| Prosfesyonel atletlerin isimlerini taşıyan, golf arabası süren... ..ve turta yapanların arasında yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش وسط صانعي الفطيرة والذين يمتطون عربة الغولف مع أسماء رياضيين محترفين |
| Profesyonel atletlerin isimlerini taşıyan, golf arabası süren, turta yapanların arasında yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نعيش وسط مجموعة من صانعي الفطيرة الذين يمتطون عربات الجولف بأسماء رياضيين محترفين |
| Aslında biz eşyaları üretenleri değiştirecek bir teknoloji yaratmalıyız; sandalye ve kıyafetlerinizi hatta her tür ürünü yapanların akıllı eşyalar üreten insanlar olmalarını sağlamalıyız. | TED | بدلًا من ذلك، نحتاج لإنتاج تقنية يمكنها تغيير صانعي الأشياء، الذين يصنعون كراسيكم وملابسكم وكل شيء آخر، وتحولهم إلى صانعي أشياء ذكية، وتمكنهم من فعل ذلك. |
| Bunu yapanların peşine düşeceksen ben de seninle geleceğim. | Open Subtitles | اذا كنت ستلاحق الذين فعلوا هذا فأنا ذاهبٌ معك |
| bana bunu yapanların yüzlerini görebiliyordum. | Open Subtitles | كنت أرى وجوة المجرمين الذين فعلوا بى هذا |
| Öyle hatalar yapanların bu işte yeri yok. | Open Subtitles | الأشخاص الذين يقومون بمثل هذه الأخطاء لاينتمون الى هذا العمل |
| Babam, hayır yapanların hayrı kendilerine yapmalarını, başkalarına yapmamaları gerektiğini söylerdi. | Open Subtitles | اخبرني والدي أن الناس الذين يقومون بالـ أعمال الخيرية يفعلون ذلك لتحسين انفسهم ليس الآخرين |
| Bomba yapanların çalışma alanları konusunda kılı kırk yarmasının geçerli bir nedeni vardır. | Open Subtitles | "هناك سبب ان صانعي القنابل" "متشددون على مساحة العمل" |
| Bunu sana yapanların da burunlarından fitil fitil getireceğim. | Open Subtitles | والأشخاص الذين فعلوا بكِ ذالك سدفعون الثمن |
| Sana bunu yapanların aynısını başkasına yapmayacağını bilmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أودّ التأكّد من أنّ الرجال الذين فعلوا هذا بكِ لن يفعلوه بأيّ شخص آخر |
| Sana bunu yapanların aynısını başkasına yapmayacağını bilmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أودّ التأكّد من أنّ الرجال الذين فعلوا هذا بكِ لن يفعلوه بأيّ شخص آخر |
| Emrine çalıştığım ve bunu yapanların aksine. | Open Subtitles | على عكس الذين أعمل لصالحهم، والرجال الذين فعلوا هذا |
| Bize bunu yapanların, Londra'daki hangi aileler olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين من هم العائلات في "لندن" الذين يقومون بهذا؟ |
| Merdiven yapanların. | Open Subtitles | الناس الذين يقومون ببناء السلالم. |