yas tutmak için, yeni bir hayat yaratmaktan daha iyi ne olabilir? | Open Subtitles | ما الأفضل الطريق للحزن أم لخلق حياة جديدة؟ |
Mason'ın yas tutmak için biraz daha zamana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | ان لم يأخذ مايسون وقته الكافي للحزن كما يريد |
Şimdi bunu yapmak istemiyorum, ama polis yas tutmak için bize zaman tanımayacak, bu yüzden hepimiz hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | لا أريد ان اقوم بذلك الآن لكن الشرطة لن تعطينا وقت للحزن لذا جميعنا يجب أن نكون مستعدين |
Burada yas tutmak için değil John Aaron Pritchard'ın hayatını kutlamak için toplandık. | Open Subtitles | جميعنا هنا ليس للحزن بل للإحتفال بحياة " جون إيرون بريتشارد " |
Buranın onun adına yas tutmak için iyi bir yer olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | في حالة ما إذا ضللت الطريق ففكرت ان هذا مكان جيد لأحزن عليه |
Bir trajedi yaşandı, insanların yas tutmak için zamana ihtiyaçları var. | Open Subtitles | لقد كان هنا مآساة، والناس بحاجة للحزن |
Kendinize yas tutmak için biraz zaman tanıyın. | Open Subtitles | فقط أعط نفسك بعض الوقت للحزن |
yas tutmak için zaman istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج وقت للحزن |
Çünkü bu yas tutmak için kötü bir bahane. | Open Subtitles | لأنها عذرٌ مثير للشفقة للحزن |
İyi hissetmek için bir araya geliriz yas tutmak için... | Open Subtitles | نجتمع لتجاوز الألم, نجتمع للحزن... |
yas tutmak için zaman var. | Open Subtitles | يوجد وقت للحزن |
yas tutmak için. | Open Subtitles | الوقت للحزن |
Hayır, yas tutmak için hayatımın geri kalanına sahibim. | Open Subtitles | لا , لدي باقي حياتي لأحزن |