Bu hataları yapan kişinin gerçek ben olmadığımı kendime göstermek için. | Open Subtitles | لأري نفسي ان الشخص الذي فعل هذه الاخطاء ليس حقاً انا |
Komiserim, bana bunu yapan kişinin evimin anahtarına sahip şekilde altı yıl yakınlarda oturmuş olabileceğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | ملازم هل تخبرني أن الشخص الذي فعل هذا بي قد يكون يعيش حولي لست سنوات ويحمل مفتاح لمنزلي |
Ve bunu yapan kişinin peşinden tek başına gideceğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun. | Open Subtitles | وإذا كنت تعتقد أنك ذاهب بعد الشخص الذي فعل ذلك منفردا، هل يمكن أن لا ربما يكون أكثر خطأ. |
Sen ve ben bunu yapan kişinin yakalanmasına yardım edebildik. | Open Subtitles | كان بوسعنا نحن الإثنان المساعدة بالقبض على الشخص الذي فعل ذلك |
Bunu yapan kişinin kuzenin falan olmadığından emin olmam için zorla yolladılar beni buraya. | Open Subtitles | جعلوني آتي إلى هنا فقط من أجل التأكد أن الرجل الذي يقوم بذلك ليس,كـ أبن عم لك أو ما شابه |
Bunu size yapan kişinin yakalanıp ceza almasını istiyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نُريد أن يدفع الشخص الذي فعل بكنْ هذا ثمن فعلته |
Bunu size yapan kişinin ceza almasını hepimiz istiyoruz. | Open Subtitles | كلنا نريد ان يعاقب الشخص الذي فعل لك هذا |
Louis Bowman'e suç atıldığını ve bunu yapan kişinin yakın zamanda Bronx'ta genç bir kadını daha öldürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن الان نعتقد بانه تم تلفيق التهمه له وان الشخص الذي فعل ذلك ايضاً قام باطلاق النار وقتل امرأة شابه في برونكس |
Peki bana bunu yapan kişinin adını verebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تعطيني اسما؟ الشخص الذي فعل ذلك؟ |
Çünkü bunu sana yapan kişinin kimliği belirlendi. | Open Subtitles | لأن الشخص الذي فعل ذلك غير معروف |
Bunu Jane'e yapan kişinin İHA programı hakkında bilgisi var. | Open Subtitles | (مهما كان الشخص الذي فعل هذا لـ(جاين علم بشأن برنامج الطائرة بلا طيار |
Bunu yapan kişinin, havayolu şirketinin bazı ailelere ödediği tazminatla sorunu olmalı. | Open Subtitles | يبدو أن الرجل الذي يقوم بهذا لديه مشكلة مع اسلوب بعض العائلات التي قد تكون معوضة من قبل شركة الطيران |