| Bu içeceği ilişkimizin sürmesi durumunda bir yatırım olarak gör. | Open Subtitles | إعتبري هذا الشراب كإستثمار لإمكانية نمو هذه العلاقة المحتمله |
| Görevin için yaptığımız harcamadan sonra özellikle de tıbbi malzeme işinden sonra bu adamın radyo şovu için yatırım olarak 7500 dolar istememi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | حتى بعد الذي أنفقناه على شركة الإمدادت الطبية تريد مني أن أطلب 7500 دولار كإستثمار من أجل برنامج هذا الرجل؟ |
| Bu yüzden seninle geçirdiğim zamanı yatırım olarak görüyorum. | Open Subtitles | ولهذا أعتبر قضاء الوقت معك كإستثمار. |
| İşveren onları işe alırken kolaylık olsun diye, insanları seçip gruplamak için yaptığınız bir yatırım olarak. | TED | أي كاستثمار تقوم به لفرز وتصنيف الناس حتى يتسنى لأرباب العمل توظيفهم بسهولة أكبر. |
| Bunu geleceğe yatırım olarak düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | سيدي ، إن سمحت لي ، فكر بالأمر كاستثمار في التبذير |
| "Annemle babam nasıl tanıştı?" diye sorduğunda bu içeceğe yaptığın en iyi yatırım olarak bakabilirsin. | Open Subtitles | أمي كيف ألتقيتي بأبي ؟ بإمكانكِ النظر لهذا الشراب كأفضل إستثمار على الاطلاق أستثمرتيه |
| Ben burayı hiç yatırım olarak görmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل هذا المكان كإستثمار |
| Bunu bir yatırım olarak düşünün. | Open Subtitles | إعتبروه كإستثمار. |
| Bunu, geleceğinize yaptığınız yatırım olarak görün. | Open Subtitles | إعتبر هذا كإستثمار في مستقبلك |
| yatırım olarak. | Open Subtitles | كإستثمار |
| yatırım olarak çocuğu da alırım. | Open Subtitles | انا حتى سآخذ الطفل كاستثمار |
| yatırım olarak. Yani, bence çok iyi olur. | Open Subtitles | كاستثمار أعني، إنه رائع |
| - Ama David bunu bir yatırım olarak düşünmelisin. | Open Subtitles | لكن يا (ديفيد)، عليك التفكير في هذا كاستثمار |
| - yatırım olarak diyorum. | Open Subtitles | تعلمين, كاستثمار |
| Bunu bir yatırım olarak görmeniz gerekiyor. | Open Subtitles | عليكِ أن ترينه كاستثمار |
| Bay Carson'ın yatırım olarak bir yer alabiliriz ve belki de misafir evi veya kiralık olarak kullanırız gibi bir düşüncesi var. | Open Subtitles | خطرت للسيد (كارسن) فكرة أن نشتري منزلاً معاً كاستثمار وربما نديره كمنزل للضيافة أو نؤجره |
| Çabamıza ve zamanımıza değecek münasip bir yatırım olarak görünmüştü. | Open Subtitles | لقد بدا الأمر وكأنّه إستثمار لائق لوقتنا ومجهودنا |
| Bunu yatırım olarak düşünün. Sayemde daha çok reklam alacaksınız. | Open Subtitles | إنه إستثمار ، بسبي ستحصل على إعلانات تجارية كثيرة |