| Birisi yaralanmadan önce, yani biz, bu işe bir son vermeliyiz! | Open Subtitles | علينا أن نوقف هذا الآن قبل أن يتأذى أحد، خصوصًا نحن |
| Bunun arkasında her kim varsa başka birisi daha yaralanmadan onu durdurmalıyız. | Open Subtitles | علينا ايقاف أيَّ كان الذي وراء ذلك قبل أن يتأذى شخص آخر |
| Birisi yaralanmadan önce Manticore'a dönmeliyim. | Open Subtitles | ربما سأسلم نفسي لمانتيكور قبل ان يتأذى احد آخر |
| Bu, suratı yaralanmadan önce çekilmiş. | Open Subtitles | هذا قَبْلَ أَنْ يصاب بندبة في مكان ما في وجهه. |
| Eğer bundan mutantlar sorumluysa, başka biri daha yaralanmadan bir şeyler yapman gerek. | Open Subtitles | لو كان الأمر يتعلّق بالمتحوّرون .. فيجب أن تفعلي شيئاً حيال ذلك قبل ان يصاب آخرون بالأذى |
| - yaralanmadan çıkın buradan! | Open Subtitles | اخرج من هنا قبل أن تتأذى |
| Birileri yaralanmadan bir çözüm bulalım. | Open Subtitles | دعونا نحل هذه المعضلة والخروج من هذا الوضع قبل أن يتأذى شخصاً ما |
| Başka birisi daha yaralanmadan önce bunun arkasında her kim varsa bulmalıyız ve yükümüzü azaltmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نوقف أياً كان وراء هذا قبل أن يتأذى شخص آخر و يخفف العبء علينا في هذه القضية |
| ...durum kötüleşiyor ve umarız kimse yaralanmadan çözülür. | Open Subtitles | الوضع مازال متأزم ونتمنى بأن ينتهي الأمر دون أن يتأذى أحداً. |
| Pierce, kimse yaralanmadan adamlarını geri çek. | Open Subtitles | بيريس أوقف رجالك قبل أن يتأذى أحد |
| Birimiz yaralanmadan önce bu saçmalığı durdur. | Open Subtitles | أوقف هذا الأمر قبل أن يتأذى شخصآ ما |
| Birileri yaralanmadan çık dışarı! | Open Subtitles | اَخرج مؤخرتك من هنا ، قبل ان يتأذى احد |
| O halde, yaralanmadan bırakın da çıksın oradan. | Open Subtitles | اذاً دعه يذهب من فضلك قبل أن يتأذى |
| Birileri yaralanmadan, çabuk aşağıya gel. | Open Subtitles | هيا أنزل الان قبل ان يتأذى أحد |
| Biri yaralanmadan önce. | Open Subtitles | قبل يتأذى أي شخص آخر. |
| Kimse yaralanmadan, Josh'ı buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نُخرج (جوش) من هنا لكي لا يتأذى أي أحد |
| Bill, yaralanmadan önce, dört buçuk hafta kaldı. | Open Subtitles | بيل بقي لمدة أربعة أشهر ونصف قبل أن يصاب |
| Birileri gerçekten yaralanmadan, onu kurtarmak için yaptım. | Open Subtitles | قبل أن يصاب أحد ما بأدى لقد فعلتها لإنقاذه |
| Vantilatör tarafından yaralanmadan önce, ...tersanede normal bir işçiymiş. | Open Subtitles | قبل أن يصاب في حادثة التهوية كان مجرد عامل في الميناء |
| Sakin olun ve biri yaralanmadan silahlarınızı indirin. | Open Subtitles | دعنا فقط نَرتاحُ وأنزلنَا تلك الأسلحةِ قَبْلَ أَنْ يَتأذّى شخص ما. |