Gangsterler hakkında kitap yazmıştı ve babası da bir gangsterdi. | Open Subtitles | هي قد كتبت عن العصابات وانها كانت ابنت احد الرؤساء |
Daha sonra, anavatana kabul edildiğimde Eric tavsiye mektubumu yazmıştı. | Open Subtitles | بعد ذلك, كتبت لإريك توصيتي عندما قبلت في الأمن الوطني |
Annem yazmıştı zaten cesetlerin peşine düştüğünüzü. | Open Subtitles | امى كتبت لى : انت كنت فى اعمال اختطاف الاجساد |
Charles, bu tür tuvalet malzemelerini burada bulmanın zor olduğunu yazmıştı. | Open Subtitles | لقد كتب تشارلي أنه من الصعب الحصول علي مستلزمات الحمام هذه |
Pekala, bu bölümün orijinal kodlarını en başta kim yazmıştı? | Open Subtitles | حسنا, اوه, من الذي قام بكتابة الرمز الاصلي لذلك الجزء؟ |
Son bölümü appassionata çaldığınızı fark ettim ama sanırım besteci allegro yazmıştı. | Open Subtitles | لاحظت أنك عزفت بشكل مغاير عن ما كتبه الملحن |
Cebinden yıpranmış bir kağıt parçası çıkardı ve kısık sesle okumaya başladı. İki küçük çocuğuna bir mesaj yazmıştı. | TED | أخذ ورقة متهالكة من جيبه وبدأ بهدوء قراءة الكلمات التي كتبها كرسالة لطفليه الاثنين. |
Karım bana başkasıyla evleneceğini yazmıştı, onu durdurmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد إضطريت للهروب. كتبت لي زوجتي أنها ستتزوج، وكان واجبٌ علي أن أمنعها. |
Evet, bana bir mektup yazmıştı. | Open Subtitles | نعم، كتبت لي رسالة أخبرتني فيها أنها ذهبت إلى حفلة راقصة |
Jodhaa o mektubu evlenmeden önce yazmıştı ve hiç göndermedi. | Open Subtitles | جودها كتبت تلك الرسالة قبل الزواج لكنها لم تبعثها |
Rheticus bir şiir yazmıştı, mantığın kaybedilişi diye kayıp aşkıyla ilgiliydi, Thomas adında biri. | Open Subtitles | ريتكوس كتبت قصيدة ، فقدان العقل ، عن حبه المفقود ، شخص يدعى توماس. |
Sanırım telefonla konuşurken kağıda bir şeyler yazmıştı. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنّها قد كتبت شيئاً بجوار الهاتف. |
Bunu eline hafızasını tetiklesin diye yazmıştı ama ona daha fazla eziyet ediyor bu. | Open Subtitles | أتعلم، كتبت هذا على يدها ليساعدها على أسترجاع ذاكرتها، لكنه يعذّبها و حسب. |
Kendisiyle evlenmemi isteyen bir sürü mektup yazmıştı onları bir kutuda saklamıştım. | Open Subtitles | لقد كتب لي عدة رسائل يطلب مني بها أن أتزوجه و قد كنت أتكتم على هذه الرسائل بصدري |
Yedi ölümcül günah hakkında yazmıştı, değil mi? | Open Subtitles | هذا هو لقد كتب عن الحطايا السبع القاتله هل هذا هو ؟ |
Illinois Anayasa'sındaki ilk düzenlemeyi babam yazmıştı. | Open Subtitles | لقد قام والدي بكتابة التشريع الأول في دستور ولاية إيلنوي |
İlk tanıştığımızda, telefon numarasını bir kâğıda, kalemle yazmıştı ve... | Open Subtitles | عندما التقينا للمرة الأولى، قام بكتابة رقم هاتفه على قطعة ورق بواسطة قلم |
Bak, çocuk kağıda kan bakteriyofajı tedavisinin kimyasal temellerini yazmıştı. | Open Subtitles | انظري، ما كتبه الولد على الورقةِ... ... هوالتأسيسالكيميائي والذي أَنا مُتَأَكِّد منه ُ... ... أنهعلاجلكاملجنسالهيموفيج. |
Çünkü hikâyeyi tamamlamaya çalışmıyordu, kafasında çoktan yazmıştı. | Open Subtitles | لم يكن يبحث عن القصّة. كان قد كتبها بالفعل. |
18 yaşıma gelince okumam için yazmıştı, ama ben şimdiden açtım. | Open Subtitles | , كتبتها لأقرأها عندما أصل لـ 18 . لكني فتحتها |
Tarih kitaplarına gelince sayfalar uzunluğundaki bir maddenin ilk cümlesini yazmıştı. | Open Subtitles | وطبقًا لكتب التاريخ، فقد كتبَ الجملة الأولى فقط للمدخل الذي قد يمتد إلى عدة صفحات. |
Bu benim en sevdiğim alıntı çünkü H.C. Jacobaeus insanlar üzerinde laparoskopi ameliyatı yapan ilk kişi idi ve bunu 1912’de yazmıştı. | TED | هذه افضل عبارة لأن الدكتور جابكايس كان اول شخص اجرى الجراحة بالمنظار على الإنسان وكتب ذلك في عام 1912 |
O bana yazmıştı. Kendi annem bile yazmadı, ama o yazdı. | Open Subtitles | كَتبتْ لي حتى أمّي لم تكتب لي،لكنها كتبتْ |
Durkheim yoğun ortak duygularla ilgili "Hepimiz biriz" mucizesini yaratabildiğini ve bireylerden bir grup oluşturabildiğini yazmıştı. | TED | كَتبَ دوركهايم يقول عن التكاتف الإجتماعي الذي يحقق تلك المعجزة التناغمية ، والذي يجمع الأفراد في مجتمعٍ واحد. |
"Birinin zihninin, geçmiş yüzyıllara aceleyle dönmesi" diye yazmıştı Darwin, | Open Subtitles | "سُرعان ما يعود عقل المرء عبر قرون ماضية", هذا ماكتبه (داروين) لاحقاً, |
Sana mektup yazmıştı. | Open Subtitles | لقد كتب لك رسالة |
Ölümünden iki yıl önce, bir not defterinde bir sayfaya kendini kestiğini yazmıştı. | TED | قبل عامين من وفاته، كان قد كتب على ورقة في المفكرة أنه كان يقطع نفسه. |
Başka kimsesi olmadığı ve birine mektup yazmak zorunda olduğu için bana yazmıştı. | Open Subtitles | كتب لي لأنه ليس لديه أحد آخر و كان عليه أن يكتب لأحد |
Bunu son mektupta da yazmıştı. | Open Subtitles | ذلك كان فى رسالتها السابقة أيضا |