"yazdığı gibi" - Traduction Turc en Arabe

    • كما تقول
        
    • كما كتب
        
    • وكما كَتبَ
        
    • هو مكتوب
        
    • كما كتبت
        
    • كما قالت
        
    • وكما كتب
        
    Terlediğim için söylemesi zor ama jöle kutusunda yazdığı gibi kullanıyorum. Open Subtitles من الصعب علي التوضيح لك لأنني حاليا أعرق ولكنني أستخدمه كما تقول التعليمات في علبة الجيل تماما
    İncil'de yazdığı gibi, her derdin devası zamandır. Open Subtitles كما تقول الكتب الجيدة, الأمر يعتمد على الإطلاق و الغيوم
    A.E. Housman'ın yazdığı gibi, kutlama yapmalıyız. Open Subtitles "كما كتب "أيه.إى.هاوسمان : في مقالته الشهيرة
    Romalılar'da yazdığı gibi "Bu çağın gidişine uymayın..." Open Subtitles كما كتب في الرومان: "لايتكيفنَّ المرء منكم على هذا العالم
    Benjamin Franklin'in de sonradan yazdığı gibi: Open Subtitles وكما كَتبَ Benjamin فرانكلين لاحقاً:
    - Yanlış adrese gitmiş olmalısın. - Hayır efendim 46 Prince Consort Malikanesi, kutuda yazdığı gibi. Open Subtitles العنوان 46 مبنى برنس كونسورت كما هو مكتوب على الصندوق
    Boston Review'de Meghan O'Gieblyn'in yazdığı gibi, "Bu sosyal adalet değil. Bu rahatlamak için bir alternatif." TED كما كتبت ميغان أوغيلين في مجلة بوسطن، " هذه ليست العدالة الاجتماعي، بل انها البديل المسهل."
    Ve polise şikâyet etmekle tehdit edince sen de onu öldürdün. Aynen günlükte yazdığı gibi. Open Subtitles وعندما هدّد بإعلام الشرطة، أنت قتلته، تماماً كما قالت اليوميّات أنّك ستفعل.
    James Salter'ın yazdığı gibi, "Hayat bir şeyleri geride bırakıyorsa, sayfalara geçer." TED وكما كتب "جيمس سولتر"، "الحياة تمر بصفحات إذا كانت قادرة على المرور خلال أي شيء."
    Tabelada yazdığı gibi. Saatçiyim ben. Open Subtitles كما تقول اللوحة ، أنا صانع ساعات
    Özgeçmişinde yazdığı gibi son altı senedir, ...Windsor Parkı "K" 12'de çalışmıyormuş. Open Subtitles هي لم تعمل في مدرسة "ويندرسون بارك " الإبتدائية خلال 12 كما تقول سيرتها الذاتية أنها فعلت لـ6 سنوات
    Aynı bu binanın üzerinde yazdığı gibi. Open Subtitles تماماً كما تقول على المبنى.
    Tabelada yazdığı gibi, yoğurt ve haz. Open Subtitles كما تقول اللافتة "المثلّجات الممتعة"
    - yazdığı gibi. Open Subtitles - كما تقول اللافتة-
    Çünkü Jack Kerouac'ın yazdığı gibi, bütün hayatımız boyunca "geceye sokulup bir yerlere kaybolmak" ve ülkenin başka yerlerinde insanların nelerle meşgul olduklarını keşfetmek istemişizdir. TED لأنه كما كتب "جاك كيروك" طوال حياتنا قد توقنا إلى "أن نتسلل في الليل ونختفي في مكان ما"، ونذهب لنكتشف ما الذي يفعله الناس في جميع أنحاء البلاد.
    Doktor subaylarından biri olan Ludwig Deppe'nin yazdığı gibi uzun yolu seçti. Open Subtitles لكنه جعل الموارد القليلة تكفيه لفترة طويلة كما كتب (لودفج ديبي) احد ضباطه الطبيين..
    Avusturyalı yazar Musil'in o zaman yazdığı gibi Open Subtitles كما كتب الكاتب النمساوي "موسيل" حينها:
    Tam olarak notta yazdığı gibi: Open Subtitles بالضبط كما كتب في الرسالة
    Tam olarak notta yazdığı gibi: Open Subtitles بالضبط كما كتب في الرسالة
    Benjamin Franklin'in de sonradan yazdığı gibi: Open Subtitles :وكما كَتبَ "بنجامين فرانكلين" لاحقاً
    Tıpkı kitapta yazdığı gibi olacak. Üzerine mumlar koyacağım. Open Subtitles افعلوا كما هو مكتوب في الكتاب سأوقد الفرن
    Edith Wharton'ın yazdığı gibi, "Yok senin gibi nazik bir insan bu dünyada yok ilk başta zor görünen şeyleri yapmak için bana anladığım nedenler bir insan. Open Subtitles "كما كتبت اديث وران "ليس هناك أحد لطيف مثلك لا أحد مثلك أعطاَني أسبابا" "لفهم عمل ما اعتقدته في باديء الامر صعب جدا
    Kartta yazdığı gibi bunu giyecek misin? Open Subtitles يجب أن ترتدى البدلة كما قالت الورقة -هل ستفعل؟
    Benim gibi bir sporcu ve küresel bir ulak olan John Franklin Stephen'ın "g" sözcüğünü kullananan siyasi bir uzmana açık bir mektupta yazdığı gibi "Bir gün, gelip Özel Olimpiyatlarda bize katılın. TED وكما كتب زميلي الرياضي والمبعوث العالمي جون فرانكلين ستيفنز في رسالة مفتوحة إلى الناقدين السياسيين الذين استخدموها كإهانة، "انضموا إلينا يوما في الألعاب الأولمبية الخاصة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus