Çocukların, kayıp dişliklerinden yapılma bir heykel. | Open Subtitles | إنه تمثال مصنوع من تقويمات أسنان الاطفال المفقودة |
Seni yumruğuma bir kukla gibi giydireceğim sonra da jiletten yapılma bir adamla boks yapacağım! | Open Subtitles | سأضع قبضتي فيك كأنك دمية متلكمة ثم سأتلاكم مع رجل مصنوع من الشفرات |
Yani nesli tükenen türlerden yapılma bir çorba mı isteyeceksin? | Open Subtitles | إذن ستطلب حساءاً مصنوع من أنواع مهددة بالانقراض؟ |
O parça insan kemiğinde yapılma bir Budist kolyesinden geliyordu. | Open Subtitles | إن مصدرها قلادة بوذية مصنوعة من عظم الإنسان |
Ayaklardan yapılma bir şapka gibi. | Open Subtitles | يبدو و إنني أرتدي قبعة مصنوعة من القدمين. |
O günün öncesinde, yastıktan yapılma bir kale inşasına başlamışlardı. | Open Subtitles | ببداية ذلك اليوم بدأ بتشييد حصن مصنوع من الوسائد |
Saf altından yapılma bir Ganesha putu olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | . يمتلك تمثال ثمين للألهة غانيش مصنوع من الذهب الخالص |
Fakat bakır ve çelikten yapılma bir nesne olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | لكن جميعنا نعلم أنهُ جسم مصنوع من الفولاذ والنُحاس |
Fakat bakır ve çelikten yapılma bir nesne olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | لكن جميعنا نعلم أنهُ جسم مصنوع من الفولاذ والنُحاس |
Çarın kızı için kayısı derisinden yapılma bir ayakkabı. | TED | حذاء مصنوع من جلد المشمش لابنة القيصر |
Hint meşesinden yapılma bir tabut da gösterebilirim. | Open Subtitles | يمكنني عرض شيئ مصنوع من خشب الساج |
Onunla ilk tanıştığında Elia sana tugsten karbitten yapılma bir kalem vermişti. | Open Subtitles | حينما قابلت (إليا) لأوّل مرّة، قام بإعطائك قلماً مصنوع من كربيد التنجستين. |
El Hanesi'nden Astra'yı kryptonite'tan yapılma bir kılıç ile öldürdüm. | Open Subtitles | (لقد طعنت (أسترا) من عائلة (آل بسيف مصنوع من الكريبتونايت |
Akçaağaç'tan yapılma bir şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه شئ مصنوع من القيقب |
Oh, Lego tuğlalarından yapılma bir dünyada olduğum çılgın bir rüya gördüm ve aile olma hakkında önemli bir ders aldım. | Open Subtitles | لقد كنت داخل هذا الحلم المجنون (أين كنت في عالم مصنوع من أحجار (لوغو وتعلّمت دروسا مهمّة حول الأبوّة |
Ralph'ın yarışmaya kağıt hamuru ve kaynayan bileşenlerden yapılma bir proje ile katılmasını istiyordu. | Open Subtitles | يريد رالف لدخول مشروع مصنوع من ... ... الورق م أ ¢ الفصل أ © والمكونات الخبز. |
Bulabileceğin en sert, en sağlam ağaçtan yapılma bir mermi. | Open Subtitles | مصنوعة من الأشجار الأقوى والأكثر سُمكً. |
Büyük bir paradoks yaratmak için kemiklerinden yapılma bir bıçak kullanmışlar. | Open Subtitles | سكين مصنوعة من عظامه لخلق مفارقة مدمرة |
Bridget ile ilk zamanlarımızda, beş parasız gibiydik bu yüzden de şu ucuz yüzükleri değiş tokuş etmiştik ama ilk milyonumu kazandıktan sonra rodyum ve platinyumdan yapılma bir çift almıştım. | Open Subtitles | عندما خرجنا أنا و(بريدجيت) لأوّل مرة كُنا مُفلسين. إذاً تبادلنا هي القيود البسيطة. وبعدما حققت أولّ ثروة لي، استطعتُ أن أشتري خواتم مصنوعة من (الروديوم) و(البلاتنيوم). |