"yalan söyleyerek" - Traduction Turc en Arabe

    • بالكذب
        
    • بكذبة
        
    • بكذبي
        
    • الكذب على
        
    • مقابل الكذب
        
    • في الكذب
        
    • بكذبك
        
    Lanet olsun! Şimdi bana doğruyu söyle! yalan söyleyerek bir şey kazanamazsın! Open Subtitles قولي الحق، اللعنة لن تستفيدي شيء بالكذب عليّ
    Anladım, fakat bize yalan söyleyerek kendini daha savunmasız bir duruma düşürüyorsun. Open Subtitles لكنك الٓان تعرّض نفسك للخطر بالكذب علينا
    Doğum günüm hakkında yalan söyleyerek büyümeme engel olamazsın. Open Subtitles لا يمكنكَ منعي من النمو بالكذب حول يوم عمري
    Çünkü yalan söyleyerek seni görevinden alıkoymanın doğru olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles لأنـّي لا أؤمن بأنّ من الصواب منعكَ عن إكمال مسعاك بكذبة.
    Ve şuan yalan söyleyerek onun şerefini lekeleyemem. Open Subtitles و لا يمكنني أن أجلب له، العار بكذبي الآن
    Herkes bencili oynuyor fakat o bana yalan söyleyerek ve köpek gibi davranarak son zamanlarda oldukça kötü kararlar veriyor. Open Subtitles كل شخص يمر من خلال فترة تمرد لكنه كان يفعل الكثير من الخيارات الفقيره مؤخرا الكذب على,تمثيل كا أنه كلب
    Neden yalan söyleyerek üniversite kariyerimi tehlikeye atayım? Open Subtitles لماذا سأخاطر بمستقبلي الجامعي مقابل الكذب ؟
    Asla uzağa gitmediğini biliyorum yalan söyleyerek beni aşağılama. Open Subtitles أعلم بأنك لم تذهبي إلى السجن لذا لا تهينني بالكذب علي.
    Bir kadına yalan söyleyerek yatağa atmayı başardın mı hiç? Open Subtitles هل نجحت يوما في ان تقنع امرأة بمضاجعتك بالكذب عليها ؟
    Karıma yalan söyleyerek ve onu kanıksayarak Meryem Ana evliliğimi mermi manyağı yaparken ben gözlerimi kapıyor olabilirim. Open Subtitles بالكذب على زوجتي، و الاستهانة بها، قد أغفل عن المشاكل التي ستخترق زواجي.
    Ancak bunu, bana yalan söyleyerek ve Lemon'u kullanarak yaptı ve-- Open Subtitles علي بالكذب ذلك فعل لكنه و ليمون, بـ وبالتلاعب
    Adam benim için hayatını tehlikeye attı ama sen benden yalan söyleyerek ve görevini engelleyerek karşılık vermemi istiyorsun. Open Subtitles لقد خاطر بحياته من أجلى وأنتِ تطلبى منى أن أرد له الجميل بالكذب وتعطيل مهمتهم ؟
    Avucunu yalamış olabilirsin ama en azından herkese yalan söyleyerek karmanı harekete geçirmedin. Open Subtitles أنك استفدت من البيع لكن على الأقل لم تتخلى عن كرامتك بالكذب على الجميع
    Nasıl tanıştığımız hakkında koruyucu aileme yalan söyleyerek mi? Open Subtitles بالكذب على أهلي بالتبنّي بشأن طريقة التقائنا؟
    Bu doğru değil. yalan söyleyerek başlamak istememiştim. Open Subtitles هذا ليس صحيح لا أريد أن ابدأ بكذبة
    yalan söyleyerek bana yanaştığını ve suç işlemek için beni kullandığını biliyorum. Open Subtitles تقربتَ مني بكذبة و استغليتني في جريمتك.
    Peki o bana nasıl karşılık verdi? Arka arkaya yalan söyleyerek. Open Subtitles بكذبة تلو أخرى.
    Özür dilerim. Burada olmamın asıl sebebi konusunda yalan söyleyerek kırdım mı seni? Open Subtitles آسفة، هل جرحت مشاعرك بكذبي حيال نواياي الحقّة من تواجدي هنا؟
    Sana yalan söyleyerek kazanacağım birşey yok Claire. Open Subtitles لا يوجد ما أجنيه بكذبي عليكِ يا (كلير)!
    Ve sen karına yalan söyleyerek ne yaptığını sanıyorsun. Open Subtitles وأنت، بِحقّ الجحيم ما الذي تفعله الكذب على زوجتِكَ؟
    Neden üniversite kariyerimi yalan söyleyerek çöpe atayım ki? Open Subtitles لماذا سأخاطر بمستقبلي الجامعي مقابل الكذب ؟
    Yakalamak için, onu kendi oyununda yenmeniz gerekir, ...ondan daha iyi yalan söyleyerek. Open Subtitles وللتمكن منه يجب أن تهزمه في ملعبه وأن تكون أمهر منه في الكذب
    yalan söyleyerek daha da kötüleştiriyorsun. Yalnızca kendini kandırıyorsun. Open Subtitles أنتِ تجعل الأمر أسوأ بكذبك أنت تخدع نفسك فقط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus