O yapması gerekeni yaptı, bende benim yapmam gerekeni yapacağım. | Open Subtitles | سوف تفعل ما عليها فعله و انا سأفعل ما علي فعله. |
Anlıyorum. Berbat bir hayatı vardı, o da yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | فهمت ذلك, فهمت ان الحياة سيئة لذا هي فعلت ما عليها فعله |
- Kısacası, bir kadın yapması gerekeni yapmalı. - Sen ne yaptın? | Open Subtitles | على المرأة أن تفعل ما عليها فعله |
Şef, yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | و هي فعلت ما عليها فعله |
Quinn yapması gerekeni yapıyor. | Open Subtitles | كوين تفعل ما عليها فعله |