Çünkü Afrika'daki Yargı, anayasa ve sivil toplum gibi kuruluşlar çok zayıf kalıyor. | TED | أنه في أفريقيا، لدينا مؤسسات ضعيفة، كالسلطة القضائية والدستور والمجتمع المدني واللائحة طويلة. |
Ama aktif bir şekilde Başkan'ı savunursan Yargı Komitesini ikna etmede... | Open Subtitles | ولكنك اذا خرجت بقوة دفاعا عن الرئيس قد تقنع اللجنة القضائية |
Tanrım, ne harika. Yargı sistemine inancımı tazelediğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسناً هذا عظيم، وأشكرك لأنك أعدت لي ثقتي في النظام القضائي |
Çıkacak karar Hindistan Yargı tarihinde bir dönüm noktası olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا الحكم علامة فارقة في تاريخ القانون الهندي |
Babam ve ben, tüm kilit insanların, Yargı masraflarını karşılayacağımızı bilmenizi istiyoruz. | Open Subtitles | وانا وأبي نريد من جميع الاشخاص المهمين أننا سندفع جميع الاتعاب القانونية |
Yargı süreci yok, anayasal güvence yok. Sadece biz varız. | Open Subtitles | لايوجد هنا اجراءات قضائية اعتيادية ولا ضمانات دستورية، فقط نحن |
Para mevzularının, adalet mevzularını içine alışını izledim, bu da tüm Amerikan Yargı sisteminin güvenilirliği hakkında şüphe uyandırıyor. | TED | لقد شاهدت قضايا عدالة يتم إدراجها تحت القضايا المالية، ملقية بظلال الشك على شرعية نظام القضاء الأمريكي بأكمله. |
Araç, 1 Temmuz günü tüm Kentucky'de kullanılmaya başladı birkaç ABD Yargı kurumuna daha girmek üzereyiz. | TED | إن الأداة تعممت على مستوى الولاية في كنتاكي في 1 يوليو، و نحن سوف نتوسع في عدد من السلطات القضائية الأمريكية الأخرى. |
Sizce Yargı çevreleri yaklaşan sonuçların farkındalar mıydı? | Open Subtitles | هـلّ تعتقد أنّ السلطة القضائية كانت على دراية بالنتائج القادمة؟ |
Yürütme ve Yargı kurumlarımızın ayrı olduğu yanılgısına... kapılmış olduğumu kabul etmek beni utandırıyor. | Open Subtitles | إنني أشعر بالإحراج أنه لدى هذا الإعتقاد الخاطئ سلطاتنا القضائية و التنفيذية منفصلة |
Kararda, Yargı sürecinin, Barcelona'da değil, davacının ikamet yeri olan Corunna'da başlatılmış olması gerektiği ileri sürüldü. | Open Subtitles | ويقول النص أن العملية القضائية كان يجب أن تبدأ في كورونا حيث يعيش، وليس في برشلونة |
Yargı geçersiz ve hükümsüzdür. Affedersiniz, ama yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت مخطئ، قانون الجيش البريطاني يعترف بالسلطة القضائية |
Bu devletin Yargı organı ve ben buna karışamam. | Open Subtitles | إنها السلطة القضائية للولاية، ولا أستطيع التدخل بهذا. |
Adalet heykelini düşünün: gözleri kapalı terazi tutan kadın Yargı sistemimizdeki dengeyi simgelemesi gerekiyor. | TED | تخيلوا سيدة الحرية: تلك المرأة المعصوبة العينان القابضة على ميزان التي ترمُز إلى الحكم بالقِسط في نظامنا القضائي. |
Ancak ceza Yargı sisteminin alanı aşırı genişledi ve rakamlar artık çok büyük. | TED | لكن نطاق النظام القضائي الجنائي قد نما بشكل هائل جدًا، وأصبحت الأرقام كبيرة جدًا. |
Rwanda hükümeti bir fikir geliştirdi, Gacaca olarak bilinen geleneksel Yargı sistemini yeniden tedavüle soktu. | TED | لذلك، جاءت حكومة رواندا بهذه الفكرة لإحياء النظام القضائي التقليدي المعروف باسم غاشاشا. |
Çıkacak karar Hindistan Yargı tarihinde bir dönüm noktası olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا الحكم علامة فارقة في تاريخ القانون الهندي |
Buna Yargı süreci deniyor ve bundan başka bir yolu da yok. | Open Subtitles | يطلق عليها الإجراءات القانونية الواجبة , و لا يوجدهناك طريقة للالتفاف حولها. |
FBI'ın burada Yargı yetkisi yok. | Open Subtitles | المكتب الفدرالي ليس له سلطة قضائية علينا |
Bu süreç, komitelere konuyu getirmekle başlar. Genelde bu komiteler ya kanun komitesi, ya da Yargı komitesidir. | TED | ويبدأ بإحالة المسألة إلى لجنة، وهي عادة لجنة مجلس النواب المعنية بالقواعد ولجنة القضاء في مجلس النواب. |
Yargı davayı bize verdi. | Open Subtitles | لذا قامت السّلطة القضائيّة بتحويل القضيّة لنا |
Pekala, bilimsel olamamakla birlikte, tamamen ön Yargı ile... hiç bir deilile ihtiyaç duymadan ya da tartışmasız- | Open Subtitles | إسألي حسناً، بشكل غير علمي، مع تحيّز غير تجريبي تماماً... لا تتطلب أدلة داعمة أو حجّة منطقيّة |
Bayan Cefalu'nun hakkettiği objektif Yargı nedir? | Open Subtitles | ماهو حكمك الهادئ الموضوعي الذي يستحقه السيد سيفالو ؟ |
O bir A.B.D. vatandaşıydı ve biz asla Birleşik Devletler'de suikast yapmamalıydık. Tutukla, incele, Yargı sürecini başlat. | Open Subtitles | فإذا بِه مواطن أميركيّ ولم يجدر بنا قطّ أن نغتال مواطنون أميركيّون بل نعتقلهم و نحقق بأفعالهم . و نعطيهم محاكمة عادلة |
Davalılar da bunu çok iyi biliyorlardı. Yargı odalarını da çok iyi biliyorlardı. | Open Subtitles | أيقن المتهمون بذلك أيضاً، فعرفوا قاعات المحاكم جيّداً |