Bunu yapmak zorunda değildim. | Open Subtitles | لم يكن علي فعل هذا |
Hiçbir şey yapmak zorunda değildim. | Open Subtitles | لم يكن علي فعل اي شيء |
Rapor verdim. Bunu yapmak zorunda değildim. Gerçek: | Open Subtitles | لقد ارسلت التقرير ولم يكن يتوجب علي فعل ذلك - في الواقع - |
Bunu yapmak zorunda değildim. Gerçek: | Open Subtitles | لقد ارسلت التقرير ولم يكن يتوجب علي فعل ذلك - في الواقع - |
Hani bir keresinde bademcik iltihabın vardı da ben de sana donmuş yoğurt almıştım ve bunu yapmak zorunda değildim. | Open Subtitles | حسنا، ماذا عن تلك المرة أصبت ببكتيريا في حلقك، حسنا وأحضرت لك زبادي مجمد ولم يكن علي القيام بذلك |
Dışarda kar yağıyordu ve bunu yapmak zorunda değildim. | Open Subtitles | وكانت ثثلج ولم يكن علي القيام بذلك |