Servis edilen kötü yemek sorunu vardı. yediğim yemeklerden bazılarının insanlar için olmadığını hatırlıyorum. | TED | كانت هناك قضايا تتعلق برداءة الطعام الذي يقدم كما أذكر أن بعض الطعام الذي أكلته ليست جيدا لإنسان. |
Şimdiye kadar yediğim en iyi Çin yemeği. Her gün yiyebilirim. | Open Subtitles | إنه أفضل طعام صيني تناولته في حياتي يمكنني تناوله كل يوم |
Ve görüyorsunuz, bunlar uçaktan yediğim şeylerden bazıları. | TED | وبعدها ترون بعضاً من الوجبات التي تناولتها على الطائرات. |
Ve aklım önceki gece yediğim, çok pişmiş lezzetli balıktaydı. | TED | وكان عقلي منتشياً بتلك .. القطعة الشهية من السمك التي أكلت في الليلة السابقة |
Bu insanları görmek ve üstüne önceden yediğim pastel boyalar midemi kaldırdı. | Open Subtitles | رؤية هؤلاء الأشخاص بالإضافة لأقلام الشمع التي أكلتها مؤخرا تجعلني أرغب بالتقيؤ |
O, çok cimridir.O, benim, yediğim herhangi bir şey için hesabı yazar. | Open Subtitles | أه يا أمى، انه بخيل فعلا يسجل كل ما آكله أو أشربه |
- Bu ilk günüm. Sana bir şey söyleyeyim mi? Bunlar hayatımda yediğim en güzel kurabiyeler. | Open Subtitles | دعني أخبركِ هذا أفضل بسكويت تذوقته في حياتي |
Bugüne kadar yediğim en iyi kek, Bay Başkan. | Open Subtitles | أفضل فطيرة تذوقتها على الإطلاق سيادة الرئيس |
Küçükken yediğim yemeği geriye dönük olarak ödememi istiyor. | Open Subtitles | إنها مصرّة أن أدفع لها بأثر رجعي ثمن الطعام الذي أكلته وأنا صغير. |
Hayır, demek istediğim yediğim diğer balıklardan farkı yok. | Open Subtitles | لا ,أعنى أن طعمة مثل أى سمك أكلته من قبل. |
Pes ediyorum, hayatım boyunca yediğim en iyi balık takosuydu. | Open Subtitles | الكل يصمت هذا أفضل سمك تاكو أكلته في حياتي |
Cennetteki rabbimiz aşkına, bu hayatımda yediğim en leziz yemek! | Open Subtitles | يا إلهي الذي في السماء ألذ طعام تناولته طيلة حياتي |
Onun söylediklerini dinledikten sonra bu öğlen ne yediğim hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | إكمالًا لما قالت أود أن أتحدث عن ما تناولته على الغداء اليوم |
Şunu söylemeliyim ki, senora, şimdiye kadar yediğim en güzel etti. | Open Subtitles | يجب عليّ القول بأنها كانت أفضل وجبة تناولتها |
Yıllardır yediğim en iyi burger. | Open Subtitles | فى الواقع، هذه أفضل شطيرة همبرغر تناولتها منذ سنوات |
Bir kez elini tutup, bir kez yemek yediğim bir kadına niye küfredeyim ki? | Open Subtitles | إنسي الأمر. لماذا أسُب وأشتم إمرأه أكلت معها مرة واحدة و أمسكت بيدها مرة واحدة؟ |
Bir ay önce, içi dolu bir boşluk hissediyordum ama yediğim bir şeyden dolayıydı. | Open Subtitles | من شهر شعرتُ بأن هذا الخَوَاء قد امتلئ، لكنه كان بسبب أني أكلت شيئاً ما. |
Kızılderili olabilir belki ama yediğim en iyi elmalı pastayı yapmış. | Open Subtitles | ربما تكون هندية، ولكنها تصنع أفضل فطيرة تفاح أكلتها في حياتي |
Büyük ihtimalle bu elma hayatımda yediğim en lezzetli elma olacak. | Open Subtitles | ربما ستكون هذه أشهى تفاحة سبق و أكلتها في حياتي كلها |
yediğim ekmeğin üzerine yemin ederim ki... yaşlandıkça, bunu bile sormayacağım. | Open Subtitles | كلما أَتقدّمُ في السنَّ، أُقسمُ ..بالخبزِ آكله. توقفت حتي عن السؤال في هذا. |
Bu hayatım boyunca yediğim en iyi hindili sandviç. | Open Subtitles | هذا أفضل سندويتش ديك رومي تذوقته في حياتي |
Görkemliydi ve yediğim en muhteşem şeydi. | Open Subtitles | لقد كانت رائعة و قد كانت أحد أفضل الأشياء التي تذوقتها |
fakat şu an eğleniyorum, yediğim pizza hariç... | Open Subtitles | لكنني مستمتعة بوقتي الآن إلا أنني تناولت البيتزا منذ قليل |
Koç, senin yemeklerinden çok yediğim için bana diyet verdi. | Open Subtitles | المدرب طلب مني اجراء حمية لأنني اكل الكثير من طعامك |
Genelde yediğim balık, sepette kızarmış patatesle gelir. | Open Subtitles | معظم السمك الذي أتناوله يكون في سلّة ومعه بطاطا مقلية |
...yediğim tüm hayvanları kustum. | Open Subtitles | وجدت نفشي اتقياً جميع الحيوانات التي اكلتها |
Ailemle yediğim son yemek sosis ve yumurtaydı. | Open Subtitles | النقانق والبيض كانت آخر وجبة كنت أتناولها مع والديّ. |
Tıpkı New Yorklu çılgın enkırmen Dan Rather'ı yediğim gibi! | Open Subtitles | مثلما أَكلتُ مذيع الأخبار النيويوركي المجنون دان راذير |
yediğim çizburgerlerden dostum. Çizburger ister misin? | Open Subtitles | اكلت كل الجبن با رجل إنه مضاف إلى شطيرة اللحم |