| yapmam gereken şey, ilk kaleye geçmek, ama o sarhoş moron benim önümde. | Open Subtitles | ما عليّ فعله هو الإنتقال إلى القاعدة الاولى لكنّ ذلك الغبي السكران قبلي |
| Bu yapmam gereken şey. Tarihi bir araya getirmek. | Open Subtitles | ذلك ما عليّ فعله ربط كل التاريخ مع بعضه البعض |
| yapmam gereken şey, ilk kaleye geçmek, ama o sarhoş moron benim önümde. | Open Subtitles | كل ما عليّ فعله هو اللإنتقال إلى القاعدة الاولى لكنّ ذلك السكران الغبي يأتي أولاً |
| yapmam gereken şey. | Open Subtitles | هذا ما يجب أن أفعله. |
| - Tamam, yapmam gereken şey kötü, çok kötü. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، ما يجب أن أقوم به الأن هو أسوأ بكثير |
| Bilirsiniz, bazen benim de yapmam gereken şey bu. | TED | أتعلمون, هذا هو ما يجب علي فعله في بعض الأحيان. |
| Tek yapmam gereken şey, ilk telefon görüşmesini hatasız atlatmak. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو الانتهاء من المكالمه الأولى وسيكون كل شيء على ما يرام |
| Tek yapmam gereken şey şurayı imzalamak. Resmî bir belge. | Open Subtitles | ،كل ما عليّ فعله هو التوقيع هنا ويصبح كل شيء رسمياً |
| Sanırım hayatımla ilgili yapmam gereken şey bu. | Open Subtitles | اظن ان هذا ما عليّ فعله بحياتي |
| Onunla tanışacağım. İşte bu. yapmam gereken şey bu. | Open Subtitles | سأقابلها هذا ما عليّ فعله |
| Ama Vincent'ı kurtarmak istiyorsam yapmam gereken şey bu. | Open Subtitles | لكن إن كنت سأنقذ (فينسنت) فهذا ما عليّ فعله |
| yapmam gereken şey çok önemli. | Open Subtitles | ما عليّ فعله مهمٌّ للغاية |
| Belki de yapmam gereken şey Arrow olarak düzeltmekti. | Open Subtitles | لكن ربّما ما عليّ فعله هو التكفير عن إثمي بصفتي (السهم). |
| - yapmam gereken şey, toplumu sizin gibilerden korumak. | Open Subtitles | ما عليّ فعله هو حماية العامة |
| - yapmam gereken şey, toplumu sizin gibilerden korumak. | Open Subtitles | ما عليّ فعله هو حماية العامة |
| Tek yapmam gereken şey, Bethel'le arkadaş olmak ve kendini ele verdiğinde onu kameranın önüne getirmek. | Open Subtitles | {\pos(195,225)} (كل ما عليّ فعله هو مصادقة (بيثـل {\pos(195,225)} أجعله يثق بي {\pos(195,225)} وأتأكّد من أنّه أمام تلك الكاميرا |
| Asıl yapmam gereken şey bu. | Open Subtitles | هذا تماماً ما يجب أن أفعله |
| Kendimi her gün çizmeye alıştırmalıyım. yapmam gereken şey bu, değil mi? | Open Subtitles | ، أريد تدريب نفسي على الرسم كل يوم، هذا ما يجب أن أقوم به أليس كذلك؟ |
| yapmam gereken şey, eğer burada olsaydı annemin bana yapmamı söyleyeceği şey çenemi kapalı tutmam olurdu, neyse ki o burada değil. | Open Subtitles | ما يجب علي فعله, وما ستخبرني والدتي حتماً بما يجب فعله إذا كانت هنا, حمداً لله أنها ليست هنا. أن أبقي فمي مغلقاً. |
| Tek yapmam gereken şey sana yolu göstermekti. | Open Subtitles | كل ما علي فعله بأن أساعدك بإيجاد طريقك "تقصد "هنري |