Bugün burada yapacağım şey, matematiksel olarak, her biriniz için risk değerlendirmesi oluşturmak. | Open Subtitles | ما سأقوم به اليوم رياضيا بيان رياضي عن خطورة موقف كل منكم |
Bu nedenle yapacağım şey şu: İnceden bir kafamı eğeceğim. | Open Subtitles | لذا ما سأقوم به هو إبداء إيماءة غير ملحوظة هكذا... |
İlk yapacağım şey, annemi aramak olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأفعله هو الإتّصال بـ أمي |
İşte yapacağım şey beşe kadar sayacağım ve eğer buraya gelmezsen. | Open Subtitles | سكارليت, إليك ماسأفعله سوف أعد للــ 5 وإن لم تكوني هنا |
yapacağım şey, onu tutuklamak olacak. | Open Subtitles | ما سأقوم بفعله هو أنني سأقوم بالقبض عليه |
yapacağım şey şu; size lokal anestezi uygulayacağım ve kalçanızdan bir parça kemik iliği alacağım. | Open Subtitles | ما سافعله هو أنني سأعطيك مخدر محلي ثم أزيل قطعة صغيرة من نخاع العظم من فخذك |
Eğer bana dün gece neler döndüğünü anlatmazsan, sana yapacağım şey. | Open Subtitles | وهذا بالضبط ما سأفعله بك لو لم تخبرني بما حدث بالامس |
Sonra da, kendimi toplayıp, açılış cümlemi baştan yazar delillerimi işletirim, işte gecenin geri kalanında yapacağım şey bu. | Open Subtitles | ومن ثم استجمع قواي واعيد صياغة بياني الافتتاحي وارتب أموري، هذا ما اقوم به طوال حياتي، هذا هو روتيني |
yapacağım şey bu. | Open Subtitles | إليكم ما سأقوم به سأدع خط الهاتف يواصل العمل |
Ve şimdi yapacağım şey, bu aküyle, başlangıcını hızlandırmak aslında. | Open Subtitles | و الآن ما سأقوم به هو نوع من التشغيل السريع ، حقا، بهذه البطّاريّة أنا سأثبّت رباطًا |
Artık biliyorum ki, buradan sonra tek yapacağım şey her şeyi kaybetmek olacak. | Open Subtitles | والآن أدرك أن كل ما سأقوم به من الآن فصاعدًا هو خسر كل شيء. |
Bu tüm ekibini kilitleyip anahtarı atmam anlamına geliyorsa, yapacağım şey oldur. | Open Subtitles | الآن، إذا كان ذلك يعني قفل فريقكم جديد ورمي المفتاح، ثم وهذا هو ما سأقوم به. |
- Evet, ben üniversiteye gittiğimde tek yapacağım şey: tak, tak, tak! | Open Subtitles | ـ أنا أنتظر الاتحاق بالجامعة على أحر من الجمر ـ عندما ألتحق بالجامعة ! كل ما سأقوم به هو النكاح النكاح النكاح |
Tanrım, lütfen yapacağım şey için beni affet. | Open Subtitles | فليسامحني الرب على ما سأقوم به |
İlk yapacağım şey de şu yeleği çıkarmak. | Open Subtitles | وأول شيء سأفعله سأنتزع ذلك منك |
Eğer ben toplu katliama başlayacaksam ilk yapacağım şey bir kurban seçmek olurdu. | Open Subtitles | إليك ما أفكر به. إذا كنت سأبدء بقتل الناس بأعداد كبيرة... اظن بأن أول شيء سأفعله هو اختيار ضحية |
Bandajlar çıkartıldıktan sonra ilk yapacağım şey, Mayıs Burnu'na gitmek olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأفعله بعد أن يخلعوا الضمادة |
Oynamak için seçmelerine katıldığım bir film için seçilirsem yapacağım şey bu. | Open Subtitles | هذا ماسأفعله اذا حصلت على اجرة في الواقع ـ لفلم تقدمت له ـ ستفعلين , ستفعلين |
yapacağım şey bu. Önce şu pizzayı bitireceğim, sonra da futbol maçı izlemeye gideceğiz. | Open Subtitles | هذا ماسأفعله سأنهى البيتزا ونشاهد مباراة كرة قدم |
yapacağım şey, sen işi öğrendikten sonra yanında getirdiğin parayı alıp İran'a gitmek güzel mallar satın almak... | Open Subtitles | ما سأقوم بفعله ...بعد أن تصبح خبيرا بالعمل هو أن آخذ المال الذي أحضرته معك و أذهب الى بلاد فارس لأشترى نوعية من البضائع |
Tamam, tamam, senin için yapacağım şey şu, asker çocuk. | Open Subtitles | هذا ما سأقوم بفعله من أجلك أيها الجندي. |
Düzeltmem gerek ve yapacağım şey de bu. | Open Subtitles | أريدانأصححالامور, و هذا ما سافعله |
On beş dakika evet, yapacağım şey bu olacak. | Open Subtitles | بالفعل 15 دقيقة هذا تماما ما سافعله |
diyor. Başlamadan önce, yapacağım şey size amacımı açıklamak olacak, amacım "Yakaladım Seni" oyununu öğretmek değil. | TED | لذا قبل أن أبدأ، ما سأفعله هو أنني سأوضح لكم هدفي، الذي ليس هو لتعليم لعبة زورو. |
Bu nedenle yapacağım şey size kandırmanın iki örneğini göstermek olacak. | TED | لذا ما سأفعله هو أنني سأعرض عليكم نموذجين من الخداع. |
Oraya yüzünde büük bir gülümsemeyle gitmeni istiyorum, bu yüzden, uh, işte yapacağım şey. | Open Subtitles | اريد منك ان تذهب إلى هناك مع ابتسامه في وجهك اليك ماسوف اقوم به |