"yani her" - Traduction Turc en Arabe

    • لذا كل
        
    • لذلك كل
        
    • إذاً كل
        
    • إذن كل
        
    • أعني كل
        
    • لذا فكل
        
    • تقول بإن كل
        
    • لذا مهما
        
    • إذاً أياً كان
        
    Polis de onu yakaladı artık, Yani her şey yolunda. Open Subtitles والشرطة أمسكت به، لذا كل الأمور على ما يرام
    Yani her kaçırılan kişi, her ölen insan benim yüzünden oluyor. Open Subtitles لذا كل من اختفى.. وكل من مات.. يقع عاتقه عليّ
    Yani her ne gördüysen, gördüğün şey Stalin'in tekrar canlanması kadar gerçek. Open Subtitles لذلك كل ما رأيتيه ليس حقيقياً مثل استحالة عودة ستالين من الموت
    Yani 'her şey ve hiçbir şey'in küpü sıfır edebilir ya da üç tane sıfır ve yedi rakamı olduğunu düşünmemizi istiyordur. Open Subtitles إذاً كل شيء ولا شيء مكعب يعني صفر أو ربما يريدنا أن نعتقد أنها ثلاثة أصفار إضافةً للرقم سبعة
    Yani her zincir veya her eleman sağa veya sola dönme eğilimindedir. TED إذن كل سلسلة، أو كل عنصر، يريد الدوران يمينا أو يسارا.
    Yani her birimiz bazı koşullarda bir gaz odası görevlisi ve bir aziz olabilir. Open Subtitles تسمح بجميع أنواع السلوك. أعني كل واحد منا في بعض الظروف يمكنه أن يكون مشاهدا لغرفة من الغاز وقديسا.
    Yani her zaman böyle sık orman görebilirsiniz, yapmak zorunda olduğunuz şey açık yerler bulmaktır. TED لذا فكل مرة تشاهد غابة من الاسمنت مثل هذه ، فإن ما يجب عليه فعله هو أن تجد فضاءات مفتوحة.
    İkisini de kiraladım. Yani her şey hikâyemize uyuyor. Open Subtitles كلاهما بعقد إيجار، لذا كل شيء يناسب قصتنا.
    Yani her şey aslında yerli yerine oturdu. Open Subtitles لذا كل شئ تحوّل للطريقة التي من المفترض أن يكون عليها
    Hoş geldiniz. Sözleşmemizi bitirdik Yani her şey gitmeli. Open Subtitles أهلاً, لقد فقدنا عقد الايجار لذا كل شئ يجب ان يذهب
    Kayıtlar dijital ortamda değil. Yani her şeye tek tek bakacaklar. Open Subtitles لا يتم ترقيم البيانات لذلك كل شيء يجب أن يدويا.
    Ben İspanyolum Yani her şey benim hatam olmalı. Open Subtitles أنا اسبانية, لذلك كل شيء يجب أن يكون خطأي.
    Yani her şey bu şekilde çerçevelenmiş TED لذلك كل شيء تم نسجه بهاذا الأسلوب.
    Yani her modelin kendi ışık tasarımı vardı. Open Subtitles إذاً كل عارضة لها تصميم الإضائة الخاص
    Yani her şey Gray'in hikâyesine bağlı. Open Subtitles إذاً كل شيء يتوقف على إخبار جريه بالقصة
    Ayrıca tüm bunlar benim rüyam Yani her şey yolunda. Open Subtitles زائد, كل هذا حلمي إذاً,كل شيءٍ بخير
    Yani her şey tek jeton değerinde, ama gördüğünüz gibi, bazen jetonlar diğerlerinden daha fazla alabiliyor, bazen diğerlerinden daha çok üzüm alıyor. TED إذن كل شيء بسعر قطعة واحدة، ولكن وكما ترون، أحيانا القطعة تستطيع أن تشتري أكثر، أحيانا عدد أكبر من حبات العنب مقارنة بالبقية.
    - Yani her şey yolunda. - Oh. Open Subtitles إذن, كل شىء على مايرام
    Yani her sabah saat 6'yı çeyrek geçe... Open Subtitles إذن كل صباح في الساعة 6:
    Eskiden oyuncak bebekleri çocukların şeklinde yaparlardı Yani her şeyini,çocuğun gerçek saçını kullanırlardı. Open Subtitles حينها , كان يستخدمون الدمى على شكل الأطفال أعني , كل شئ مثل هذه . .
    Yani her mevzu tıpatıp aynı. Open Subtitles أعني, كل مشكلة هي نفس الاخرى تماماً
    Yani her bir nota farklı bir mikrop grubunu temsil eder. TED لذا فكل نقطة تمثل ميكروبات حديقة حيوان كاملة.
    Yani her şeyi En İyi Kasaba ödülü için mi yapıyordunuz? Open Subtitles تقول بإن كل شي متعلق بجائزة آفضل قرية
    Yani her ne biliyorsan bir an önce bize söylemelisin. Open Subtitles لذا مهما أخبرَتنا بشئ سيزيد من الضغط بالأحرى.
    Yani her ne biliyorsa, sana olanlarla alakası var. Open Subtitles إذاً أياً كان ما تعرفه له علاقةً بما حدثَ لكِ!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus