"yalvardı" - Traduction Turc en Arabe

• توسل
• توسلت
• ترجاني
• توسّل
• توسّلت
• يتوسل
• توسّلني
• إستجدى
• وتوسلت
• تتوسل
• يترجاني
• تضرع
• توسلني
• رجاني
• إستجداني

yalvardı, rica etti fakat kadın bir santim bile adım atmadı.
لقد توسل إليها وناشدها ولكنها لم تتزحزح بوصة واحدة

Çok garip davrandığını düşünüyor ve... buraya döndüğümde seninle konuşmam için bana yalvardı.
و هو يعتقد أنك تتصرف بغرابة شديدة. و توسل لي أن أتحدث إليك حول هذا عندما أعود.

Jeannie bana daha erken gelmem ve hazırlıklara yardım etmem için yalvardı.
جينى توسلت إلي لأذهب إلي هُناك مبكّراً و اُساعدها في ترتيبات الزفاف

Yani, beni aradı ve buraya gelmem için adeta bana yalvardı.
اعني، هي من أتصلت بي وتقريباً توسلت لي للقدوم الى هنا

Bir seferinde, bir adamla bayağıdır çıkıyordum ve dizinin üstüne çöktü ve onu bir daha aramamam için yalvardı.
و مرة آخرى كنت أواعد هذا الرجل لمدة و بعدها نزل على إحدى ركبتيه و ترجاني ألا أتصل به مرة آخرى

"Allah aşkına, bu çocuğu al, onu açlıktan ve ölümden koru" diye yalvardı.
هو توسّل إلى : "لأجل الله أن تأخذ هذة "الطفلة وتنقذها من المجاعة والموت

Ona bir zanaat öğretmem için yalvardı ama hiçbir sevap cezasız kalmaz.
توسّلت لي ، لتعليمه العمل و لكن الأمر لا يسير دون عقاب

Bu gölete dönüp, dizlerinin üstünde kardeşini ona geri vermesi için yalvardı.
, لقد كان يزحف فى هذا الوحل . يتوسل أن يرُجع أخوه

Baban yaşamak için yalvardı onu bize ihanet ederken yakaladığımızda bebekler gibi yalvardı.
توسل والدك على حياته عندما اكتشفنا أنه خائن. لقد توسل كالطفل.

Koşu antrenörü Flash O'Hare ile konuştum ve senin takıma girmen için bana yalvardı.
هاااي, لقد تحدثت مع مدرب أوهير فلاش ـ ـ ـ و هو تقريبا توسل لي لأحضرك لتنظم للفريق

Yerel şerif nezarethanesine atmamam için yalvardı.
لقد توسل مدير الشرطة المحلي بعدم حبسه في سجنه

Onunla gelmem için yalvardı ama çok meşguldüm.
لقد توسل إلي للذهاب معه ولكنني كنت مشغولة جداً

Yanında küçük bir bebek vardı ve bebeği almam için yalvardı.
كان لديها طفل صغير معها و توسلت لي أن تأخذ الطفل.

Yüksek öğretimin sadece erkekler için olduğunu öğrendiğinde annesine kılık değiştirerek gitmek için yalvardı.
عندما علمت لاحقاً أن التعليم الأعلى فتح فقط للرجال، توسلت إلى أمها لتلتحق به متنكرة.

Diz çöküp yalvardı evde kalmam için bugün.
وقد توسلت إليّ راكعة حتى أبقى في الدار اليوم

Kendi hayatı ve karnındaki bebeğin hayatı için yalvardı.
توسلت من أجل حياتها 000 وحياة الطفل بداخلها

Bana hayatı için yalvardı ama onu vurdum.
لقد ترجاني لأبقي على حياته و أطلقت عليه النار

Bugün beni görebilmek için yalvardı, hepsi bu.
إنّما... توسّل لرؤيتي اليوم هذا ما في الأمر

Buluşmak için yalvardı. - Konuşabileceğimiz bir yerde.
لقد توسّلت لي أن نتقابل أوّلاً، في مكان بإمكاننا التحدّث فيه.

Tıpkı senin gibi. Herif bana onu vurmamam için yalvardı.
مثل ماحدث معك , كان يتوسل لي حتى لا أقتله

Birimi tekrar içeri göndermem için bana yalvardı ama yollamadım.
توسّلني أن أعيد الوحدة للداخل، لكنّي أبيت ذلك.

Beynini patladan önce yalvardı ve altına işedi.
لقد إستجدى لأتركه حياً و تبول بملابسه قبل أن أقتله

Gayet hamileydi. Rica etti, yalvardı.
ذهبـوا إلى كوخها ليكتشـفوا أمرها بأنفسهم كانت حاملاً بشكل كبـير ناشدتهم وتوسلت بهم.

Dur tahmin edeyim sana gelip pezevengi olman için yalvardı.
دعني أحزر الأمر, لقد جاءت إليك تتوسل لتشركها في العمل

Bana pişirmem için yalvardı ve şimdi şikayet ediyor.
. يترجاني كي أطبخ ومن ثم يشتكي.

Eve dönmem için yalvardı.
تضرع إلي للرجوع للبيت

Sonrasında, deliye döndü, içkiyi vermem için yalvardı, ölmek için yalvardı.
بعد كل هذا جنّ جنونه وترّجاني لأتناول الشراب توسلني ليموت

Beni başka bir üstüne götür diye yalvardı.
لقد رجاني أن آخذه لرئيس آخر

Nerdeyse yalvardı.
إستجداني عملياً