| Bir konuda yardımına ihtiyacı var ama sormaya çekiniyor, fazla hassas olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يحتاج مساعدتك في مشكل ما، وهو خائف من طلب ذلك ظنّا منه أنّك لا تقوى عليه |
| Buzz Işıkyılı, dünya gezegeninin yardımına ihtiyacı var! | Open Subtitles | باز لايتيير كوكب الأرض يحتاج مساعدتك |
| Seni incitmeyecek. yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها لا تريد أن تأذيكي إنها بحاجة لمساعدتك |
| Bu iki adamın evlerine dönebilmek için yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذين الرجلين بحاجة لمساعدتك للعودة الى بيتهما |
| Sana zarar vermek istemiyorum ama küçük kızımın yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | أسمعى لا أريد أن أؤذيكى ولكن ابنتى الصغيرة تحتاج مساعدتك |
| Sana tek diyebileceğim dostunun başının belada olduğu ve yardımına ihtiyacı olduğu. | Open Subtitles | كل ما أستطيع أن اخبرك به هو أن صديقك فى مشكلة وهو يحتاج لمساعدتك |
| Bu çok güzel ve asil bir davranış. Eminim yardımına ihtiyacı vardır... | Open Subtitles | وهذا حقًا رائع جدًا ونبيل ونحوه، أقصد أنها قطعًا تحتاج إلى مساعدتك. |
| Buzz Işıkyılı, dünya gezegeninin yardımına ihtiyacı var! | Open Subtitles | باز لايتيير كوكب الأرض يحتاج مساعدتك |
| Lütfen, Appa. Yardımına ihtiyacımız var. Aang'in yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | من فضلك يا (ابا) نحتاج إلى مساعدتك ان) يحتاج مساعدتك) |
| yardımına ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | هو يحتاج مساعدتك مع بعض من هذه الاشياء. |
| - yardımına ihtiyacı olanlar var, Michael. | Open Subtitles | إذا كنت يائس شخص يحتاج مساعدتك مايكل |
| - Çaresizseniz... - yardımına ihtiyacı olanlar var, Michael. | Open Subtitles | إذا كنت يائس شخص يحتاج مساعدتك مايكل |
| Senin yardımına ihtiyacı var. Prens onu görmeyi umuyor. | Open Subtitles | فهي بحاجة لمساعدتك فالأمير ينتظر حضورها |
| Baban iyi bir adam. Şu anda yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | والدك رجل صالح وهو بحاجة لمساعدتك الآن |
| Tıpkı Sara Patrell gibi onun da senin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | هي بحاجة إلى مساعدتك تمامًا كما كانت (سارة باتريل) بحاجة لمساعدتك |
| - Ona yardım teklif ettim. - Senin yardımına ihtiyacı yok. | Open Subtitles | انا فقط عرضت عليها المساعدة هي لا تحتاج مساعدتك |
| Ama maalesef buradayım çünkü annenin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | لسوء حظّي، إنّي هنا لأن أمك تحتاج مساعدتك. |
| Kardeşin de bunu yapmaya çalışıyor, ama yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذا ما يحاول شقيقك فعله ولكنه يحتاج لمساعدتك |
| Teşkilat dışında birinin yardımına ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها تحتاج مساعدة من شخص خارج الوكالة. |
| Fakat anlayacağınız üzere hastanenin geri kalanının da Tanrı'nın yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | و لكن أنت تعلم أن بقية مستشفانا بحاجة لمساعدة الآله أيضاً |
| Carvelle'in yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | انه يحتاج مساعدة انه يحتاج كارفيل أن يكون أستاذه |
| Çocuğunun yardımına ihtiyacı olsa sen ne yapardın? | Open Subtitles | لحوالى 300 مزحة حول اورانوس الاطفال يحتاجون لمساعدتك فماذا انت بفاعل؟ |
| yardımına ihtiyacı var. Kemik iliği nakli gerek. | Open Subtitles | يحتاج إلى مساعدتك يحتاج إلى زراعة في النخاع العظمي |
| Arabayı boşaltmak için senin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | يحتاج الى مساعدتك لاخراجى من السياره |
| Aslında, eski kocanın yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | في الواقع الخاص زوجها السابق يحتاج الى مساعدتكم. |
| Git dostun Morozov'u gör. Sanırım yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | اذهب لترى صديقك (موروزوف)، أعتقد أنه في حاجة إلى مساعدتك |
| Diğerlerinin, geride bıraktıklarımın senin yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | بحاجة لمساعدتكِ |
| Senin yardımına ihtiyacı yok artık. | Open Subtitles | إنها لا تحتاج مساعدتكِ بعد الآن |