Yatma vakti. Benim yatağıma gidelim. Gel hadi bakalım, gidelim. | Open Subtitles | حسناً حان موعد النوم سنذهب إلى سريري, تعالي برفقتي هيا |
Bitsin istiyorum. Gece yatağıma uzanınca uyuyamıyorum. Aklıma hep şöyle şeyler geliyor: | Open Subtitles | أريد أن ينتهي ذلك و عندما استلق في سريري ليلا لا أنام |
Bu külleri yatağıma götürüyorum ve ona günümün nasıl geçtiğini anlatıyorum. | Open Subtitles | آخذ الجرة معي إلى السرير كل ليلة و أحدثه عن يومي |
Çamaşır bacasından gizlice dışarı çıkmama yardım ettiler ve yatağıma kağıt bebek koydular. | Open Subtitles | ساعدوني على التسلل من نافذة الغسيل وتركوا دمية من الورق الممضوغ على فراشي. |
Bu bütün aşk olayları tekrardan benim yatağıma girebilmek için. | Open Subtitles | كُلّ هذه مادةِ الحبِّ فقط الطريق الآخر لأَخْذني إلى الفراش. |
O daha kapıdan girmeden, ben yatağıma geri dönmüştüm. | TED | أصبحت في سريري من جديد، قبل وصوله الى باب المنزل. |
Bir peri masalı gibiydi, beni güçlü kolları ile tutuyor ve güven dolu yatağıma yatırıyordu. | TED | كانت كقصة خيالية، ذراعاه القويتان تحوّطاني، ويضعني بأمانٍ في سريري. |
diğer günlerdeyse sadece yatağıma uzanıp ağlamak istiyordum. | TED | وفي بعضها الآخر، أردتُ فقط أن أرقد على سريري وأبكي. |
Biliyorum ki, beni eve götürdüğünde yatağıma uzanacağım ve seni düşüneceğim. | Open Subtitles | كثيراً أعرف ذلك عندما تأخذني للبيت أنا فقط أذهب للإستناد على سريري |
yatağıma demir atmış ve ömür boyu orada kalacağını düşünen bir adama aşık olamazdım. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أحب رجلًا استقرّ على سريري, ظانًّا بأنه يمكنه البقاء إلى الأبد. |
Sonra duş almak istiyorum, ve yatağıma geçip uyumak istiyorum. | Open Subtitles | ثم أنا ستعمل أخذ حمام، وأنا ستعمل الذهاب إلى السرير. |
Çaresi yok doktor, doğrudan yatağıma yatmam gerekecek. | Open Subtitles | لست معتادة على ذلك من الجيد أن أذهب إلي السرير مباشرتاً |
O zamandan beri, ne zaman kızlar yatağıma gelse, hoşlandım. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين، عندما جاءت البنات إلى السرير , احببت ذلك. |
- yatağıma buyur. Ben kanepede kestiririm. | Open Subtitles | على الرحب والسعة في فراشي وسوفأضطجععلىالأريكة. |
- Bu durumda, yatağıma gidip yatmayı düşünebilirim. - Şimdi yapacağız! | Open Subtitles | لأنك قد اقترحت هذا، فربما أعود إلى فراشي. |
Gazete ve haberleri yatağıma getirmediğin sürece yatağımı seninle paylaşırım. | Open Subtitles | نستطيع تقاسم فراشي طالما إ نك لا تحضر الجرائد أو الأخبار الحقيقية ولا تتكلم عنها |
Hissedebiliyorum. Artık yatağıma gidebilir miyim? | Open Subtitles | يمكنني أن أشعر به هل يمكنني الذهاب إلى الفراش الآن؟ |
Pekala, adım Rip Van Adder olana kadar uyumaya niyetli olduğum yatağıma gidiyorum. | Open Subtitles | حسناً, سأذهب للسرير حيث أنوي أن أنام حتى يتغير اسمي إلى ريب فان آدر. |
Bugün uyandığımda kimse yatağıma zıplamadı ve parmağını burnuma sokmaya çalışmadı. | Open Subtitles | لَيسَ فقط ذلك، إستيقظتُ في الحقيقة اليوم بدون قفز شخص ما على سريرِي |
Ne zaman yatağıma bir erkek getirsem o ayıcığı açardı. | Open Subtitles | كلما كنت أحضر شخصاً آخر للفراش معي كنت أدير الدب |
Ve yatağıma tekrar giriyorsan, bunun sebebi beni kandırmış olman değil. | Open Subtitles | وإن عدت لسريري ابداً لن يكون ذلك لأنك خدعتني |
Birçok yerdeydi. O yatağıma girdi. Nerede istersen, ne zaman istersen. | Open Subtitles | في كثير من الأماكن جائت الى فراشى وقتما أرادت. |
Sizin yüce izninizle, yatağıma yalnız gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب وحدى الى سريرى بعد أذنك يا صاحب الجلالة. |
Ve ben öyle yatağıma bir sürü erkek alamam. | Open Subtitles | ولا أستطيع أن أضع بسريري هكذا أي مجموعة من الرجال |
Eski yatağıma geri döndüm. Bu kadar geniş olduğunu hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | ها قد عدت لفراشي لم ألحظ من قبل أنه كبير جداً |
Bu gece yatağıma gelmeyeceğine de söz vereceksin. | Open Subtitles | دقيقتين وعديني أنك لن تأتي لتنامي بفراشي الليلة |
Bu gece iyi bir kız olup yatağıma kendim gideceğim. | Open Subtitles | سأكون فتاة جيدة هذه الليلة وأذهب لأنام لوحدي |
Drakula gibi akşam karanlığında kalkıyor ve şafakta yatağıma çekiliyordum. | Open Subtitles | كمصاص الدماء دراكيولا أصحو قبيل الغروب و أعود إلى مخدعي بعيد الفجر |