Sizin arkeolojik teorilerinizin bu yaratığın doğasıyla bir alakası yoktur. | Open Subtitles | مقبول ، نظريتك الأثرية ليس لها أي صلة بهذا المخلوق |
Bu zavallı yaratığın nerede olduğu konusunda bir fikrin olmadığı çok açık. | Open Subtitles | من الواضح أنه ليس لديك أدني فكرة عن مكان هذا المخلوق المسكين |
Küçücük bir yaratığın bu kadar büyük bir kabı doldurabileceği kimin aklına gelirdi? | Open Subtitles | من كان ليفكر ان هذا المخلوق الصغير يمكنه ان يملأ شيء بهذا الحجم؟ |
"Kuzu üçüncü mührü açınca, üçüncü yaratığın: 'Gel' dediğini işittim." | Open Subtitles | وعندما فتح القفل الثالث، قال له الوحش الثالث تعال وأنظر |
Yani öyle bir yaratığın var olabileceğini inkar etmiyorsunuz. Öyle değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تنكر وجود مثل ذلك الوحش هل هذا صحيح ؟ |
İmparator Sayı haricinde, onu, çölde yuvalanmış eski bir yaratığın ağzına attılar. | TED | باستثناء رقم الإمبراطور، والذي ألقوه في فم مخلوق تعشيش قديم في الصحراء. |
"Ama bu da zaten yaratığın gelip gözünü almasını beklediğim için oldu." | Open Subtitles | لكن كان هذا لأنني كنت أنتظر الكائن الفضائي ليأخذ عينه ويغير حياتي |
Bu, bir tür maymun benzeri yaratığın azıdişiydi, ...ve bunun dışında, devasaydı. | Open Subtitles | كان ضرس لنوع من المخلوقات الشبيهة بالقردة بإستثناء أنه كان كبير الحجم |
Bilim komitesi, bu yaratığın üzerinde eldeki veriyle bir inceleme yaptı. | Open Subtitles | المجمع العلمي رفض لان يبدو اي ملاحظات عن هذا المخلوق الفريد |
Bir yaratığın hayatı, belki de bütün bir tür tehlikede. | Open Subtitles | حياة هذا المخلوق , ربما حتى فصيلة كاملة على المحك |
Tabii bu sadece o yaratığın yakalanmasından başka bir şey değilse. | Open Subtitles | أعني، مالم يكن هذا أكثر من مجرد إلقاء القبض على المخلوق |
Tonik ateşini düşürecektir ama bunun tek tedavisi onu zehirleyen yaratığın ölmesidir. | Open Subtitles | الدواء سيقوم بإبطاء الحمى الدواء الوحيد هو موت المخلوق الذي تسبب بالعدوى |
Böylesine bir saldırıyı ne tür bir yaratığın yapmış olabileceği konusunda bir fikrin varsa, bunu şimdi söylemenin tam sırası. | Open Subtitles | أتعلم إذا كان لديك أي بصيرة مهما كانت عن مانوع المخلوق الذي سبب هذه الأضرار الآن سيكون الوقت المناسب لتخبرني |
yaratığın tek zayıf noktası 'Aurum Scarabaeus Sacer' olarak biliniyor. | Open Subtitles | هنا ، المخلوق نقطة ضعفه الوحيدة شيء معروف بالجعران الذهبي |
ortalıkta koşturup hayatta kalmak ve bir sonraki nesile geçmek, çünkü bu yaratığın tüm nesillerini oynayacağız. Çiftleşebiliriz, dolayısıyla bakalım | TED | هو الجري والعيش للوصول إلى الجيل التالي، لإننا سوف نلعب من خلال كل جيل من هذا المخلوق. ممكن أن نلتقي، لذا سوف أرى إذا |
Pejite şehrinin derinliklerinden eski dünyadan kalma bir yaratığın çıkarıldığını söylüyordu, bulunduğunda, uyuyormuş. | Open Subtitles | ذلك الوحش من العالم القديم كان نائم اسفل قرية بجيتي تم اكتشافة |
"Kuzu dördüncü mührü acınca, 'Gel' diyen dördüncü yaratığın... | Open Subtitles | وعندما فتح القفل الرابع، قال الوحش الرابع: |
yaratığın şehrine hoşgeldiniz. Kurt kapanlarına dikkat edin. | Open Subtitles | مرحبا بك في أرض الوحش يا سيدي لكن أحذر من أفخاخ الذئب |
Görevim Dünya üzerindeki her bir yaratığın hayatı ile ilgili. | Open Subtitles | هي تتعلق بوجود واستمرارية كل مخلوق حي على وجه الأرض. |
Yeryüzünde her korkak yaratığın ya da sinsice yürüyen herşeyin bir beyni vardır! | Open Subtitles | كل مخلوق رعديد يزحف على الأرض أو يتسلل عبر البحار الضيقة يملك عقلاً |
Yani, yaratığın komşularınızdan bir kızı kaçırdığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | عفواً، هل تقول أن الكائن خطف فتاة من جيرانك؟ |
İşte kafa sallayan bu tırtıl, onu öldüren yaratığın yavrularını koruyan bir zombi koruma haline geldi. | TED | اليرقة هي الزومبي الحارسة التي تهز رأسها تدافع عن نسل المخلوقات التي قتلتها. |
Benim uzman olarak fikrim, dozun, yaratığın boyutlarına ve metabolizmasına göre uygun olduğudur. | Open Subtitles | في رأيي كخبير اخذ الجرعة المناسبة للحجم والميتوبلازما للمخلوق |
İki tek cin ve bu ilahi yaratığın arzu ettiği ne varsa. | Open Subtitles | كأسان من النبيذ وايّ شيء آخر قد يرغب به هذه المخلوقة السماوية |
Son hatırladığı bu dünyadan olmayan bir yaratığın yatağın üstünde ona umarsızca bakmasıydı. | Open Subtitles | فجأة, رأي مخلوقا من عالم آخر يقف بجوار سريره و نظر له في غير رضا |
Elimde türler arası bir yaratığın var olduğuna dair kanıtım var. | Open Subtitles | لدي دليل ان تلك الخلايا المتغيرة والمتطورة موجودة |