Zarar vermek için değil, yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا لست هنا ليصب عليك. أنا هنا لمساعدتك. |
Bir haftadır var. Bak, ben sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | مجرد برد كان لدي طوال الأسبوع أنا هنا لمساعدتك |
Bak, yardım etmek için buradayım. Ama bu benim koşullarımla olmalı. | Open Subtitles | أنصت، أنا هنا للمساعدة لكن يجب أن يكون ذلك وفقًا لشروطي. |
Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء تحتاجه ، أنا هنا للمساعدة. |
Aklını kendine sakla çünkü ben insanlara yardım etmek için buradayım dışarıda zalim bir dünya olduğunu söylemek için değil. | Open Subtitles | لذا احتفظ بحكمتك لنفسك لأنني هنا لمساعدة الناس ليس فقط لتذكيرهم .كيف أن العالم وحشي بالخارج |
Ben Doktor Clare Somersby. Size yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا الدكتورة كلير سمريسبى أنا هنا لمساعدتك |
Tamam, sorun yok. Onunla da ilgilenirim çünkü sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | لا مشكلة، سأهتم بالأمر لأني هنا لمساعدتك |
Ne oldu bana bilmiyorum. Sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا حلّ بي، إنني هنا لمساعدتك |
Hey! Hey! yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | مهلا ، مهلا ، انا هنا لمساعدتك ... لاتقلقي |
Ben sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | قف , مهلاً , تعرف ماذا , أنا هنا لمساعدتك . |
Sana yardım etmek için buradayım ama benimle konuşmazsan sana yardım edemem. | Open Subtitles | أنا هنا للمساعدة لكن لايمكنني المساعدة إن لم تتحدث إلي |
İyi adamlardanım ben ahbap. yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا واحد من الأخيار هنا ، يا رجل أنا هنا للمساعدة |
Endişe etme. Bana güvenebilirsin. yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | لا تقلقي، تستطيعين الوثوق بي فأنا هنا للمساعدة |
İyi haber, okuldan atıldım, yani bu kriz ortamında size yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة لقد طردت من المدرسة الداخلية لذلك سأكون هنا للمساعدة مع هذه الأزمات |
Lütfen, hanımefendi. Ben oğlunuza yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | من فضلك ياسيدتي أنا هنا لمساعدة أبنك |
Bu iyi bir şey olabilir çünkü sana stres hakkında yardım etmek için buradayım gerçek olaylar için değil. | Open Subtitles | وما قد يكون أمر جيد لأنني هنا لأساعدك برد فعلك تجاه الأحداث الضاغطة وليس الأحداث الفعلية |
Bunu atlatmanıza yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | انا هنا لمساعدتكم على تخطى الامر. |
Yine Ronald Reagan bu konuda İngilizcedeki en komik iki cümleyi kurmuş: "Hükûmetten geliyorum. Size yardım etmek için buradayım." | TED | رونالد ريجان , مرة أخري , قال أكثر جملتين طرافةً في اللغة الإنجليزية هما , " أنا من الحكومة . و أنا هنا لأساعد ." |
Aptalca bir şey yapma. yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | سأفك وثاقك ، أنا هُنا لمُساعدتك |
yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | ..انا هنا لتقديم يد العون |
Ama merak etme, yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | و لكن لا تقلقي انا هنا لكي أساعدك |
Diğerlerini korumaya yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا هُنا للمُساعدة في إنقاذ حياة الأبناء الآخرين |
Ben de bu yüzden sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | وذلك السببُ الوحيدُ الي انا هنا أَنْ أُساعدَك. |
Ailene neler olduğunu biliyorum. - Sana yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا أعلم ما حدث لكِ ولعائلتكِ أنا هنا لمساعدتكِ |
Sana yardım etmek için buradayım, her zaman da olacağım. | Open Subtitles | لازلت هنا لأساعدكِ و لطالما سأظل كذلك |
Aileyi bir araya toplamana yardım etmek için buradayım | Open Subtitles | انا هنا لاساعدك لتجد طريقك ثانية, اذن اتستطيع لم شمل الاسرة مرة اخرى |