İnsanlarımız adına, lütfen, size yaptıklarımız için bizi bağışlamanızı istiyorum. | Open Subtitles | و نياباً عن شعبي، من فضلك سامحينا لما فعلناه بكِ |
Onun için yaptıklarımız için bize teşekkür ederken veda ediyordu. | Open Subtitles | حينما شكرنا على كل ما فعلناه لأجله كان يقول الوداع |
Söylediklerimiz ya da yaptıklarımız ne kadar kişisel olursa olsun gözetim altında olmak kariyerimizin geri kalanında resmi belgede yer alacak. | Open Subtitles | لا يهم كم كان شخصياً ما فعلناه أو قُلناه حين كنا تحت المراقبة سيصبح داخل النصوص الرسمية للأبد لباقي حياتنا المهنيّة |
yaptıklarımız yüzünden kendimi berbat hissediyordum ama buna nasıl son vereceğimi de bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد أصابني احساس سيء حيال ماكنا نفعله لكنني لم أعرف كيف أوقف الأمر |
Çoğu sefil hayatlar sürüyordu ve onlar için yaptıklarımız aslında merhamettir. | Open Subtitles | معظهم كانوا يائسون في حياتهم وما نفعله بالنسبة لهم هي الرحمة. |
Ama gerçek şu ki şu an eğitim ile yaptıklarımız tamamen çağ dışı. | TED | ولكن الحقيقة هي أن ما نقوم به مع التعليم عفا عليه الزمن تماما. |
İşte bu orada yaptıklarımız. Test yolunu yaptığımız yeri görüyorsunuz ve sonrasında bu yol tabii ki yıllarca hasar görmeden dayanacaktır. Bu uygulamalardan bildiğimiz bir şey. | TED | و هذا ما فعلناه هنا. يمكنكم أن تشاهدونا عند اختبار الطريق و بالتأكيد هذا الطريق سيظل لعدة سنوات بدون ضرر ، هذا ما تعلمناه من الممارسة |
Yüce Tanrım, lütfen bu gece burada yaptıklarımız için bizi affet. | Open Subtitles | إلهى الرحيم, أرجو أن تغفر لنا ما فعلناه هنا الليلة |
Jack Sparrow'a yaptıklarımız, isyan falan Çizmebağı'nın hoşuna gitmemişti. | Open Subtitles | لم نعاشر بوتستراب ما فعلناه مع سبارو من تمرد |
Her şeyi bildiğini sanan küçük kız kardeşim şunu anlamalı; Tréade'lar yaptıklarımız için bir gün bizi öldürecek. | Open Subtitles | اختي الصغيرة التي تعلم وتفهم كل شيء يوماً ما جماعة تريدو سوف يقتلوننا بسبب ما فعلناه |
yaptıklarımız bilinseydi o kasaba, tüm lanet şehir, bombalanabilirdi. | Open Subtitles | إذا خرج ما فعلناه للعلن ذلك الحي, كامل المدينة اللعينة كانت لتتفجر |
Ben de istemiyorum, ama yaptıklarımız işe yaramıyor ki. | Open Subtitles | حسناً و أنا كذلك و لكن ما فعلناه لم يجدي |
Orada yaptıklarımız hakkında hiç bir fikrin yok, ve sizler için oradaydık. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عما فعلناه وقد فعلناه من أجلك |
İyi bir burs alsın diye yaptıklarımız? | Open Subtitles | كل ما فعلناه للتأكيد على انه سيحصل على منحة دراسية |
Yani bunca yıldır yaptıklarımız aslında çok basit, ufak bir araç kullanıyoruz: Üç kere arka arkaya neden sorusunu sormak. | TED | و لذلك، ما كنا نفعله طيلة هذه السنين هو أمر بسيط جدا، استخدام أداة بسيطة و هي السؤال بلماذا ثلاث مرات على التوالي. |
Tutunduğumuz bu şeyle yaptıklarımız bunun bir dönemden çok daha büyük olduğunu kanıtlıyor. | TED | ما نفعله بهذا الشيء الذي نحمله اﻵن هو دليل أنّ هذه أكبر من مجرد لحظة. |
Uzun vadede, köpekle yaptıklarımız uygun. | Open Subtitles | في نهاية الامر, ما نفعله مع هذا الكلب هو امر صحيح. |
Kardeşlerim... bu hayatta yaptıklarımız... sonsuzlukta yankılanacaktır. | Open Subtitles | أخوتي، ما نفعله في حياتنا ينعكس علينا في الأخرة |
Yatak odamızda yaptıklarımız bizi ilgilendirir ve Lynbrook'un o..spusu olarak tanınmamayı tercih ederim. | Open Subtitles | ما نفعله في غرفة نومنا هو من شأننا فقط وأنا أفضل ألا أكون مشهورة كعاهرة لينبروك |
Bilirler ki, uzun vadede en büyük pişmanlıklarımız yaptıklarımız değil yapmadıklarımızdır. | TED | إنهم يعرفون أنه وعلى المدى الطويل، ما نندم عليه أكثر ليس ما قمنا به بل العكس. |
İnsanlarımız, bu yaptıklarımız için ölürlerse, üne kavuşurlar. | Open Subtitles | إذا مات رجالنا من أجل ,مهمّتنا التي نقوم بها فإن هذا سيشرّفهم وسيبقون أحياء إلى الأبد |
Bu hayatta yaptıklarımız, bir sonrakinde nerede olacağımızı belirler. | Open Subtitles | الأفعال التي نرتكبها بالحياة تحدد مصائرنا |
Ama onun bana yaptıkları, birbirimize yaptıklarımız yüzünden ondan ayrılamadım. | Open Subtitles | لكنني لم أستطع تركه بسبب مافعله بي .. مافعلناه لبعضنا |
Sana yaptıklarımız hakkında teki bir kelime dahi etmeyeceksin. | Open Subtitles | لا تُخبرها أي شيء عما فعلناهُ بِك |