الترخيصات النهاريه؟ كلاكما تجاهلتما بسماجة أمر مباشر ومن ثم كذبتم بشأنه |
Size Almanya'da aileden biri var mı diye sordum ve siz yalan söylediniz. | Open Subtitles | انا سألتكم اذا كان لدينا عائلة فى المانيا وانتم كذبتم |
Sorunların biteceğini söylemiştiniz. yalan söylediniz. | Open Subtitles | . قُلتم بأن الإضطرابات ستنتهي , لقد كذبتم |
- Evliliğiniz sahte kocanızla ilgili yalan söylediniz. | Open Subtitles | لقد كذبتِ علي أخبرتيني بقصص عن زوجكِ المزيّف |
Aynı polise yalan söylediğiniz gibi bu mahkemeye de defalarca yalan söylediniz. | Open Subtitles | لقدكذبتِعلىالجميعهنا، مرةً تلو الأخرى كما كذبتِ على الشرطة |
Her neyse... Anlatmak istediğimi kanıtlamış oldunuz. Duygularımı incitmemek için bana yalan söylediniz. | Open Subtitles | على أىِ ، لقد اثبتما ما اقوله ، حسناً لقد كذبتما على لحماية أحاسيسى. |
Altın sahteydi. Bu yüzden trenden bir ceset attınız ve polislere yalan söylediniz. | Open Subtitles | ألهذا السبب، رميت بجثة من القطار وكذبت على الشرطة، لتحتفظ بها؟ |
Bana daha önce yalan söylediniz. Şimdi de yalan söylüyorsunuz. | Open Subtitles | لقد كذبتَ علي سابقاً وأنت تكذب علي الأن |
yalan söylediniz. | Open Subtitles | كَذبتَ علي و خَدعتَوني |
Yeminliyken yalan söylediniz mi Bay Begosian? | Open Subtitles | هل تكذب وانت تحت القسم سيد (بوجسيان)؟ |
Çünkü biriniz beni 15 sene umursamadınız ve biriniz bana yalan söylediniz. | Open Subtitles | لأنكن تجاهلتنني طوال 15 عاماَ وكذبتن علي |
Size yardım etmeye çalışıyordum. Bana yalan söylediniz! | Open Subtitles | حسنا ، أنتن كذبتن عليّ كنت أحاول مساعدتكم! |
yalan söylediniz. İkiniz de yalan söylediniz. Savaşa katılacağım! | Open Subtitles | كذبتي علي, كلاكما كذب علي أنا ذاهب إلى الحرب |
Bize yalan söylediniz. | Open Subtitles | لقد كذبتُ علينا , نحنُ فريق |
Bize laktoz duyarlı olmanız konusunda yalan söylediniz. | Open Subtitles | لقد كنتما تكذبان عن إضطراب اللاكتوز خاصتيكما |