Demek yetenekli değil. Bir şey yazmamış. | Open Subtitles | إذن,فليس لديه اى موهبة,ولم يكتب أى شىء مهم |
O kadar kişisel ki, dosyana bir şey yazmamış. | Open Subtitles | إنها شخصية جداً لدرجة أن لم يكتب شيئاً بملفك |
Haklısın. Sanırım kimse orta yaşlı bir kadının hayatını değiştirebilecek bir kitap yazmamış. | Open Subtitles | أنت محق ، أعتقد أن لم يكتب شخص من قبل كتاب لمساعدة إمرأة في منتصف العمر ، قلبت حياتها رأساً على عقب |
Öyle görünebilir ama 5 Mayıs 2006'dan sonra bir daha hiç rapor yazmamış. | Open Subtitles | على ما يبدو ذلك ولكن بعد 5 مايو 2006 لم تكتب تقريراً آخر أبداً |
Ancak bu mektupları Matmazel Barrowby yazmamış. | Open Subtitles | ما عدا أن هذه الخطابات لم تكتبها الآنسة "باروبي" |
Bu notu kesinlikle onlar yazmamış, millet. | Open Subtitles | إن هذه الرسالة لم يكتبها التوأم ببساطة يا رفاق |
Evet, ipucu kâğıdına zamanlarını yazmamış. | Open Subtitles | بالفعل فهو لم يكتب توقيتاً على تلك الورقة |
Bayan Perkins'in sayfasına hiç yazı yazmamış ama özel mesajlar kısmına göre ki mahkeme emri burayı da kapsıyordu, Henry Pecan denilen kişi aslında Malik. | Open Subtitles | لم يكتب أبداً فى صفحة السيدة بيركينز الشخصية لكن ، تبعاً للرسائل الخاصة والتى تم إكتشافها أيضاً من خلال تعقبنا لها |
Navarra'dan. - Mektupları Peter Drax yazmamış. | Open Subtitles | انه نفارا بيتر دراكس لم يكتب تلك الرسائل |
Şarkısını "Küçük Kırmızı Laptop Bilgisayar" ya da "Küçük Kırmızı Pislik Şeytan" diye de yazmamış. | TED | لم يكتب "الحاسب المحمول الاحمر الصغير " او " الشيطان الاحمر الصغير". |
Pek dişe dokunur bir şey yazmamış. Kimse tanımıyor. | Open Subtitles | لم يكتب أى شىء له قيمة.لاأحد يعرفه |
1975'ten beri kimse bir şey yazmamış. | Open Subtitles | لم يكتب بعدها أحد منذ العام 1975 |
Bizim Topsy bundan önce ve sonra başka hiçbir şey yazmamış. | Open Subtitles | يبدو ان توبسى لم يكتب شىء من قبل |
Dr. Spock, çocuklar bina yakarsa, nasıl ceza verilmesi gerektiğini yazmamış. | Open Subtitles | دكتور (سبوك) لم يكتب فصلاً عن كيفية معاقبة أولادك لحرقهم بناية |
Adresi kutunun üzerine yazmamış. | Open Subtitles | إنـه لا يكتب العنـوان علـى الصنـدوق |
Her yeri aradık ama Kaldo hiçbir yere büyüyü serbest bırakmanın yolunu yazmamış. | Open Subtitles | كالدو لم يكتب طريقة تبديد القوة. |
20 yıldır öz yengesine bir mektup bile yazmamış. | Open Subtitles | لم يكتب لخالته منذ عشرين سنة |
Eğer o makaleyi yazmamış olsaydın, Beth ile asla tanışamazdım. | Open Subtitles | لو لم تكتب تلك المقالة في الجريدة لما استطعت لقاء بيث ابدا |
Aslında beni hiç yazmamış olmana biraz alındım. | Open Subtitles | فى الحقيقة شعرت بالحزن لأنك لم تكتب عنى |
Mektubu yazmamış olsaydım, ustaların gelir miydi? | Open Subtitles | سادتك سيأتون إذا لم تكتب الرسالة؟ |
Sorun yok, yazmamış. | Open Subtitles | لا بأس, وهي لم تكتبها, |
Ona tek başına yazmamış ona yardım eden ortağıyla yazmış. | Open Subtitles | لم يكتبها بمفرده , لقد كان يملك شريك يساعده |